... bilim dünyası onunla övünürken ve bir çok Matematik bilgini ondan önemli buluşlar beklerken, bu genç profesör, kendi arzusu ile üniversitedeki eğitim ve öğretim çalışmalarına son veriyordu. Herkes, "Ama neden?" diye birbirine soruyordu. Genellikle bu soruya verilen cevap şöyleydi: "Niçin mi diyorsunuz? Bir köyde, sıradan bir köy öğretmeni olmak için!.."
Hamdi Akçaoğlu: “Bir 24 Kasım Öğretmen Günü’nde salon ağzına kadar dolu. Öğretmen okulunun öğrencileri, konuklar, vali, eğitim müdürü vb. Okulun tarih öğretmeni kürsüde, Köy Enstitülerinin komünist yuvası olduğunu, kız öğrencilerin çocuk düşürdüğünü söylemeye başladı. Bunun üzerine yerimden fırladım ve mikrofonu elimden aldım. Bu okul benim mezun olduğum eski Gölköy Enstitüsü idi. ‘Sen Köy Enstitülerini bilmiyorsun. Bu okulda para babalarına hizmetkâr, ağalara çoban yetişmiyordu. Burada adam yetişiyordu, adam!...’diye bağırdım…”
Sayfa 50 - Literatür
Reklam
Kafadaki Taş
Çinli Zen öğretmeni Hogen, ufak bir köy tapınağında tek başına yaşarmış. Bir gün dört gezgin keşiş düşer, avluda ateş yakıp ısınmak için izin isterler. Ateş yakarlarken, Hogen onların öznellik-nesnellik tar­tışması yaptıklarını duyar. Aralarına katılır: ·Bakın şu koca taşa! Kafanızın içinde mi dışında mı varsayarsınız onu?• diye sorar. Keşişlerden biri yanıtlar: Budacılık açısından tüm nes­neler usumuzun somutlaştınmlarıdır. Bu durumda, 'Taş kafamızın içindedir.' demem daha. doğru olacaktır. «Böylesine kocaman bir taşı kafanın içinde taşıyıp du­ruyorsan, yaman ezer bu yük seni!» diye yerleştirir Hogen.
Bizim hukukçularımız üslup bilmiyor, halen de öncelikle ilkokul öğretmeni veya Avusturya'daki veya Fransız taşrasındaki köy papazı gibiler. Sanık haşlanıyor. Daha kötüsü sanıklara kin tutanlar var. En tehlikeli eğilim de sanıkların ifadeleri dinlenip kaale alınmıyor, dosyalar zamanında tetkik edilmiyor. İddianameler ciddi ve vakitli hazırlanmalıdır. Adalet itimad edilebilirliğini kaybetmemelidir.
Sayfa 173
Lancaster sistemi dar anlamıyle, okuma imkanı olmayan halk çocuklarını, çok sayıda ve kısa zaman içinde daha ileri seviyedeki öğrencileri kalfa öğretmen olarak kullanmak suretiyle okutmak usûlüdür. Bunun ötesinde bu sistem az malî kaynaklı ve yeteri kadar öğretmeni bulunmayan halk öğretimi meselesini de hallediyordu.
Bende istiyorum :)))
Herkes, "Ama neden?" diye birbirine soruyordu. Genellikle bu soruya verilen cevap şöyleydi: "Niçin mi diyorsunuz? Bir köyde, sıradan bir köy öğretmeni olmak için!.."
Sayfa 8 - PdfKitabı okudu
Reklam
" Ben az topraklı, çok yoksul bir köylü ailesinin altı çocuğundan biriyim.Babam anam okuma yazma bilmiyordu. Evimizde bir tek kitap yoktu. Gönen Köy Enistitüsü'nde kazandığım okuma ve yazma alışkanlığımı yaşamım boyu sürdürecek, kendimi geliştirerek Türkiye'nin tanınmış bir öğretmeni ve yazarı olabildim; bu mutluluğumu işte ben küçük Gönen köyündeki Enstitüme borçluyum. " Fakir Baykurt
Sayfa 208 - Destek YayınlarıKitabı okudu
551 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.