YouTube kitap kanalımda Yuval Noah Harari'nin kitapları için hazırladığım okuma rehberini izleyebilirsiniz: ytbe.one/8wVLBr6aIg0
"Yaşamak için bir sebebiniz varsa her şeyle baş edebilirsiniz." Friedrich Nietzsche
Şimdi, başlığı gördün ve geldin. Bu yazının içeriğinde haliyle neler olacak diye merak ediyorsun. Hatta belki
İnsan yaşamını en iyi şekilde özetleyecek kelimedir, “Hengâme”; karışıklık, kargaşa, kavga, gürültü…
Nefes aldığımız her anda, aslında bir kargaşanın içine sürükleniriz. Öyle ya, aldığımız nefeste ki moleküller bile vücudumuza zerk ettikten sonra karmaşık bir yolculuğa çıkar. Bu yolculukta birçok kez form değiştirirler, görev yerlerine varmak
"Vatan ve millet, vatan ve millet oldukları için sevilir.
Bir din, din olarak münakaşa edilir, ret veya kabul edilir.Yoksa, hayatımıza getireceği kolaylıklar için değil... "
Vatan ve millet, vatan ve millet oldukları için sevilir; bir din, din olarak münakaşa edilir, ret veya kabul edilir, yoksa hayatımıza getirecekleri kolaylıklar için değil...
Çok sert bir kitaptı. Sanki her sözcüğü kafama atılan bir taş misali tahrip ediciydi. Sistem eleştirisi muazzam, sorun tespitleri muhteşemdi. Çözüm önerisi ise bana biraz ütopik geldi diyebilirim.
Albert Caraco İstanbul'lu Sefarad bir ailenin oğlu. 1919 doğumlu. Hayatı boyunca hep yazmış. Doğduğu topraklardan önce Avrupa'ya sonrasında Güney
"İnsanlar yorar en çok. En uzağından en yakınına. Soğuk tavırları kafana takar, sıcaklardan rahatsız olursun. Gördüğünde memnun olduğun insanların sayısı azalır, azalır... Bir gün onlar da biter, aynaya bile bakmak istemezsin. Nazik, düşünceli, hassas olmak çok zordur artık. Empati yapmak, anlayış göstermek, tahammül etmek imkansız
Bilal Günaydın - VERİLERLE (İNSANLARLA) OYNAMAK - #138166782
6. İsimsiz - Islak Yastık - #139228857
7. @postmodernabdal - Hasar Ayini -#139620448
------
İyi geceler/günaydınlar. Eylül geldi nihayet uzun ve sıcak yazdan sonra. Bu yıl galiba leylekler erkenden göç etmiş, kış daha zor geçecekmiş, bilmiyorum . Ama benim anket işi epey bir kabus oldu en azından. İlk önce straw poll, sonra survey monkey. Uzun uzun açıklamayacağım, ama en son 40 kişiden sonraki oyları göremiyordum . Neyse en son önde olan iki temayı alacağız bu ay mecburen, kusura bakmayın.
Eylül ayının öyküleri yazarken DEĞİŞİM ya da KÖTÜLÜK temalarını kullanacağız. İsterseniz bunlardan birini isterseniz ikisini de kullanabiliriniz. 30 Eylül'e kadare yazacağınız öyküleri bu iletinin altında yorum olarak paylaşırsanız etkinliğe dahil ederim. Yalnız öykünüzümn bir kuurgusu olmak zorunda. Denemeler etkinliğe dahil olmayacak . Tema ve bunun dışında başka bir kuralımız yok.
Daha önceki aylarda olduğu gibi ismini vermek istemeyen arkadaşların öykülerini ben paylaşabilirim. Bana mesajla iletmeleri yeterli. Umarım baştaki aksilik engel olmaz yazmamıza. Herkese kolaylıklar. İyi eylüller.
Başta Franz Kafka aşığı olduğumu söylemekle başlıyorum. Bu yüzden hayal dünyamda çok büyük yere sahip. Siteye ilk üye olduğum zamanlarda arkadaş olduklarım bilirler. Virginia Woolf ile Kafka'yı evlendirdiğimi ve onların çocuğu olarak hayal yaşadığımı :D
Neyse bu bilgiden sonra, bu kitap yüzünden Kafka’yı babalıktan reddetme kararı aldım. :D
Türkiye'de son yirmi yıldan beri artan yayınevi sayısına paralel olarak basılan kitap sayısı da bir hayli çoğaldı. Bu artan sayıyı giderek gençleşen nüfusun oranına böldüğümüzde yine de okunan kitap sayısının fazla olmadığı anlaşılıyor.
Kitap okumayı angarya kabul eden hatta onu bir işkenceymiş gibi, bir cezalandırmaymış gibi anlayan bir zihniyet ortaya çıktı. Kitabın bir kenara itilmesinde bilgisayar ile ona bağlı teknolojik gelişmelerin etkili olduğunu düşünüyorum. Yaygınlaşan sosyal paylaşım siteleri ,Genel Ağ'daki kolaylıklar, görsel araçlara olan ilgi, ulusal ve uluslararası ölçekte çok kullanıcının yararlanmasına açık olduğundan, kitap okuma işine ayrılacak zamanı gençler pek bulmuyor yahut avutuyor bu durumu kendisince...