Önemli bir sosyolog olan Pierre Bourdieu tarafından yazılmış olan bu eser, genel anlamda cinsiyet ayrımından, bunun bazı toplumlara nasıl yansıdığından, eşitsizliğin sebeplerinden ve çözümlerinden bahsediyor. Yazar, kadının toplumdaki yerini; gördüğü muameleyi, yaşadığı tahakkümü ele alıyor. Bununla birlikte, kadınların buna zamanla alışması ve her ne kadar garip de olsa, zihninde yer edinmiş bir hükmedilen kişi olgusu oluşmasından dem vuruyor. Eril tahakküm ile yıllardır tabiri caizse gözetim altında tutulmuş ve hala da sosyolojik etkinliğini sağlayamamış olan kadınlar, bahsedildiği gibi, günümüzde seçtiği mesleklerde bile tam anlamıyla özgür değildir. Yapılan araştırmalara göre, kadınlar matematik bilimlerinden daha çok sosyal bilim alanlarını tercih etmekte. Bunda da elbette kadının toplumdaki rolü(evi geçindirme, çocuklarla ilgilenme gibi) söz konusu. Son olarak, bütün bunların çözümünün yine toplumlarda gerçekleşecek olan bilinç, farkındalık ve elbette birtakım değişimler olduğunu öne süren Pierre Bourdieu; okumamız, örnek almamız gereken önemli bir eser bırakıyor bize. Yalnızca kitabın dili biraz ağır gelebilir:)