Sayaka Murata'dan daha önce, Akutgava ödülünü kazandığı Kasiyer kitabını okumuş, beğenmiştim.
Dünyalılar, Türkçeye çevrilen ikinci kitabı, Murata'nın.
Küçük bir kız olan Natsuki, Pohapipinpoboya adlı,uzaklardaki bir gezegenden geldiğine inanır.Yaşadığı dünyanın da yabancılarla dolu olduğuna inanan Natsuki, yazları iple çeker.
Nago'da geniş ailenin toplandığı bir aile evi vardır.
Onu asıl ilgilendiren, yazları birlikte geçirip, oyunlar oynadığı kuzeni Yu'dur aslında.
İki çocuğun, sonuçlarını tahmin edemeyerek oynadıkları bir oyun, tüm aileyi darmadağın eder.
Bu oyun, Natsuki ve Yu'nun 23 yıl boyunca birbirlerini görememesinin yanı sıra, Natsuki'yi ailesinden habersiz adım atamayacak hale getirir.
Natsuki'nin yolu bir gün Tomomi ile kesişir ve onunla evlenir.Fiziksel temasın olmadığı, her ikisinin de istediği gibi yaşamaya devam ettiği bu evlilik aslında özgürleşmek amacını taşır.
Natsuki'nin Pohapipinpoboya gezegeninden geldiğine inanması gibi, Tomomi de yaşadığı dünyanın bir fabrika olduğuna inanır.
Natsuki ve Tomomi'nin yolu bir gün Nago'daki aile evine düşer.Yu da orada kalmaktadır.
Kısa sürede, üçlü olarak yaşamaya başlarlar.Toplumla bağlarını tamamen kaybederek, bir tür delilik haline bürünürler.
Yazarın, tüm değer yargılarına, yerleşik düzene başkaldıran bir metin yazdığını kabul etsem de kitabın son bölümlerini çok abartılı buldum.Kitabı okurken, Kasiyer gibi bunu da beğendim, demiştim.Kitabın sonunu beklemeliymişim.
Metinden tamamen vazgeçmeye gönlüm el vermiyor, belki de son kısımları beğenmedim, demek daha doğru olur.