Çehov öykücülüğü, edebiyatın belki de en incelikli devrimlerinden biridir. Dünyada öykü türünün atalarından sayılan Çehov, kırk dört yıllık ömrüne beş yüzden fazla öykü sığdırmıştır. Düello ise bu öyküler arasında en geniş kapsamlı ahlaki ve felsefi sorgulamalar içeren öyküdür. Çehov, karakterlerini Rus toplumunun farklı yansımaları şeklinde kurgulayarak onların etik çatışmalarla ve zıtlıklarla yüzleşmelerini sağlar. Bireyin görev ile arzu, akıl ile tutku arasında verdiği mücadelenin katmanlarını ince ince işler. Kafkasya’nın bir kasabasını sahne olarak seçen bu psikolojik dram, entelektüel arayışlarının girdabında ahlaki bir çöküş yaşayan Layevski ile hayatı, bilimin keskin ve soğuk perspektifinden değerlendiren zoolog Von Koren’i karşı karşıya getirir. Layevski’nin hedonizme varan haz arayışı ile Von Koren’in katı ahlakçı dünya görüşü arasındaki gerilim, sadece bireysel bir düellonun değil, aynı zamanda rakip ideolojilerin çatışmasının ve insan doğasının kırılganlığının da bir sembolüdür. Bu zamansız eserde Çehov, varoluşun en temel sorularına dokunarak okuru, insan ruhunun sınırlarını zorlayan bir düşünsel yolculuğa sürükler. Çehov, bizi büyülemek için yüksek sesle bağırmaz; onun sessizliği daha güçlüdür. Onu dâhi kılan da budur zaten. Düello, Nihal Yalaza Taluy’un titiz çevirisiyle Ketebe’de!
160 sayfa
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

128 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Her şerde bir hayır vardır...
Düello, Kafkasya’nın bir sahil kentinde geçiyor. Yeni bir hayat kurmak için kocasını bırakıp sevdiği erkekle kaçan bir kadın, zıt karakterleri olan ve farklı yaşamlara sahip iki erkek arasındaki gitgide artan düşmanlık ve sonunda kaçınılmaz bir düello. Kitaptaki hikaye eğitimli, Rus aristokrat Layevski ile Zoolog Von Koren arasında geçmektedir.
Düello
DüelloAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022920 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
Çehov'un bu hikayesinin başkarakterinde Petersburg'tan sevgilisiyle şehre uzak bir kasabaya memur olarak gelen Layevski var. Yazarımız bu karakterimizi hikayede öyle yokuş aşağı bırakmış ki çift taraflı bu yolda, bir koldan sevgilisi Nadejda ile ilişkisinde kötü ilerlerken diğer koldansa etik anlayış farklılığından kasabalı Von Koren ile doğacak kişisel bir çatışma üzerine üzerine gelmektedir. Bireysel ahlak sahibi, hayata karşı duruşu olan Von Koren ve hem kararsız hem de duyarsız Layevski arasındaki bu gerilim sonunda düelloya kadar varacaktır. Okuyucu olarak Layevski'nin düştüğü çıkmazdan, utanç verici durumlardan ve Von Koren'in karakterinden ödün vermeyen duruşundan düelloda kimin tarafını tutacağınıza, okurken karar veremeyeceksiniz! Ama merak etmeyin, her zaman oyunu oynatan kazanır :) Anton Çehov bu hikayeye o kadar güzel bir final hazırlamış ki okuyucusunu çok da ters köşeye bırakmadan, gerektiğinden de çok tatmin ediyor... Rus edebiyatının insanlarda bu kadar karşılığı olmasına şaşmamalı çünkü çok büyük aydınları, düşünce insanları var. Layevski ve Von Koren'in arasındaki karakter farklılığı bana Turgenyev'in 'Babalar ve Oğullar' eserindeki Bazarov ve Pavel arasındaki çekişmeyi anımsattı. Anton Çehov'un bu eseri benim başucu kitaplarımdan biri oldu bile. Buarada erkek okuyucularımız için bir hatırlatma; okurken kendimizi Von Koren'in yerine koymayı seçeriz ama Layevski hepimizden bir parça almıştır çoktan :) İyi okumalar.
