Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan birine haksızlık etmek istediği zaman, köpek gibi tasma takar da içinin en karanlık deliğine kapatır vicdanını. Hem iyi biri olduğunu düşünüp hem de kötülük etmek istiyorsan, zulmedeceğin kişinin insanlığına bakamazsın çünkü. Yüzün tutmaz. Sıfatına bakarsın. Etiketine, markasına bakarsın. Bende öyle yapıyordum. Neydi bizimkinin sıfatı? Konsomatris.
Sık sık başı ağrıyordu. Çok ders çalışmasına rağmen "anne çok çalışıyorum fakat unutuyorum" derdi. Bakkala birşeyler almaya gönderdiğimde ne alacağını unutuyordu. Not tutmaya başladı, not tutmasa unutuyorum diyordu. Keşke o zaman farkına varsaydım diye kendimi suçluyorum. Biz çok ders çalıştığı için belki zihni yoruluyor diye
Reklam
Katılımcılar ve Yorumlar: #5801199 Kurallar: #5782014 (BUTUNLESTIRILMIS HIKAYE) Islak, nemli ve soğuk bir akşamdı. Herkesin akşam yemeği için evlerine girip sıkıca kapısını kilitlediği Medine Sokak’taki lambalar yeni yeni ışıldamaya başlamıştı. Evlerden sokağa taşan çocuk çığlıkları
Bazı vakit, birileri ile olsak dahi yalnız kalırız. Bu meseleyi anlatan nice söz, nice şiir vardır fakat hiçbiri Sait Faik gibi anlatamaz: "Sanki ben her akşam onunlaymışım gibi, bir yalnızlık duyuyorum." Tam anlamı ile yalnızlık, çok fena sevgili okur. Siz siz olun, kendinizi dahi yalnız bırakmayın. Var olun. Sait Faik Abasıyanık -
Ey Oğul! Nice gecelerini bilgilerini tekrar ederek ve kitapları inceleyerek geçirdin ve bu nedenle uykusuz kaldın. Sana bunları yaptıran neydi? Eğer amacın,dünya malı/metaını,makam ve mevkilerini elde etmek; başkalarına karşı övünmek idiyse, o halde sana yazıklar olsun,yazıklar! Yok,eğer amacın Peygamber'in getirdiği dini yaşatmak, sahip olduğun huyları düzeltmek ve kötülük yapmanı devamlı emreden nefsini dizginlemek idiyse o halde sana müjdeler olsun,müjdeler! Şair ne de doğru söylemiş! "Senin yüzüne bakmak dışında, gözlerin uykusuz kalması boşunadır. Senin ayrılığın dışında, gözlerin ağlaması da yine boşunadır."
198 syf.
10/10 puan verdi
Kitap Adı:Şeytan ve Genç Kadın Yazarı: Paulo Coelho Yayınevi: Can Sayfa Sayısı :195 Puanım: " En iyi tarafımıza ulaşmak için, en kötü tarafımıza da ihtiyaç duyarız." İnsanoğlu , en başından beri, iyilik ve kötülük gibi iki zıt kutup arasında gidip geliyor. Bu kitap da işte bu konuyu, hikayesinde inceliyordu. Kitabın dili ise akıcı ,
Şeytan ve Genç Kadın
Şeytan ve Genç KadınPaulo Coelho · Can Yayınları · 20204,485 okunma
Reklam
360 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
BİR KURMACAYI NELER BİR POP YAPAR AZ romanını henüz bitirdim. Bu yazarın okuduğum ilk romanı. Hakkında çok yorum yapılmış, ama bir kaç cümle de ben yazmak istedim. Önce içerik hakkında. Romanın hikayesine konu olan kahramanlar Kürtler. Türkiye’de ve İngiltere’de yaşıyorlar. Dindar ve mafyatik aşiret mensupları. Dindarlıkla mafya olmanın arası
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,3bin okunma
Fablı okudum,saçma sapandı,anlam veremedim.Derse gelince,"Unutmayın,size daha önce kötülük yapanlar,sonradan yine yapabilir ,"yazıyordu.Sinirimden kitabı yiyecektim.Ne yapacağımı bilemedim.Neydi ki bu? Sami Baydar'ın bir resmine koyduğu güzelim ismi hatırladım bir anda:"Aptal değilim,kendimden çok başkalarına güveniyorum."
