Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
50 syf.
·
Puan vermedi
Bibliyoman sorgular!
Kitap kurdu yada kitaplara aşırı düşkün, okunacak onca kitabı varken yenilerini alan ama kendince sırayla OKUYAN, araştırmacı kısaca kitap inceleyip alma hastalığı olarak nitelenen #bibliyomani hastalığım olduğundan şüphemle ilgimi çekip yıllar sonra edindiğim bu kitap; #flaubert 'in benim gibi kendinden şüphesi üzerine yazdığı novellasıdır. Gerçi uzun hikaye -kısa roman diye adlandırılan Novella türü bu kitap için uygun mu olacak bilemiyorum; (yazarım ya 😎) zira yayınevinin bu basımındaki metin büyük puntolarla bile ancak 40 sayfayı buluyor normal kitap sayfası ve fontlarıyla 10 sayfaya belki denk gelebilir. Kitapçı sahaf Giacomo'nun eski kitaplar tutkusu, bu yolda yitirdikleri yanında kazanımları (mutluluk), toplumun kaderciliği ve sonunda idama kadar götüren süreç eserin konusu. #tahsinyücel 'e göre 19yy Fransız hatta Avrupa edebiyatının en iyisi kabul ettiği yazarın bu tür insanlar hakkındaki nitelemeleri (Alıntılara bknz) bence oldukça yerinde ve doğru. Aşırılığa kaçma olgusu; hayatın her alanında olduğu gibi bilgi deposu kitaplar dahi olsa, kaderci insanlar arasında bireyin tükenmişliğini arttırabilir. Kitabın bir yerinde, " Onun sevdiği bilgi değildi bilginin ifadesiydi" vurgusu kesinlikle eserin kalbiydi ve insanların bilgiyi öğrenip anlamaları üzerine içselleştirilmeydi. Bilgiler her yerden alınabilir; medya, istişare ve çeşitli araçlar mevcut. Peki neden bilgileri sizden karşılık beklemeyen ve her zaman yanınızda duran kitaplardan almıyorsunuz? Tabii aşkınızı abartmamak kaydıyla😏:Okuyun (Dipnot: Yüklendiğiniz bilgileri lütfen dışa vurunuz-yazma yada sohbet- aksi takdirde daha ciddi bir hastalığa yakalanabilirsiniz)
Bibliyoman
BibliyomanGustave Flaubert · Palto Yayınevi · 2017724 okunma
Reklam
72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Yunancada; Biblion= (kitap) Mania= (hastalık) Evet, kitap hastalığı..Hastalık derecesinde kitap düşkünü olan kimse anlamına gelmektedir. Huysuz , suratsız henüz 30 yaşında ve saçı başı ağarmış bir adam hayal edin ve bu adam Tanrı ‘dan sonra en fazla kıymet verdiği varlığını, parasını kitaplara feda etmiş ve yine yetinmemiş, insanın paradan sonra da en fazla kıymet verdiği varlık olan ruhunu da kitaplara teslim etmişti.O kadar saplantılı ve bir o kadar da takıntılı bir kitap aşığı. İşin en ilginç yanı Kitaptaki baş karakter Giacomonun okuma yazması çok az okumasa da dokunmayı,koklamayı, ellerini kabartmalı el yazmalarında gezdirmeyi çok seviyor.Ve kitap koleksiyonu yapıyor.Bu tıpkı benim küre kolleksiyonuma benziyor çalıştırıp dinlemem müziğini, sadece karları sallayıp izlerim o kadar. Her kitap sever kendinden birşeyler bulacaktır.En basiti çoğumuzda hunharca fütursuzca kitap alma hastalığı vardır. O kitapları elbette okuruz ama henüz bitmeden rafa yenileri konur,bu kısır döngü sürüp gider.Bibliyomaniye yakalanmamamız ümidi ile, keyifli okumalar :)
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
48 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
“Bibliyomani” aslında bir ruhsal rahatsızlık boyutunda kitaplara karşı zaaf ve kendinden geçercesine sevgi beslemek anlamına gelmektedir. Bu takıntıyı kısa bir öykü ile ele alan bu kitapta da ana fikir çok başarılı biçimde okura aksedilmiş. İçerisinde bulunan çizimler ile ana karakterimizi Giacomo’nun bir kitap uğruna ne denli kendinden vazgeçip acılara boğulduğu ve ölümünün dahi kitapların insiyatifine kaldığı açıkça vurgulanmaktadır. 30 dakikada bitirilecek bir eser.
