Ve bir kez daha bilgisine, aklına hayran kaldım #umbertoeco nün. Şöyle bir nette aram yapınca bu kitap ile ilgili bir sürü olumsuz yorum okudum, haklılar çünkü eğer bu kitap öncesi içinde bahsi geçen kitapları ve edebiyat yazılarını okumadıysanız biraz yavan ve anlaşılmaz kalıyor kitap.Oysa ki büyük usta bu kitabın önsözün de bir çok şeyi açıklığa kavuşturuyor. Belki de diyor, o dönem değil de şimdi ki birikimimle yazsam daha başka bir kitap ortaya çıkardı....oysa ki bu kitabı ile de öyle bir ironi yapıyor ki.....
Ne anlatıyor derseniz, bir dönem çıkan dergide haftalık yazılar yazmış. Ve yazarken de topluma, kültür dünyasına, edebiyata, popüler kültüre, onların taklit ederek yergi ya da alaycı eleştiriler yöneltiyor.
En güzel yorumu Star Gazetesi Kitap Eki yapmış;
ECO’NUN BİR VASİYETİ VAR
Yanlış Okumalar’da Eco, kitabın adının hakkını vererek İncil’i ve Batı edebiyatının örneklerini de eleştirmen olarak inceliyor. Biraz dalgasını geçiyor, çokça göndermede bulunuyor ve büyük öğretici yazar olarak ‘küçük dağları ben yarattım’ pozundan azade mütevazılığın pelerinine bürünüp kendi metnini dışarıdan izliyor. Eco oğluna Noel için yazdığı mektupla Yanlış Okumalar’ı bir vasiyete dönüştürüyor. Çocuklar için masallar ve oyuncaklarla kurulan dünyayı eleştiren Eco, mektubunu şöyle bitiriyor: “Büyüdüğünde çocukça düşlerinin o canavar tipleri hala sürüyor olursa-büyücüler, cüceler, devler- belki de peri masallarına karşı eleştirel bir tavır kazandığın için, yaşamayı ve gerçekliği eleştirmeyi öğreneceksin.”