Sayfa 113Kitabı okudu
'Âdemoğullarının dünyasındaki denge çok hafif ve tehlikeli bir şekilde değişti , fakat gerçekten kötülük tarafına kaydı. Siz Âdemoğullarının söylemekten pek hoşlandığı şu şey neydi? Tereddüt eden kaybeder. Emin ol, tereddüt etmeyeceğim. '
Sayfa 109Kitabı okudu
"İnsan birine haksızlık etmek istediği zaman, köpek gibi tasma takar da içinin en karanlık deliğine kapatır vicdanını. Hem iyi biri olduğunu düşünüp hem de kötülük etmek istiyorsan, zulmedeceğin kişinin insanlığına bakamazsın çünkü. Yüzün tutmaz. Sıfatına bakarsın. Etiketine, markasına bakarsın. Ben de öyle yapıyordum. Neydi bizimkinin sıfatı? Konsomatris. Ve insan, insanlığını çiğneyeceği zaman en çok ahlâk kurallarına sığınır. Ahlâken... Olur muydu benim gibi temiz aile çocuğunun yanında konsomatris? I ıh."
Sayfa 70 - Aprıl YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Hangi kötülük?
" İnsanı sevildiğine inandırmak için kırk takla atıp sonra yüz yüze bir vedayı bile reva görmemek dünyanın en büyük kötülüğü değil de neydi? Dedi gözünü kırpmak için dahi kipirdamak istemiyorken.
224 syf.
8/10 puan verdi
Uzun zamanıdır Nazan Bekiroğlu okumak istiyordum fakat hangi kitabından başlayacağım konusunda kararsızdım. Yusuf ile Züleyha'dan başlamak nasipmiş. Yazarın çok güzel ve kendine has bir üslubu var okurken hiç yorulmuyorsunuz. Okudukça ordan oraya savruldum. Günümüzde yitip giden değerler üzerinde düşündüm. Mesela üniversite yıllarıma gittim şöyle bir, elimde sallama bir tesbih, tabii tesbih dediğin ağırlığından belli olur. Simsiyah taşları ve üzerinde ki işlemelerle, ağırlığıyla Oltu çok hoşuma gitmişti o zamanlar. Anlatmak istediğimden sapmadan konuya gireyim. O zamanlar sürekli bu tesbihle sabır çeker dururdum. Ezeni ezmek gibi birde gaye edinmiştim. Gördüm ki ezilen günü geldiğinde ezen olabiliyor. Anladım ki insanlar kötü ama kötülük yalnızca onlardan değil biraz da bizim sınavımız bu. Fakat sabretmek gerçekten bu muydu. Sadece sabır dilemek miydi ? Elbette bu değildi. Sabretmek karşınıza çıkan bir sıkıntının, bir bela ve musibetin Allah'tan geldiğini bilmek. Dua etmek namaz kılmak değil miydi. Yusuf kuyuya düştüğünde, zindanlara atıldığında rabbinden başkasına sığındı mı? Rabbinden vaz mı geçti? Peki iffet neydi? O bize unutturulan, filmlerle dalga geçilen iffet. Üç günlük göğe bakmalı aşklarda yitip giden iffet... Dünyanın gelip geçici olduğunu unutmadık mı? Uzadıkça uzar bu yazı, iffet, imtihan, sevgi, gençlik, dua, tövbe, sabır ve daha birçok kelimeyle. Yusuf ile Züleyha...
Yûsuf ile Züleyha
Yûsuf ile ZüleyhaNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202114,8bin okunma
630 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.