Sabahattin Ali’nin yeni dünya eseri bana değirmeni hatırlattı.Kitap öykülerden oluşmaktadır.Gerçekleri yüze vuran, karşılıksız yapılan iyiliğin zararını, topluma faydalı olan bir şeyin,nasıl faydasız kullanılıp gereksiz bir yapım olduğunu, yoksulluğun mücadelesini, insanların yokluk yüzünden ölüp gittiğini, açgözlü olan bir insanın ise etrafında tek bir ona değer veren insan biriktirmeyip, kötü bir şekilde ölümün ona hak olup ve geride kalanların onun servetini çar-çur etmesini gibi insanlık dersi veren öyküleri içeriyor. Benim bu öyküler içinde en çok beğendiğim sülfata oldu.Bu dönemde öyle doktorlar olduğuna inanmıyorum ama köyle milletine kurnaz diyip, genç körpe bir hayatı bu hayattan koparıp, ölüme terkeden insanların vicdanını sorgularım.Keyifli okumalar…