Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatin dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere degişmeye başlamış olacaktır Kızılderili-Sözleri
İspanyollar, Yeni Dünya’nın hiçbir yerinde verdikleri sözleri tutmadılar
Reklam
578 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“Üstelik içimden hiçbir şey gelmiyordu, acı çekmek bile.”
“Ah, ne çok gülmüşümdür bu olaya! İnsanlar, doğum tarihim konusunda ne yapacaklarını asla bilememişlerdir. Ne zaman doğdu bu kız? 6 Temmuz 1907’de mi? Yoksa 7 Temmuz 1910’da mı? Onların işin içinden çıkmak için gösterdikleri çaba beni pek eğlendirmiştir. Biyografi yazarı olduklarını iddia edenler, üniversite görevlileri, gazeteciler, öğrenciler,
Frida
FridaHayden Herrera · Bilgi Yayınevi · 200376 okunma
Kızılderili bilgenin sözleri:
"Bir savaşçının gücü, niyetinin saflığındadır." ✨
184 syf.
9/10 puan verdi
·
21 saatte okudu
Hikaye sevilmediyini düşünen, sürekli dövülen Zezé'ye ait. O daha 5 yaşında. 5 çocuklu bir ailede doğdu: Lalá, Glória, Totoca, Zezé, Luís. Babası Portekizli ve işsiz, annesiyse fabrikada çalışıyor Kızılderili. Zar zor geçiniyorlar. Zezé sürekli yaramazlık yapıyor: birini korkutuyor, bir şeyleri yakıyor ve sair. Ailedekiler sürekli onu dövüyor. Bir tek Glória ona vurmuyor. Ara sıra ayakkabı temizleyip para kazanıyor, Ariovaldo'yla her salı gezip şarkı söylüyor, onunla birlikte şarkı sözleri satıyor. Yeni taşındıkları evin arka bahçesinde şeker portakalı fidanı bulur ve onunla sohbet eder. Adını da Minguinho koyar. Her gün yaptıklarını ona anlatır, Minguinho da ona cevap verir. Manuel Valaderes'le tanışınca o da onu dövmüştü. Ama sonra her şey değişti. Onunla aralarında öyle bir bağ oluştu ki sevildiğini hissetti. Bu onun için dünyalar demekti.
Şeker Portakalı
Şeker PortakalıJosé Mauro de Vasconcelos · Can Yayınları · 2022229,5bin okunma
Temsilci durdu. "Ben temsilciniz olarak konuşmaya geldiğimde, silah çekmek de ne oluyor?" dive sordu. Wells bu sözleri de çevirdi ve sonra daha uzlaşmacı bir sesle şunlara ekledi, "Baba (adamlardan biri Wells'in cok yakın bir arkadaşının babasıydı), bana itaat etmeni istiyorum, o silahi yere bırak ve buraya gel." Kızılderili, tüfeği yere bıraktı ve cevap verdi: "Evet oğlum, sana itaat ediyorum." Daha sonra da Gallagher'a şunları söyledi "Eğer bana babam olarak geldiysen, niçin bu kadar çok silah getirdin?"
Sayfa 104
Reklam
Kızılderili Kabile Şefinin ABD Hakkındaki İbretlik Sözleri
Sahip olma isteği onlarda bir hastalık olmuş. Bu insanlar, zenginlerin bozabileceği ama yoksulların bozamayacağı birçok kural koymuşlar. Yönetici olan zenginleri güçlendirmek için yoksullarla güçsüzlerden vergi alıyorlar. Bizim annemizin toprağının kendilerinin olduğunu söylüyor, komşularını çitler yaparak kendilerinden uzaklaştırıyorlar; toprağı binalarıyla ve öteki süprüntüleriyle çirkinleştiriyorlar. Bu millet, baharda yatağından taşarak yoluna çıkan her şeyi yok eden bir ırmağa benziyor.
