Bu kitabı bitirene kadar resmen ruhum çürüdü, en az beş yaş yaşlandım sanırım. Kitabın vermek isteyip de güzel güzel vermek yerine ruhunuzu sömürerek verdiği mesaj: "Yanlış batılılaşma".
Ana karakter olan Bihruz Bey bir paşa oğlu, mirasyedi, oldukça dalkavuk bir karakter. Kitabı bitirene kadar resmen temel düzey Fransızca öğrendim bu nedir ya! Bihruz Bey Çamlıca'da sarışın bir kadın olan Periveş Hanım'a aşık oluyor. Ama Periveş'ten önce Periveş'in arabasına aşık oluyor -araba üzerinden Periveş'in soylu bir hanım olduğuna karar veriyor- fakat hoppalaaa araba kiralık!
Neyse Bihruz Periveş'e aşık ya olay tam olarak şu: "Tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok." Bizim oğlan kendi kendine gelin güvey oluyor, aşkından yataklara düşüyor ama gel gelelim Periveş'in hiçbir şeyden haberi yok. Kitabın adı olan Araba Sevdası da Bihruz'un Periveş'in arabasından kafasına göre sınıf belirleyip, kafasında karakter yaratmasından kaynaklı. Bihruz'a göre Türklere ait hiçbir gelenek-görenek, şiir, şair bilmem ne güzel değil; hepsi kaba saba. Batılı olan özellikle de Fransız olan her şey ise kusursuz. Yemin ederim Bihruz karşımda olsa suratına yumruğu geçiririm öyle hayattan soğuttu beni. Bir ara üzülür gibi oldum da yok yani Bihruz her şeyi hak ediyor.