Bu eserde -benim için nadide bir başyapıttır kendisi- örselenmiş, itilmiş ve ihmâl edilmiş bir çocuğun, aslında çocuk Balzac'ın ta kendisi, kendisinden yaşça büyük bir kadına, bir sevgiliden çok bir anneye aşık olurcasına bağlandığı, onu okunan ve ders çıkarılan bir kılavuz gibi gördüğü, onun sayesinde yaşamını idame ettiği, idame etmekle de kalmayıp yükseldiği anlatılır. Betimlemeleri öylesine özenli ve fevkalâdedir ki, gereksiz bırakın cümleyi, kelime dahi bulamazsınız. Okuduktan sonra büyük bir boşluğa düşmüştüm, gerçi boşluğun büyük ya da küçük olmasının hiçbir önemi yok, boşluk boşluktur. Vadideki Zambak, insanı duygusal anlamda kendini için için yemeye, kederlenmeye, zaman zaman ağlamaya sevk ediyor. Sanırım okuduklarım arasında en iyisi bu kitaptı, bunun üzerine hangi kitap çıkacak bilemiyorum.