16 yy'da yazılmış bilimsel konulara hatta her şeye nasıl bakmamız gerektiği hakkındaki yöntemleri inceleyen bu kitabı okuyunca insan, bilimde ilerlemenin nasıl olduğunu ve bilim adamlarının ne tür güçlükler çekebileceğini de sorguluyor açıkçası. Zira Descartes henüz 32 yaşındayken #gallile 'nin başına gelenleri görünce bir çok eserini sumen altı etmiş, bunlar ancak ölümünden sonra yayınlanabilmiştir.
Kitapta bilimsel açıdan Tanrı'nın sorgulanması ve kabullenilişi, beynin fonksiyonu ve zeka kavramı, kalp ve damar sistemi gibi anatomik konular, insan-makine arasındaki temel farklar ile ruh bilimi gibi felsefi konulara yaklaşımı ve bunun için oluşturulan yöntemlerden söz edilmekte.
Modern felsefenin kurucusu kabul edilen yazarın bir çok kitabı halen üniversitelerde başlangıç lkitabı olarak okutulan, Batı'da kendisinden sonra gelen felsefecilerin sadece onu takip yada cevap vererek yeni eserler üretebildikleri kadar önemli bir kişi olan Descartes aynı zamanda matematik bilginidir ve doğru kavramı, koordinat düzlemi, analitik geometri ve kartezyen çarpımın mucididir.
Kartezyen Kuşku Metodu (Sepetteki çürük yumurtaları ayıklamak için tüm sepetin boşaltılması) ile Kötü Cin Analizi (Bilinen her şeyden şüphe edilip sorgulanması) yöntemleri ona aittir.
Bu çağı aşan eserden sonra #jeanjacquesrousseau 'nın #yalnızgezenindüşleri 'ni okuyacak ve zamanında yaptıkları buluşlarla bu değerli filozofların nasıl yalnız kaldıklarını anlamaya çalışacağım.