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Altıkırkbeş Yayınları · 2021724 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Bibliyomani, 1836 yılında İspanya’da yaşanan gerçek bir olay üzerine kurulmuş bir öykü. Kitaplara olan saplantısı yüzünden hiçbir suçu işlemekten geri kalmayan ve suçlarını itiraf edip idama mahkum edilen eski bir keşiş olan Don Vincente’nin gerçek hikayesine sadık kalınmış. En güzel ayrıntı ise bence Gustave Flaubert’in bu öyküyü yalnızca on dört yaşındayken kaleme almış olması. Kitapta Fransa Ulusal Kütüphanesi’nde korunmakta olan orjinal el yazmasına da yer verilmiş. Genel olarak bir tutkunun insanı ne hale getirebileceği, ona neler yaptırabileceği ile ilgili bir öyküydü. Kitapseverler tarafından keyifle okunacağını düşünüyorum. Peki, en büyük arzunuza ulaşmak için siz neleri göze alabilirsiniz hiç düşündünüz mü?
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
Reklam
72 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Gustave Flaubert'in 14 yaşındayken yazmış olduğu ilk eseri, yazarken gerçek olaylardan esinlenmiş ve tutkunun insanı nerelere götüreceğini anlatmıştır. Kitabın hikayesine geçmeden önce bazı tanımlara bakmak daha doğru olur gibi geldi. Peki nedir bu bibliyomani?
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Gustave Flaubert'in yazmış olduğu ilk eseri. Flabuert, kitaplara hastalık derecesinde bağlı olan bir kitapçının öyküsünü anlattığını bu kitabını 14 yaşındayken kaleme almıştır. Kitapları okumaktan zevk almak değil onları bir fetiş ögesi haline getirip istifleme durumudur, bibliyomani. Bu hastalığın da kişiye neler yaptırabileceğine ilişkin bir saatte okunabilecek güzel bir eser.
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
72 syf.
8/10 puan verdi
Minik bir öykü
Flaubert'in 14 yaşında iken yazmış olduğu, yayınlanmış ilk eseri. Orijinali 15 sayfadan oluşan, kısa bir öykü. Yaşanmış bir olaydan esinlenerek kaleme almış Flaubert bu öyküyü ve yaşadığı yerde satılan bir gazetede pazar günü herkesler okumuş. O yaştaki bir çocuk için ne büyük heyecan. Mutluluk. Sel yayınlarından aldığım kitapta sol tarafta orijinal metin, sağ tarafta Türkçesi vardı. Çok güzel bir baskı açıkcası. Hediye etmelik. Dokundukça dokunasım geldi kitaba. Gerçek bibliyomaniler için yapılmış adeta. Eserde kitaplara tutkuyla bağlı bir kitapçının kendi sonunu nasıl hazırladığını okuyoruz. Bağımlılığın her türlüsü kötüdür. Sevginin bile. Kitaplarınızı sevin ama hayatı ve kendinizi daha fazla. :)
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
72 syf.
6/10 puan verdi
Saplantı
Yazar, Kitap okumayı değil ,salt kitap seven saplantılı bir insanın hayatını ,engin içerik ama kısa bir hikaye ile ifade ediyor......
