Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Değişmeyen Yazgılar

Profil
Ben, banknot değil, bozuk para saymak için dünyaya gelmişim.
Sayfa 324Kitabı okudu
İnsanlığın faciası; yaşayabilmek için tabiattan uzaklaşmaya mecbur olması; fakat uzaklaşınca da hayatiyeti kaybetmek tehlikesine düşmesidir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
“Olduğumuz her şey (ve bu sebeple yaptığımız her şey) düşünmüş olduğumuz şeyin sonucudur.” Kendimizi, anlamsız bir evrenin içinde var olan, üstün şekilde anlamlı ve değerli toplulukların üyeleri olarak düşündük - tanrılaştırılmış uluslar, ilahi sınıflar ve daha başka şeyler. Ve böyle düşünmüş olduğumuz için, yeniden silahlanma tam hız devam ediyor, ekonomik milliyetçilik her zamankinden daha da yoğun bir hal alıyor, rakip propagandaların savaşı daha da şiddetlenerek büyüyor, ve genel savaş hali giderek daha da olası hale geliyor.
Sayfa 450Kitabı okudu
Hayat da en çok kimi sevdirse o, bizi fütursuzca silkeleyip gider.
Tüm umudumu yitirmişim. Yazgıdan kesinlikle kaçılmayacağını; başkalarının buna asla izin vermeyeceğini yeni anlamıştım. Artık acı çekmiyordum. Yalnızca dışarıdan, bir seyirci gibi, sonumu seyrediyordum. Bu sonun ne olduğunu ise henüz bilmiyordum.
Reklam
“Yazgısıyla böylesine yapayalnız mıydı? Binlerce insanın aynı yazgıyı paylaştığını, yaşamında meydana gelen şeylerin her gün yaşanan bir trajedi olduğunu biliyordu, ama yine de daha önce kimsenin bu acıyı böylesine keskin hissetmediği duygusuna kapılıyordu.” ↣ Avare
Sayfa 70 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Tuhaflaşıyorsun..
Yaşam dediğimiz şeyin kendisi de öylesine sıkıcı, aptalca ve kirli ki… Yutuyor insanı. Çevren tuhaf kişilerle dolu, baştan aşağı tuhaf kişilerle. Onlarla birkaç yıl birlikte yaşayınca da, farkına varmadan tuhaflaşıyorsun sende. Kaçınılmaz bir yazgı bu
Sayfa 4
"Bir kenti ardımda bırakıp da geldim, Muştanın Tinerin Acının yatsınmaz yazgısında İçimin üşümelerini al."
Aynı gökyüzü, aynı keder... Değişen bir şey yok ki; Gidip yağmurlara durayım. Söylenmemiş sahipsiz bir şarkıyım; Belki sararmış, eski resimlerde kalırım, Belki esmer bir çocuğun dilinde. Bütün derinlikler sığ, Sözcüklerin hepsi iğreti. Değişen bir şey yok hiç; Ölüm hariç. Aynı gökyüzü aynı keder...
Reklam
“Her şeye gücü yeten Tanrı vermeyince, insan zengin olmaz. Başlangıcından beri yazılmasa, kul başına kazâ gelmez, eceli dolmayınca kimse ölmez. Ölen adam dirilmez; çıkan can geri gelmez.”
Sayfa 21 - Bordo Siyah YayınlarıKitabı okudu
, cinayetler durmadı sadece daha gizli olarak yapılıyordu.
Sayfa 90 - Tercüman Yayınları, Kapak Tasarımı: Mehmet BalKitabı okudu
Kaldı bu silinmez yaşamak suçu üzerimde. . .
Yazgım, Kendi avcumda seyretmek kırgın aksimi. . . . Hata yapmak payını Adem'e veren sendin, Bilmedim onun talihinden ne kadar düştü bana. Gençtim ben ve 'Neden hata yapma payı yok?' diyordum hayatımda! Gergin bedenim toprağa binlerce fışkını saplar idi...
Anlam Yoğunluğu
. İkimiz de hikaye anlatıcısıyız. Sırtımıza uzanıp gece gökyüzüne bakarız. Takımyıldızları ilk icat edip sonra isimlendirenler hikaye anlatıcılarıydı. Bir yıldız kümesi arasında hayali bir çizginin izini sürmek onlara bir görüntü ve kimlik verdi. O çizgide dizilen yıldızlar, bir anlatıya dizilmiş olaylar gibiydi. Takımyıldızları hayal etmek elbette yıldızları değiştirmedi, onları çevreleyen siyah boşluğu da değiştirmedi. İnsanların gece gökyüzünü okuma biçimleri değişti. ...