Tanrıçanın Savaşı kitaplarını, Tanrıçanın Savaşı sözleri ve alıntılarını, Tanrıçanın Savaşı yazarlarını, Tanrıçanın Savaşı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gerçekten bu kitabın hakkı 8 puan mı okurken hiç mi sinir krizi geçirmediniz? Kitabı bitirdiğim gibi buraya gelip incelemelere baktım herkes aynı şeyden şikayetçi ama puan hala yüksek gerçekten çok garip. Bu kitapta büyük titan Kronos'un uyanışı ve Calliope'yle birleşip tanrı ve tanrıçaları ele geçirmesini anlatıyor. Bir de bunun üstüne şu ana kadar okuduğum en tripli karakter olan 'Hades' ve Kate arasındaki ilişki test ediliyor. İnanılmaz bir şey herkesin korktuğu, tanrılar arasında en gaddar en korkulan mitolojik tanrılardan biri Hades nasıl köpek yavrusu gibi davranabilir? Sadece tema olarak mitoloji baz alınmış onu anlıyorum ama keşke azıcık daha araştırma yapsaydın da öyle yazsaydın kitabı. Kate'in ben aşığım her şeyi yaparım tavırları, yazarın onu güçlü göstermesi adına yazdığı sayfalar bile aşırı derecede acınası. Üçüncü kitaba ufak çaplı bir sinir kriziyle başlayacağım gibi duruyor. İlk kitap incelemesinde romantik kitap arayanlar okuyabilir dedim ama buradaki Hades, Haluk deyimiyle 'Light Selami' olmuş ona göre devam edin derim.
Fazla meraklı oluşumun cezasını çekiyorum.
İlk kitap idare ederken 2.kitap insanı sinir krizine sokacak cinsten. Hani senin olayın? Senin kurgun nerde? 300 sayfa boyunca aptal, ergen, özgüveni yerlerde, sürekli milletin onayını arayan, ağlak, ana kuzusu bir kızın dırdırını bana neden anlattın yazar? Tanrıçanın Savaşı'ymışmış.. neyin savaşı
dewymoon 👍
"Bir insanın kafasından geçebilen tonlarca kuşku, o kuşkuların içinde hapsolmak, anlayamamanın ve anlaşılmamanın çaresizliği, insanın içinde örülen yalnızlığın kalın duvarları ve bütün bunlara karşı, herşeye rağmen, kendin olma ve kendin kalma savaşı..."
"Mutlu olmayı ya da acı çekmeyi seçebilirsin. Bu tamamen senin elinde." Bir insanın kafasından geçebilen tonlarca kuşku, o kuşkuların içinde hapsolmak, anlayamamanın ve anlaşılmamanın çaresizliği, insanın içinde örülen yalnızlığın kalın duvarları ve bütün bunlara karşı, herşeye rağmen, kendin olma ve kendin kalma savaşı... Evet, bütün bunların Hades ile, mitoloji ile, fantastik bir kurgu roman ile ne alakası olabilir? Ama oluyor işte... Eğer yakalayabilirseniz fantastik bir kurgunun içindeki gerçek yaşamı bulabilirsiniz. Ve uslu bir çocuk olursanız şirinleri de görebilirsiniz. Ve bazen bazı kitaplar, hayatınızın öyle bir anına denk gelir ki hayatınızın düğüm ve çözümlerini o satırlar arasında bulabilirsiniz... Herkes Henry'e kızmış ama adamın kaç yüzyıllık korkuları var, ben daha çok Kate'e kızdım! Sevdiği adamdan ve en önemlisi kendinden bu kadar şüphe ettiği için. Ve yine bu kitapta da yazım yanlışları çok fazlaydı. Yayınevinin bu konuda daha dikkatli olması gerektiği çok açık.
Keşke sen de kendini benim seni gördüğüm gibi görebilseydin. İnsanlar arkalarına bile bakmadan uzaklaşmak isterken onları bir araya getirme konusunda olağanüstü bir yeteneğin var. Biz genellikle güçlükleri görürken sen en basit çözümleri görebiliyorsun ve en olanaksız durumlarda bile umudunu koruyorsun. Ama her şeyden önemlisi, insanları anlıyorsun. Birini gördüğünde o insanın hareketlerini önemsemiyorsun. Onlar hakkında ne hissediyor olursan ol, asıl dürtülerini fark ediyor ve onları anlayabilecek şefkati gösterebiliyorsun. İşte bu nedenle mükemmel bir kraliçe olacağından eminim. Ben bile bu çeşit bir öz denetime sahip değilim.
Cesur olmak hiçbir şeyden korkmamak anlamına gelmez, bunu biliyorsun. Ne kadar korkarsan kork yine de yapılması gereken şeyin ardından gidebilmek anlamına gelir.
Kitap Yorumu//Tanrıçanın Savaşı-Aimee Carter
.
Tanrıça serisinin 2. Kitabı..
Kate Winters ölümsüzlüğü hak etti. Ama hayatını Ölüler Diyarı'nda, Henry ile birlikte geçirmek istiyorsa bunun uğruna savaşması gerekecek.
.
Bütün olanlar içerisinde, ölümsüzlüğü kazanmak en kolayı olmuştu. Kate, artık Ölüler Diyarı Kraliçesi olarak taç giymek üzere olmasına rağmen, kendisini her zamankinden çok daha yalnız hissetmektedir. Ölüler Diyarı'nın hükümdarı olan Henry'ye karşı duyduğu sevgi günden güne büyürken, Henry ona karşı gittikçe mesafeli ve gizemli davranmaya başlamıştır. Kate'in taç giyme töreninin tam ortasında, evrende kendisini öldürebilecek kadar güçlü olan tek varlık tarafından alıkonur: Titanların Kralı, Kronos.
.
Diğer tanrılar her birinin sonunu getirebilecek olan savaşa hazırlanırken Henry'nin Tartarus'dan kurtuluşu yalnızca Kate'in elindedir. Ama Ölüler Diyarı'nın sonsuz mağaraları içinde yolunu bulabilmesi için, geleceğini tehdit eden tek kişiden yardım talep etmelidir. Henry'nin ilk karısı, Persephone. Ya ölümsüzlük ebedi değilse?
.
Henry’ye biraz gıcık olmakla ve Kate’i peşinde koşturduğumu düşünmekle birlikte Persephone’nin Henry’ye yaptığı acımasızlık ve haksızlığa da sinir olmuş bulunmaktayım Bir çok sorunun cevabı gün yüzüne çıkıyor. Tabi ilk kitapta da olduğu gibi Aimee Carter’ın bu kitapta da konuyu bazı yerlerde gereksiz uzattığı kanaatindeyim. Mitoloji bilgisini güzel kurgulamış ona sözüm yok. Olaylara bir de Titanlar dahil olduysa tadından yenmez