Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Otuzunda Kadın

Honore de Balzac

Yorumlar ve İncelemeler

Tümünü Gör
256 syf.
1/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Kitapta, ana karakterimiz olan Julia’nın hayatını okuyoruz. Julia, gençliğin verdiği cesaretle babasının hiç onaylamadığı bir evlilik yapar. Ancak sonrasında beklediği düşlediği aşkı yaşayamamış ve yaptığı evlilikten pişman olmuştur. Günün birinde karşısına bir genç çıkar ve Julia’ya aşık olur. Julia’da bu duruma karşılıksız kalamaz ve yasak aşk böylece doğmuş olur. Ancak olaylar yasak aşkla bitmeyecektir... Otuzunda Kadın’a büyük bir hevesle başlamış olsam da benim için tam bir hayal kırıklığı idi. Daha önce Vadideki Zambak’ı okumuş ve beğenmiştim ancak bu kitap beni şaşkınlıklar içerisinde bıraktı diyebilirim. Aslında bu kitaptaki olaylardan hangisini anlatsam bilemiyorum. İnanılmaz karışık ve yüzeysel bir klasikti. Yasak aşkla başlayıp korsan gemilerine kadar uzanan, asla anlam veremediğim bir kitaptı. Karakterlerin duygularına yeteri kadar yer verilmemiş dolayısıyla çok geçmedi bana. Aslında karakterleri çokta çözemedim çünkü sürekli bir olaydan diğerine geçiliyordu. Kitapta tek beğendiğim şey, şiirsel bir üslupla yazılmış olan betimlemelerdi. Romanda geçen mekanlar tüm canlılığıyla kafamda yer etti. Maalesef bu kitabını çok beğenmedim.
Otuzunda Kadın
Otuzunda KadınHonore de Balzac · Akvaryum Yayınevi · 20052,137 okunma
Reklam
208 syf.
7/10 puan verdi
Otuzunda Kadın kitabında; ana karakter Julia’nın, gençlik ateşinin kararı ile babasının rızası olmayan bir adamla evlenmesi ile hikayesi başlıyor. Kitap genel olarak Julia’nın hayat hikayesi üzerinden yürüyor gibi gözükse de ilerleyen bölümlerde; Julia’nın aşıkları, kocası ve büyük kızının da bulunduğu bölümlere kısa da olsa yer verildiğini, neler hissettiklerini, düşündüklerini görmüş oluyorsunuz. Okurken, bazı yerlere hak verdiğim gibi bazı yerler de hak veremedim doğrusu. Bir insanı aldatmak hiç bir mezhep de hoş karşılanmaz. Elinde birini tutarken diğeri ile de gönül eğlendirmek, bencillikten ve karaktersizlikten başka bir şey değildir. Günümüzde de zilyon tane örneğini görüyor, belki de duyuyorsunuz, haberiniz olmuyor. Daha fazla uzatmadan şunu belirtmek isterim; Balzac’ın, bir kadının duygu ve düşüncelerine bu kadar hakim olması, beni gerçekten etkiledi diyebilirim. Bunu daha önce Stefan Zweig’te görmüştüm. Balzac da ikinci oldu benim için. Aynı zamanda kitabın arka yüzünde, Balzac hakkında romanın Shakespeare’i olarak bahsedilmesi de ayrı bir dikkatimi çeken yön oldu. Farklı bir kitaptı. Otuzuna gelen/gelmeyen, herkesin bir defa okuması gerekenlerden diye düşünüyorum. İyi okumalar…
Otuzunda Kadın
Otuzunda KadınHonore de Balzac · Oda Yayınları · 20102,137 okunma
237 syf.
4/10 puan verdi
·
5 günde okudu
--> Julie genç ve güzel bir kızdır. --> Albay Victor d'Aiglemont evlenir.Fakat bu evlilikte hiç mutlu olamaz. --> Şan, şöhret değil artık aşkı tatmak istiyordur.Bu sırada karşısına Lord Grenville çıkar ve birbirlerini severler. --> Fakat bu sevgi uzun sürmez ve Lord Grenville ölür. --> Julie'nin beş çocuğu olur.Ama hiçbiri hayatta kalmaz ve hepsi ondan önce ölür. --> Hayatta kalan kızı Moina, Julie'nin istediği gibi bir kontla evlenir. --> Fakat biricik kızı Moina'nın da kaderi annesinden farklı olmaz. --> Julie bunu görerek ve hissederek ölür. Biricik kızının kaderi de onunki gibi olacaktır.
Otuzunda Kadın
Otuzunda KadınHonore de Balzac · Akvaryum Yayınları · 20122,137 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
Cemil Meriç’in çeviri esnasında kullandığı bazı kadim Türkçe kelimelerin, (bunlardan şikayetçi olanların aksine) cümlenin vermeye çalıştığı hissiyatı kuvvetlendirdiğini düşünüyorum. Bazı kelimeler, aynı anlamı taşıdığını düşündüğümüz bazı kelimelerden daha büyüktür.. (buse/öpücük gibi, ıstırap/acı gibi..) Bu sebeple çeviriye çamur atmadan önce kelime dağarcığımızı geliştirmeye çalışsak, derinlerdeki lezzeti de tatmış oluruz.. Heyecanı taze bir genç kız ile otuzundaki kadının kıyası, kitabın kalbini oluşturmuş. O sayfaları çıkarınca herhangi bir romandan farkı yok benim gözümde. Birkaç sayfa içerisinde yapılan tespitler kitabı şaha kaldırmış.. Özetle; okunur, bu çeviriden okunursa daha bir zevk alınır, naçizane tavsiyemdir:)
Otuzundaki Kadın
Otuzundaki KadınHonore de Balzac · İletişim Yayınları · 20172,137 okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
