Her şeyin sonu... zamanın sonu... !
Ne kadar hazır olur ki insan!
Ne kadar engelleyebilir ki!
Ne kadar bilebilir ki gerçekleri!
Tarihi ne kadar yazabilir ki yada kaderi ne kadar değiştirebilir!
Beyrutta yaşayan son Cenevizli antika tüccarı, sahaf Baldassare Emriaco...
Söylentiye göre ya da bir kör inanca göre 1666 yılı dünyanın sonu. Incil'e göre ise Canavar in yılı... kıyamet, acı, yıkım, ateş vb....
Bu sonu engelleyecek olan ise yüzüncü ad dır.
Allah 'ın 99 değilde bilinmeyen ve sır olan, gizli olan 100. Ad.
Sırra vakıf olmak bütün bu acıları sonu olacaktır.
Bu ad ise sadece bir kitapta deşifre edilmiş ve açıklanmış.( mazandarânî'nin kitabında)
Sahafımızın eline geçer bu kitap ama aynı hızda kayıp gider...
Bir bilinmezliğin peşinden mi gidilir yoksa bir körinanca işaretler mi iter?
Bütün dünyanın yanıldığını, işaretleri ancak onları beklersek bir işarete dönüşebileceği gerçeği değiştirebilir mi?
Bu sorularla ve yazgıyla yolculuk başlar.
Lübnan, Konstantinopolis, Londra, Cenova....
Bu yolculuk arasına saklanmış aşklar, yaşanan tuhaf olaylar, veba salgınları,yangınlar, işaretler, dostluklar ve gerçekler.
Olayların günlük anlatımıyla olması, tarihiyle, kronolojik sırayla yazılması, tasvirlerin dengeli olması, sürükleyici anlatımla Amin maalouf tarihin dönemeçlerinde satırlara dökmüş bu romanı. ..
Keyifli okumalar dilerim....