Bibliyomani
Bibliyomani
Gustave Flaubert
Gustave Flaubert
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
Reklam
72 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Fetiş nesnesi olarak kitaplar, Kitapçı Giacomo ve Schadenfreude
Yaz gelince ortaya çıkan sinekler gibi, yalnızca nadir kitapların satıldığı mezat günlerinde sokakta beliren, hilkat garibesi kitapçı Giacomo. Canetti'nin Körleşmesi'ndeki Bay Kien gibi, gönlünde sadece kitap sevgisine yeri olan bir adam. Ya da saplantısına mı demeliydim? Çünkü daha çok kitabı personasıyla değil de, gölge yönüyle, saplantılı bir
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
72 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Adı konulmuş bazı kitap hastalıkları var. Okumadığı halde sürekli kitap biriktirmek manasındaki Japonca’daki tsundoku kelimesi bu derde müptela olan birçok kimseyi teşhis ediyor. Umberto Eco, insanların alıp okumadıkları kitapları bir süre sonra okuduklarına inanmaya başladıklarını söyler. “Hepsini okudun mu?” gibi yanlış bir soru karşısında
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Bibliyofil, yani kitap seven kişi; bibliyomani, bu sevginin hastalıklı hale gelme durumu... Flaubert'in işlediği karakter ise, bibliyofilinden mustarip düşmüş bir kişi: Kitapçı Giacomo. Kitabı, içeriğinden bağımsız olarak bir arzu nesnesi haline getirmiş bir adam kendisi. Sahip olduğu kitaplar, en büyük zaafı. Öyle ki, bu yolda feda etmekten çekineceği tek bir şey bile yok. İspanya'da yaşamış ve idama mahkum edilmiş eski bir keşiş olan Don Vincente'nin gerçek hikayesini öyküleştirmiş Gustave Flaubert. Ve hikayenin sonunu getiren her okurun -en azından bende öyle oldu-, kendisine bir soru sormasını sağlamış: "Kitabın niteliğini mi yoksa niceliğini mi seviyorum?"
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
72 syf.
10/10 puan verdi
"Kağıt Ev adlı kitaptan sonra , kitaba olan merakın saplantı haline dönüşmesinin insanı ne hallere düşebileceğini gösteren bir kitap daha ... Kitap merakı olanların kesin olarak okuması gereken, çok kısa bir öykü. Gazzete des tribunaux isimli adli yayının 1836 yılının Kasım sayısında yer alan , İspanya'da vuku bulmuş gerçek bir olay üzerine inşa edilmiş: Kitaplara olan saplantısı yüzünden evleri kundaklayan ,cinayetler işleyen ve nihayetinde suçlarını itiraf edip idama mahkum edilen eski keşiş Don Vincente'nin gerçek hikayesine sadık kalınarak kaleme alınan öykü. Gustave Flaubert'in 1836 yılının kasım ayında , daha 14 yaşındayken yazdığı bir öykü olması beni gerçekten çok çok etkiledi. Henüz 14 yaşında bir genç için inanılmaz bir başlangıç .
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
Bibliyomani
Her kitap gizli bir cevherle donatılmış ve sen bu cevhere ulaşmak istersen dış kabuğunu yani kapağını açman gerek. Bu cevher sana sonsuz bilgi ve düşünce denizini vaad ediyor.Bunu elde ettikten sonra sana somut hiçbir şey gerekmeyecek...
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
4 saatte okudu
TDK'ye göre bibliyoman; hastalık derecesine varan kitap sevgisi olan kimse şeklinde, bibliyomani ise kısaca kitap düşkünlüğü şeklinde tanımlanıyor. Ben bu kelimeyi yine 1K sayesinde bir iletide görmüştüm. İletide aynı zamanda kitaplarda ve kütüphanelerimizde minimalizm ile alakalı bir video da bulunuyordu. Hani hep derler ya bir kitap okudum ya
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
·
1 saatte okudu
Flaubert'in yazdığı ilk öykü olan Bibliyomani, yayınevinin orijinal basımıyla okurken epey keyif verdi. Yazarının el yazması nüshalarının fotoğraflarını da görmek beni çok memnun etti. Gelelim hikayeye, kitaplara saplantılı bir şekilde bağlı olan Giacomo'nun bu tutkusu nedeniyle başına gelenler anlatılmış. Hikayenin sonu beklenmedik bir biçimde bitiyor. Ayrıca öykü yaşanmış bir olaya dayanıyor. Yazarın kıvrak üslubu kendini hemen belli ediyor. Tabi bunda çevirmenin de payını göz ardı etmemek gerek. Minik, ufak, dolu dolu bir öykü okudum. Ben beğendim, sizlere de tavsiye ederim. Özellikle okuyamama dönemlerinde (reading slump) tercih edilebilir. Herkese keyifli okumalar.
Bibliyomani
BibliyomaniGustave Flaubert · Sel Yayıncılık · 2017724 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.