Charlie Chaplin'in Şarlo Diktatör filmindeki sözleri
"Askerler bu vahşi adamlara adamayın kendinizi sizi hor görüyor, size köle gözüyle bakıyor, hayatınızla oynuyorlar. Davranışlarınıza düşüncelerinize ve duygularınıza hükümetmeye kalkıyorlar sizi hayvan terbiye eder gibi şartlandırıp, aç bırakıp topun ağzına sürüyorlar. Doğaya aykırı olan bu adamlara teslim etmeyin kendinizi. Bu makine gibi duygusuz, makineleşmiş adamlara! Sizler birer makine değilsiniz! Sizler birer hayvan değilsiniz! Yüreğinizde insan sevgisi taşıyorsunuz! Nefrete kapılmayın. Ancak sevilmeyen kişiler nefret eder sevilmeyenler ve anormal olanlar. ASKERLER, KÖLELİK UĞRUNA DÖVÜŞMEYİN ÖZGÜRLÜK İÇİN DÖVÜŞÜN
Sayfa 140Kitabı okudu
392 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitapta iki karakter arasında geçen sohbetler üzerinden nasıl bir savaşçı olunabileceğini öğreneceğiz. Kitabın yazarı Doğan Cüceloğlu bu iki karakterden birisi. Evet, kitaptaki kahramanlarımızdan birisi aynı zamanda yazarımız. Diğeri ise Arif Öğretmenim. Öğretmenim diyorum, sahipleniyorum çünkü kitabı okurken onunla paylaştığım ortak duygular
Savaşçı
SavaşçıDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20219,8bin okunma
166 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Timbuktu: Ruhların vahası
Paul Auster, yazı yazmaya 12 yaşında başlamış, Fransız, İngiliz ve İtalyan edebiyatı okumuş Amerikan edebiyatının en parlak temsilcilerinden sayılan yazar. Kitaba geldiğimizde, ilk başta okumaya başladığımda Kemik Bey adlı bir köpek ve onun sahibi şair ruhlu Willy'nin hayat hikayesini okur gibiydim. Sonra Willy şiirler yazıp varoluşsal sorgulamalara yeltenmeye başladı. Üstelik Willy hastaydı. Kemik Bey ise kendisi ölünce nereye gideceğini bilmeyen soyut düşünemeyen bir köpekti. Kitabın içeriğine girmeden şunu söyleyebilirim ki yazar bir köpeğin gözünden hayat ne kadar sorgulanırsa sorgulamış gibi gözüküyor. Kitabı okurken hem size kendinizi ve hayatı sorgulatırken diğer yandan bir köpekle empati kurabilmenizi sağlıyor. Kitaba adını veren Timbuktu'nun 49. sayfada ne anlama geldiği belirtilerken, köpeğin gözünde insanların ölünce gittiği yer olarak tanımlanabilir gibi duruyor. Ayrıca kitapta demiurgosa İslam'daki Azrail'e benzer şekilde tanımlanırken, yazar araya Kızılderili sözleri atarak İngilizlerin Kızılderilileri işgalini bir tepki veriyor olabileceği ortaya çıkıyor. Diğer yandan Willy'nin Polonyalı bir Yahudi aileden göçmüş birisi olması Yahudilerin dışlanmasını yönelik bir mesaj veriyor olabilir. Tabii bu bunlar aslını bilemeyeceğimiz gözlemlerdir. Özetle, herkesin okuyup anlayabileceği, diğer yandan bazı pasajlar üzerinden sorgulayabileceği, bir köpeğin gözünden hayatı anlatan diğer yandan köpek üzerinden sansür yaparak bazı kesimlere göndermeler yapan, insanların dinlenmeye olan açlığını gayet güzel yansıtan; akıcı, felsefi ve empatik bir roman. Keyifli okumalar.
Timbuktu
TimbuktuPaul Auster · Can Yayınları · 2018591 okunma
97 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.