Düello
DüelloAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022920 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
“İnsanlar davranışlarıyla değerlendirilir.”
Anton Çehov
Anton Çehov
Bu öykünün kurgusal yönünü gölgede bırakıp, daha çok felsefi ve tartışma temelli diyaloglarla yazmış. Derin psikolojik çözümlemelerle, felsefi,toplumsal,dini ve bilimsel tartışmalarla kurgunun altını doldurmuş. Konusu kocasını terk eden bir kadın ve dünya görüşü birbirinden farklı iki erkek arasındaki gerilim. Layevski karakterinin iç buhranını ve çevresinin ona yaklaşımını ve yargılamalarını ele almış. Bazı konularda bu karaktere kızsam da onu okumak güzeldi. Kitabın ilk kısmı biraz sıkıcıydı fakat ortalarında hareketlenmesiyle keyifli buldum. Sonlarda ise sorduğu sorularla derin düşüncelere daldırdı ve her satırının altını çizmek istedim. Son olarak bir alıntı: “Yaşam da böyledir... İnsanlar gerçeğin peşinde iki adım ileri, bir adım geri giderler. Yaşamın acıları, yanılgıları, sıkıntıları onları geriye atar ama gerçeklik sevgisi, direnç, irade ileriye, hep ileriye sürükler. Sonunda neler olacağını kim bilir? Böyle böyle gerçeğe ulaşacaklardır.”
Düello
DüelloAnton Çehov · Yordam Kitap Yayınları · 2020920 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
31 saatte okudu
Eser ilk kez 1891 yılında bir gazetede tefrika edilmiştir. Rus aristokrasisine mensup Layevski, evli bir kadınla aşk yaşar ve kadınla Petersburg'dan kaçarak Karadeniz'e kıyısı olan küçük bir Kafkas kentine yerleşir. Güya amaçları, insan emeği ile ve onurla inşa ettikleri kendilerine ait bir dünya kurmaktır. Rus entelektüel camianın tipik özelliklerine sahip iki asalaktan fazlası değildir Layevski ve metresi. En nihayetinde her ikisi de şahsiyetlerinde bulunan düşüklüğün etkisiyle türlü rezilliklerin içine girerler. Aynı kasabada bilimsel araştırmalar için bulunan Darwinci zoolog Von Koren de, bu iki insana karşı derin bir nefret duymaktadır. Onlar, Rus toplumunun çürük elmalarıdır ve derhal toplum tarafından elenmelidirler. ( Burada biraz sosyal Darwinizim araya girer.) Bir gün sinirlerin gerildiği bir anda Von Koren, Layevski'yi düelloya davet eder. Bu düello daveti, her ikisi için de yeni bir anlayış türünün doğmasına vesile olur. Çehov'un hikayelerine gerçekten bayılıyorum. Güzel bir eserdi, tavsiye ederim.
Düello
DüelloAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022920 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
“Üç kuruşluk yardım için beş kuruşluk dedikodu yapan bir dostun yardımını kabul edemem! Yaptığınız iyilikle istediğiniz kadar övünebilirsiniz ama kimse size benim özel hayatımla ilgili dedikodu yapma hakkını vermedi!” Özet buydu belki de insanlık için... İnsanın bencilliğini, elindeki gücün aslında ona yarattığı güçsüzlüğünü, hep bi tık daha üstünü elde etmek adına doymak bilmezliğini gösteriyor. Görünenin ötesinde sade bir hayat sürüyor gibi görünen ama aslında perde arkasında dönen bütün ahlak yoksunluğunu, yasak ilişkileri ve gerçekte olup görülmeyen bütün çirkinlikleri göz önüne seriyor diyebiliriz. Uzakta memurluk yapmakta olan Layevski’nin kocasını bırakıp onunla gelen metresiyle birlikte ne yapacağını bilmez hale gelip çıkmaza sürüklenmesi ve Zoolog Von Koren ile düelloya tutuşması Çehov’ un sade, akıcı anlatımıyla bize sunuluyor.
