23 yaşındayım, 3 yılı hatırlamadığımı varsayarsak, yaklaşık 20 yıldır azmimin, cesaretimin, vaz geçmeyişimin hiçbir eksik tarafını, olumsuzluğunu görmedim. En basit örneklerinden birisi bu güzel blogum oldu iyiki oldu, sizler gibi güzel kalpli, iyi insanlar tanıdım, şahane yazarlarla tanıştım, okuya okuya bu özel kitabı buldum.
Kendimden biraz bilgiler vermemin sebebi de bu kitap oldu. Jack London 'la ilk tanışmamız Martin Eden' le başladı . Sonra Meksikalı ve Beyaz Diş'le devam etti. Meksikalıda kısa kısa öykülerden oluşan, yine otobiyografik bir kişilik analizine çıktım. Neler çekmiş bu adam, neler yaşamış diye diye okudum. Bir ara ciddi söylüyorum içimden bir şeyler koptu, hatta yandı, bitti.
Yazar olmak için, kaliteli yazmak için açlıktan kemiklerinin sayıldığı bir öykü var.
Hem çalışıp, hem kardeşlerine yetmeye çalışıp, hemde hayatta var olabilmek için kıyasıya mücadelesi.
İyiki o kadar mücadele etmiş ki o kadar fakirlikten sonra, dünyaca ünlü bir yazar olmuş, farklı dillere en çok çevrilen yazar olmuş ve çok paralar kazanmış
Ama sonu malesef mutlu sonla bitmiyor, çünkü fakirken de ben aynı bendim, Neden zengin olunca değer gördüm cümlesi hemen hemen birçok sayfasında var.
Paranın, sevdirmesini malesef ki hazmedemiyor.
Diyerek kitaplığınızdaki o güzel köşeye yerleşmesini diliyorum
Çok öptüm