İçeriğini beğenmekle birlikte okurken çok zorlandım. Art arda sıralanmış yoğun betimlemeler ve derinlemesine işlenmiş olan psikolojik analizler yetmezmiş gibi çeviride de sanatlı bir üslubun benimsenmesi kitabı sık sık elimden bırakmama sebep oldu.Yine de erkek bir yazar tarafından kaleme alınmış olmasına rağmen kitapta bir kadının iç dünyasının yansımalarının bu denli başarılı işlenmiş olması okurken insana "vay be" dedirtiyor.
Otuzunda Kadın
Otuzunda KadınHonore de Balzac · Oda Yayınları · 20102,137 okunma
216 syf.
7/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Julie babasının istememesine rağmen yaptığı evlilikte aradığı mutluluğu bulamayacaktır.Bunalımlarla geçen yılları,evlatları büyüdüğünde felaketleri de beraberinde getirecekti,sağ kalan tek çocuğu monie tek umududur ama kendi gençlik yıllarında yaptığı hataları kızının da yaptığını görmek onun sonu olacaktır.....Otuz yaşında kadının en güzel döneminde olduğunu vurgulayan Balzac,bu yaştaki kadının fiziki ve ruhsal yapısını bir psikolog gibi irdelemiş,kendi felsefi bakış açısıyla da okuyucuya sunmuş.
Otuzundaki Kadın
Otuzundaki KadınHonore de Balzac · İletişim Yayınları · 20172,137 okunma
216 syf.
·
Puan vermedi
Julie... Ana karakterimiz; otuzuna kadar gelen bu guzel kadını, yaşamını ve ölüme kadar giden bahtsız hayatını okumaya koyuluyoruz. Aşk denen duyguyu kimsenin yaşayamayacağı bir erdem altında yaşıyor ve tabı kı mutlu olmuyor. Yaptığı seçim erdemden yana olunca tutkularına tüm ruhunu ve bedenını kapatıyor. Eşine aslında daha genclık yıllarında
Otuzundaki Kadın
Otuzundaki KadınHonore de Balzac · İletişim Yayınları · 20172,137 okunma
253 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Yazılanlar çok derin çok
Balzac, beni Paris sokaklarında misafir etti. Güzel anlatım karşısında Paris'te, cümlelerin arasında geçişler yaparak gezdim. Yapıtın beni ağlatacağını tahmin edememiştim açıkcası. Ölümün olduğu her yer bana ağır gelir. Konu tamamen sevgi uğruna yapılanlar olarak tarif etmem yeterli sanırım. Yanlış sevgiler uğruna yitip giden gençlikler, işlenen suçlar, toplumsal bozukluklar vb. Okumanızı tavsiye ederim (ama bu kitap beni derinden üzdü). Sanki oradaki herkes benmişim gibi geldi. Sevgi olmazsa bir yerde ne yaşam kalır ne de insan. İnsanı insan eden şey bence sevgidir. Çünkü sevginin iyileştirme gücüne yürekten inanıyorum ben. İyi okumalar
Otuzunda Kadın
Otuzunda KadınHonore de Balzac · Akvaryum Yayınları · 20122,137 okunma
Reklam
216 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 saatte okudu
Çok sevdiğiniz ve ilgi gösterdiğiniz halde bir insanın neden sizi hiç istemediğini hissettiğinizde neler yaptınız diye sormak istiyorum. Biliyorum, biraz uzun bir soru oldu ancak bu durumu en iyi ifade etme biçimi de budur. Neden? Şöyle düşünün, bir erkek var yahut bir erkeksiniz ve karşınızda dünyalardan çok sevdiğiniz bir kadın var. Tek
Otuzundaki Kadın
Otuzundaki KadınHonore de Balzac · İletişim Yayınları · 20172,137 okunma
244 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Otuzuma bir kala ‘otuzunda kadın’ Balzac’dan düşüverdi kucağıma... insanın düşündükleri, biriktirdikleri, savaştıkları veya üzüntüleri ile bir kitapta karşılaşması onu okuyana dost mu yapar düşman mı? Sırtımı sıvazlayan bir dost oldu bana. Neyseki Markiz gibi genç yaşımda bir rüyaya atlayıp gerçeklerle karşılaşınca hayatımı bitkisel hayata sokmamışım... Her ne kadar toplumda evlenmemiş olmanızın özellikle bir kadın için yarım olmak olarak düşünülse de bu kitabı okurken acıdım böyle düşünenlere. Bu seferde biz acıyalım dimi... Bugünkü uygulanışıyla evliliğin yasalar dahilinde kendini satmak olduğunu geç görmüş Markiz, evliliğin erkeğe özgürlük kadına ödev, görev olduğunu geç farketmiş, en güzel günlerini, yaşlarını görev ve ödevler silsileleriyle geçirmiş. Neyse ki farkına varabilmiş diye acısını bile kutsal gördüm, bu görev, ödev bilinciyle yerine getirdikleriyle ölebilirdi de, bazen farkına geç de olsa varmak hiç farkına varmamaktan yeğdir. ‘Ödev çocuğu’ kelimesini kullanıp bunun bilincinde olması bana apayrı iyi geldi. Aşk ile yapılmış bir çocuğa annelik etmekle, ödev gereği yapılmış bir çocuğa annelik bambaşkadır. Keşke ikisi ayrı bir kelime olarak sözlüğümüze geçseymiş. Of daha neler neler. Net olarak söyleyebilirim ki yirmili yaşlarında kızlar bunu okumalı otuzuna geldiğinde Markiz gibi onlar içinde çok geç olmuş olabilir.
Otuzunda Kadın
Otuzunda KadınHonore de Balzac · Alter Yayıncılık · 20082,137 okunma
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.