Bozuldu ağa bozuldu, dünya kökünden bozuldu. Üstüne bastığım toprak ayaklarımın altından kayıyor sanki. Bugün dünü arıyoruz, yarın da bugünü arayacağımızdan şüphen olmasın.
Sinema-edebiyat ilişkilerindeki başarılı yapımları, tavsiye film listesi haline getirmek için öncelikle
Edebiyat Atlası ‘ndan bir alıntıyı daha önce paylaşmıştım.(#46533729)
Romanlardan sinemaya aktarılan filmlerde eserin aslına ne kadar sadık kalındığı yoruma açık olmakla birlikte
Germinal
Farklı coğrafyalarda yaşanan, benzer çaresizliklere şahit olmak sarsıcıdır.
Bana gelirsek ben şehirleri sabah severim. Genç kız gibi uyanır şehir yeni güne, ışıl ışıl bir cilt, tebessümle bakar kendisiyle her temas edene. Gün yaşandıkça, on çocuklu bir anneye döner o şehir, gözlerinde umutsuzluk, yılmışlık, çaresizlikle.
Keyifli okumalar...
Bozuldu ağa bozuldu, dünya kökünden bozuldu. Üstüne bastığım toprak ayaklarımın altından kayıyor sanki. Bugün dünü arıyoruz, yarın da bugünü arayacağımızdan şüphen olmasın.
Eskici Ve Oğulları
Hiç bitmeyecek mi senin bu okuman ?
+ Bitmeyecek.
- Hiç mi ?
+ Hiç.
- Niyetin katip olmak mı yani ?
+ Hayır.
- Ya ?
+ İnsan olmak
Orhan Kemal
Mayıs, haziran, ille de temmuz güneşiyle alev alev kavrulan Çukurova topraklarına Allah'ın sulu yağmurunu çekebilmek için şehrin işlek caddeleriyle sokaklarında "bodi bodici" ler dolaşmaya başlamıştı. Tarlalardaki kuş korkuluklarını hatırlatan, birtakım çaputlar geçirili sopaların ardında yalınayaklı, sırılsıklam çocuklardı bunlar. Hep bir ağızdan, güçlerinin yettiğince bağırıyorlardı:
Bodi bodii
Neden oodi
Bir kaşıcak sudan odi.
Hacıbayram kuyusundaa,
Çiftçilerin tarlasındaa,
Ver Allahım veer sulu sulu yağmurlaar!
"Bozuldu ağa bozuldu, dünya kökünden bozuldu. Üstüne bastığım toprak ayaklarımın altından kayıyor sanki. Bu gün dünü arıyoruz, yarın da bugünü arayacağımızdan şüphen olmasın."