Bu kitabı nasıl anlatsam, ne desem inanın bilmiyorum. Epey zamandır bu kadar ilginç bir kitap okumamıştım. Konusundan az bahsedecek olursam;
Adamın biri sabahın ilk saatlerinde ıssız bir ormanda bulur kendini. Adını hatırlayamaz, geçmişini hatırlayamaz. Panik içinde düşe kalka ilerlerken karşına bir malikâne çıkar. Kapıyı çalar, bir adam kapıyı açar ve "Doktor Bell neredeydiniz?" diye sorar. Doktor şaşkındır, bu evi hiç hatırlamadığı gibi, evde bulunan insanlar da ona yabancı gelir. O gece uyur, ertesi sabah uyanınca kendini evin kâhyası olarak bulur. Aynaya bakar, inanamaz. O gece tekrar uyur, bu sefer banker olarak uyanır. Ve üstelik her şey sil baştan tekrar yaşanır. Hep aynı günü yaşar fakat farklı insanlar olarak.
Bu malikânede neler oluyordu? Gerçekten kendisi doktor muydu? Bu insanlar kimdi ve en önemlisi farklı insanların bedenlerine nasıl girmişti?
Sıradışı bir kitaptı. Çok değişikti. Severek okudum fakat karakterleri aklımda tutmakta zorlandım. Kitabın ilk sayfasında karakterler tek tek yazılmıştı. Ara ara dönüp listeye bakmak zorunda kaldım. Hızlı okunan kitaplardan değil ama farklı konusu ve beni merakta bırakan anlatımıyla "iyi ki okudum" dediğim kitaplar arasında yerini aldı.