Anton Çehov
Anton Çehov
Düello
Düello
Düello
DüelloAnton Çehov · Zeplin Yayınevi · 2018920 okunma
128 syf.
8/10 puan verdi
Anton Çehov
Anton Çehov
benim fikrine zikrine en çok saygı duyduğum yazarlardan biri... Hatta o yazarların en başında geliyor. Çehov'un karakterleri çok gerçek çok içimizden. Her eserini çok seviyorum favorilerim;
Altıncı Koğuş
Altıncı Koğuş
,
Vanya Dayı
Vanya Dayı
olsa da kesinlikle
Düello
Düello
da özellikle karakterleri beni çok etkileyen kitaplardan biri oldu. Konusuna gelecek olursam Layevski karakterinin iç buhranını, "toplum" un Layevski gibilere bakış açısını ele alıyor. Kitaptan bir alıntı yapacak olursam: "İçinde yaşadığımız şu asabiyet çağında hepimiz sinirlerimizin kölesiyiz; onlar bizim efendimiz, bize ne isterlerse yapıyorlar. Bu anlamda uygarlığın bize yarardan çok zararı dokundu." Ne güzel özetlemiş değil mi? Hepimiz aslında duygularımızın esiri olmuş durumdayız ve davranışlarımızı duygularımız yönlendiriyor. Bu esaretten başka ne ki? Çağımızda herkes histerik. Davranışlarımıza hep bir bahanemiz var. Bilimi unuttuk, aklı unuttuk. Hepimiz sosyal medya batağında; göz yanılsamalarıyla, duygularımızın esaretinde, kendi "Truman Show" larımızı çekiyoruz. Bu esaretten kurtulabilmek için bol bol okumak dileği ile...
Düello
DüelloAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022920 okunma
128 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Çehov'a pozitif ayrımcılık mı yapıyorum yoksa? Çehov'un kaleminden okuduğum dokuzuncu kitap olan Düello kitabı hakkında kısa bir özet ile incelememe başlıyorum. Kitabın ana karakterleri; eğitimli bir aristokrat olan Layevski, bu beyefendiye aşık olduğu için kocasını terk edip onla kaçan Nadejde Federovna, bir doktor olan Sameylenko, bir zoolog olan Von Korean ve bir Diyakoz... Kitapta iki taraf ile de yakın arkadaş olan Sameylenko, birbirlerini sevmeyen Von Korean ile Layevski'nin arasındaki gerilim ve fikir çatızmazlığından hiç hoşnut olmasa da, onun evinde denk gelen bu ikili bir gün bir düello ile karşılaşmaya karar verir. Ayrıca kitapta Layevski ile Nadejde Federovna arasındaki aşkın ölüşüne, ikilinin birbirlerinden kaçış yolları arayışlarına da tanıklık ediyorsunuz. Hikâyenin kısaca konusu bu olsa da benim kitabı sevmemin nedeni konusu değil yazarın fikirleri, yazım dili. Karakterleri ustalıkla konuşturması... Hangi karakteri okursanız ona hak veriyor, hikayede bir tarafı tutamıyorsunuz. Durum öyküsüne isminin verilmesini sonuna kadar hak eden Çehov bu kitabında da olaydan çok karakterlerin zıt fikirleri, çatışmaları ile sizi karşılıyor kısaca. Evet belki de Çehov'a pozitif ayrımcılık yapıyorum çünkü en sevdiğim şey bir kitabın sıkmadan boğmadan beni düşüncelere daldırması ve yazarımız bunu başarıyor... Keyifli okumalar
Düello
DüelloAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022920 okunma
·
Puan vermedi
Anton Çehov'un "Düello" adlı kitabı, insan ilişkileri, ahlaki değerler ve toplumsal eleştiriler üzerine yoğunlaşan bir eserdir. Roman, birbirine zıt karakterlere sahip iki kişinin, Laevsky ve Von Koren'in hikayesini anlatır. Laevsky, hayatında büyük bir değişiklik yapmaya karar verip St. Petersburg'dan Kafkasya'ya taşınır. Ancak orada da huzuru bulamaz ve hayatından memnun değildir. Von Koren ise disiplinli ve bilimsel düşünen bir zoologdur. Laevsky'nin ahlaki zayıflıkları ve sorumsuz davranışları, Von Koren'in tepkisini çeker ve ikisi arasında giderek artan bir gerilim oluşur. Bu gerilim nihayetinde bir düelloya kadar varır. Çehov, bu olaylar çerçevesinde insan doğasının karmaşıklığını, ahlaki ve etik soruları irdeleyerek, okuyucuyu düşündürmeyi amaçlar. Kitap, Çehov'un diğer eserlerinde olduğu gibi, derin karakter analizleri ve toplumsal eleştiriler içerir.
