Zorba yasaklar çocuklarda bulunan tutkuları büyüklerinkinden daha fazla keskinleștirir; çocukların sadece yasaklanan şeyi akıllarına takmak gibi bir üstünlükleri vardır büyüklere karşı; onların gözünde o şey karşı konmaz bir çekicilik kazanır.
Ah bu yasaklar! Kendi kendimize, başkasının bize, bizim başkalarına, devletin tebaasına, tebaanın devletine, belediyenin hemşerisine, hemşerinin belediyeye koyduğu, koyacağı yasaklar! Yasaklarla çevrili bir dünyada yaşamasak yasaksız yaşayamazdık. Halbuki hayvanlar, hele ehlileri, yasaksız ne de güzel yaşıyorlar. Hafif, cilve gibi, o da boğaz derdinden doğan zırıltılardan başka, gel keyfim gel, yaşamıyorlar mı? Yasakları kabul ettik. İnsanoğlu için yasaklı hayvandır da diyebiliriz. Mikroplar bile birer yasak değil mi? Aşklar yasaktır. Gün olur, sular, yemişler bile yasaktır. İnsanlar birbirine yasaktır.
"Düşünmek istiyordu.
Ya da gülmek...
Ne istediğini o ana kadar bilmiyordu ama aşağı doğru koşarken gülmeye başlamıştı. Onun için gülmek bu kadar basitti. Koşmak, gülmek için bir sebepti. Çünkü koşmak, Eslem'e yasaktı. Eslem sırf yasak olduğu için, koşmayı seviyordu. Ve koştu..."