Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Milletin mazisi, dini, felsefesi ve istikbale çevrilmiş iradesiyle yapayalnız bırakıldığını gösteren bu misâllerle belirtmeye çalıştığım, münevverlerin ihanetidir. Neticeyi bir Erzurum köylüsünün şu ifadesindeki belâgatle öğreniyoruz: "Bizim münevverlerimiz vagonlarından kopmuş lokomotiflere benzerler. Onlar kömürleri tükendiği yerde kalır, biz burda gebeririz."
Sayfa 81
... ama gene de incitiyordu onu dünyanın kültür şöleninde utangaç bir konuktan başka bir şey olamayacağını, içinden bir estetik felsefesi bulup çıkarmaya uğraştığı keşişimsi öğretimin şu yaşadığı çağda hanedan armacılığı ya da şahin avcılığının garip lehçesinden daha üstün tutulmadığını düşünmek.
Sayfa 239 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Felsefesi olan milletin kalbi de vardır. İmanı olan bir cemaatin felsefesi mutlaka vardır.
Semboller ruhu hakikate götürür, ama onların kendileri hakikat değildir. Bu nedenle onları ödünç olarak almak aldatıcı olur. Her kültür, her çağ kendi sembollerini yaratmalıdır.* (* Zimmer, Hint Felsefesi, s:16)
Sayfa 92
İşte o nesil (Sahabe-i Kiram) sadece ve sadece bu kaynaktan (Kur-ân’ı Kerîm) susuzluğunu gideren bir nesildi.Tarihteki eşsizliği bu yüzdendi. Sonra ne oldu ? Kaynaklar karıştı,safiyet bozuldu ! Bu neslin ardından gelen kuşakların beslenme kaynaklarına Grek felsefesi ve mantığı,Pers efsaneleri ve düşünce biçimleri,yahudi israiliyatı ve Hristiyanlık mistisizmi,bunların dışında kalan diğer kültür ve medeniyetlerin tortuları karıştı
Sayfa 18
Felsefesi olan bir milletin kalbi de vardır. İmanı olan bir cemaatin felsefesi mutlaka vardır.
Sayfa 21 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Felsefi kültür, mektebin temel taşıdır. Eflatun akademisinin kapısında "geometri bilmeyen buradan giremez" levhası vardı. XX. asır mektebinin kapısına "felsefesi olmayan milletin mektebi olamaz" cümlesini yazmak gerekir.
Felsefesi olan milletin kalbi de vardır. İmanı olan bir cemaatin felsefesi mutlaka vardır.
İki Kültür
Doğunun iki büyük dini -Hinduizm ve Budizm- Hint-Avrupa kökenlidir.Yunan felsefesi de öyle.
Sayfa 172 - Pan YayıncılıkKitabı okudu
Hayvanlardan farklı olarak insanlar, çift tarihlilik diyebileceğimiz bir ayrıcalığa sahiptir. Bir yanda, bireyin, şahsın tarihi ve genellikle eğitim diye adlandırdığımız şey vardır. Öte yanda ise, insan türünün tarihi veya insan toplumlarının tarihi, yani genel olarak kültür ve siyaset dediğimiz şey vardır.
Sayfa 99
Reklam
Onların gururlandıkları bir şeyleri var. Dur, ne diyorlardı kendilerini gururlandıran şeye? Kültür diyorlar; bu onları keçi çobanından ayırıyor.
Sayfa 22 - Can YayıneviKitabı okudu
Tarih, insan-toplum-kültür gerçekliğinin dışında, ondan ayrı mütâlea edilemez. Tam tersine, insan-toplum-kültür, ‘tarih ocağı’nda pişer. Her insan-toplum-kültür gerçekliği, piştiği tarih ocağına göre bakış açısı kazanır. Böylelikle her insan-toplum-kültür, öz tarihinden ötürü kendine has bir gerçeklik “reng’ine bürünür. Buradan hareketle, insan-tarih-toplum-kültür bütünlüğünden bahsetmek lâzımdır. Her tarih biriciktir; bu yüzden, hiçbir insan-tarih-toplum-kültür gerçekliğini başka birinin bakış açısından açıklamağa imkân yoktur. Ancak, bunların arasında benzerliklerin, ortaklıklar ile etkileşmelerin olmadığı anlamını çıkarmak da doğru değildir. Tarihciliğin, özellikle de -gerek tarih biliminin felsefesi gerekse tarih metafiziği anlamlarında-tarih felsefeciliğinin zorluğu, insan-tarih-toplum-kültürlerin özgün gerçekliklerinin üstünde ve onları dahî kapsayan evrensel yahud insanşumül değerler ağı varmı; varsa, cüzî birimlerin, bahsi geçen tümel (evrensel) değerler varlığı içindeki konumları, önemleri ile ilişkileri nelerdir, sorularında odaklaşmaktadır.
Sayfa 116Kitabı okudu
Geri184
1.272 öğeden 1.261 ile 1.272 arasındakiler gösteriliyor.