Düello
DüelloAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022920 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Çehov 1891 yılında Novoye Vremya gazetesinde tefrika edilen Düello'da, insan doğasının karmaşıklığını çarpıcı bir üslupla ortaya koyar. Karadeniz kıyısında küçük bir kentte yaşayan eğitimli Rus aristokrat Layevski, evli bir kadınla kaçıp geldiği bu kentte memur olarak yaşam sürüyor. Layevski; alkolik, sorumsuz, parasını har vurup harman
Düello
DüelloAnton Çehov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022920 okunma

Yazar Hakkında

Anton Çehov
Anton ÇehovYazar · 155 kitap
Anton Pavloviç Çehov (29 Ocak 1860, Taganrog Rusya - 15 Temmuz 1904, Badenweiler, Almanya), Rus tiyatro yazarı ve modern kısa öykülerin kurucularındandır. Rusya'nın güneyinde Azak Denizi kıyılarındaki Taganrog'da bakkal bir babanın oğlu olarak Dünya'ya geldi. Dört çocuklu bir ailenin ortanca çocuğudur. Babası, ticaretten çok dini konulara eğilimleri olan sert ve otoriter bir adamdı. Babasının baskısıyla kilise korosunda ilahi söyleyen Çehov, ticarette başarı sağlayamayan babasının yerine dükkân işleriyle de ilgilendiğinden lise eğitimi uzadıkça uzadı. Çehov, bir süre Yunanlı çocukların devam ettiği yerel bir okulda okudu. Daha sonra on yıl boyunca lisede Yunan ve Latin klasikleriyle temel bir eğitim gördü. Düş gücüne fazlasıyla olanak tanıyan bu eğitim Çehov'un yaşamı boyunca klasiklerden hoşnut olamamasına yol açacaktı. "Edebiyat Öğretmeni" adlı hikâyesi üniversite yıllarına aittir. 1876'da babasının iflas etmesi üzerine ailesi Moskova'ya göçtüğünde, kendisi bir ağabeyi ile birlikte Tagangrog'da kalarak liseye devam etti. Üç yıl boyunca, henüz çok genç olmasına karşın kendi hayatını kendi kazandı. Zor koşullar altında geçen çocukluk yılları, hikâyelerinde çocuklara geniş yer vermesine ve hep hüzünlü, incinmiş çocukları anlatmasına neden oldu. 1879'da liseyi bitirdi ve Moskova'ya giderek tıp fakültesine girdi; 1884'te doktor oldu. Tıp öğrenimi sırasında ailenin geçimine katkıda bulunmak için çeşitli dergilerde yazılar yazdı. Bu dönemde yazdığı yazılarını "Melbourne'ün Masalları" adlı kitapta toplayarak üniversiteyi bitirdiği yıl ilk kitabını yayınladı. Çehov, üniversiteyi bitirir bitirmez hekimliğe başladı. "Cerrahlık", "Cansız Ceset", "Kaçak" adlı hikâyelerini bu dönemde yazdı. Hekimlik çok vaktini aldığından yazmasına engel olmaya başlayınca hekimlikten vazgeçip yazarlığa yöneldi. Yazarlığına hekimliğinin izleri görülür. Pek çok kimse onun Çarlık Rusyası'nı anlatışını, bir doktorun hastalığı teşhis edişine benzetir. 1887'de "Alacakaranlıkta" adlı öykü kitabıyla Rus Akademisi tarafından verilen Puşkin ödülü nü kazandı. Aynı yıl ilk büyük tiyatro oyunu "İvanov", Moskova'daki Korsch Tiyatrosunda sergilendi. Ünlü öyküsü "6. Koğuş" 1892'da yayınlandı. Aynı yıl kolera salgını olan bölgelerde doktor olarak aktif rol oynadı. Merkez Rusya'da bir Melikhov adını verdiği bir malikane satın alarak taşındı ve yaşamında "Melihova dönemi" denilen yeni bir dönem başladı. Bu dönemde yaratıcılığının zirvesine ulaştı. Sürekli kendisini ziyaret gelen dostlarını malikanede ağırladı. 1894 yılının bir bölümünü yurtdışında geçirdi. Bu arada vereme yakalandı, tedavi için Kırım'a geçti. 1895'te "Martı" oyununun ilk versiyonunu yazdı. "Sakhalin Adası"nı yayınladı. Tolstoy ile tanıştı. Oyunun St. Petersburg'daki ilk gösterimi başarısızlıkla sonuçlandı. 1897'de Köylüler adlı uzun öyküsünü yayınlattı. 1898'de Sanat tiyatrosunu Stanslavski ile birlikte kuran Nemiroviç-Dantçenko Martı'yı sahnelemek için Çehov'dan izin istedi, bu arada Çehov, ilerde evleneceği aktris Olga Knipper'le tanıştı. Martı oyunu büyük başarı elde etti. Çehov'un babası öldü. 1899'da Vanya Dayı'nın ilk gösterimi yapıldı, Toplu Yapıtlarının ilk cildi yayımlandı. 1901'de Üç Kızkardeş sahnelendi; Çehov, Kafkasya seyahatinden sonra bir ev yaptırdığı Yalta'ya döndü ve Olga Knipper ile evlendi. 1904'te "Vişne Bahçesi" Moskova'da sahnelendi. Sağlığı bozulan Çehov, eşi ile birlikte Almanya'ya gitti ve Badenwiller'da öldü. Çehov'un bütün yapıtları ölümünden 40 yıl sonra 20 cilt halinde yayımlandı. Bu yayının 8. cildinde Çehov'un sayısı birkaç bine ulaşan mektupları yer alır. Çehov'un tiyatro sevgisi çocukluk yaşlarında izleyici olarak başladı. Vodvil olarak adlandırdığı birer perdelik oyunlarıyla, dörder perdelik oyunlarından ilk ikisi olan İvanov ve Orman Cini'ni 1887-1890 yıllarında yazdı. En ünlü eseri [Çalıkuşu] idi. Vodvilleri taşra tiyatrosunda büyük başarı kazandı. Bir Moskova tiyatrosunda sahnelenen İvanov da çok büyük başarı sağladı. Orman Cini'nin aynı başarıyı sağlamaması üzerine Çehov oyun yazmaya uzun süre ara verdi. Martı'yla yeniden oyun yazmaya başlaması ikinci başarısızlığı beraberinde getirdi. Bunun üzerine Çehov tiyatroyla ilgisini kesmeye karar verdi. Bir mektubunda şöyle diyordu: "700 yıl yaşasam bir piyes yazmam. Nesine isterseniz bahse girerim." Bunları yazarken tiyatro sevgisini hesaba katmamıştır. Bu sırada Vanya Dayı büyük övgülere layık görülüyordu. Martı'nın ikinci sahnelenişinde kazandığı büyük başarı da Üç Kız Kardeş ve Vişne Bahçesi'ni yazmasını sağladı
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.