Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Senin maddi geriliğin beş kuruş etmez. Senin manevi geriliğindir sırtüstü getiren. Madde bir günde değişir. Türkiye'nin bir dağından altın çıkar, sen bir günde dünyanın en zengin milleti olursun. En zengin bir milletin beynine bir bomba iner, bir felaket olur, bir günde fakir olur. Ama ahlâk ve kültür, manevi kıymetler bir günde ne yükselir ne alçalır. Asıl felaket buradadır. Türkiye'yi yalnız para kurtarmayacak, yalnız maddiyat kurtarmayacak. Senin zihniyetin bozuksa dünyanın en zengini olsan beş kuruş etmez. Çocukların intihar eder. İdeal olmadığı zaman, bir mefkuresi, bir ideali, bir imanı, bir inancı, bir kültürü, bir temel felsefesi yoksa o servet sana beladır. O servet ancak mana ile birlikte bir değerdir. O manayı kaybettikten sonra madde sana bela olur.
Kadir Mısıroğlu
Kadir Mısıroğlu
Milli mektebimiz ne medresedir, ne de çeşitli kozmopolit unsurların karıştığı olan bugünkü mekteptir. Müslüman Türk'ün mektebi, maarif, metafizik ve ahlâk prensiplerini Kur'an'dan alarak Anadolu insanının yapısına serpen ve orada besleyen, insanlığın 3000 yıllık kültür ağacının asrımızdaki yemişlerini toplayacak evrensel bir ruh ve ahlâk cihazı olacaktır.
Sayfa 15 - DergâhKitabı okuyor
Reklam
Her büyük millet, kendi hayatının evrim sırrını ve ebediliğe yönelen hayat yolculuğunun büyük kudretini felsefi sistemden çıkarır. Bugüne kadar İslam'ın ve Kur'an'ın felsefesi yapılmamış olduğu düşünülürse ne kadar gerilerde olduğumuz kolayca anlaşılacaktır. Felsefi kültür, mektebin temel taşıdır. Eflatun akademisinin kapısında "geometri bilmeyen buradan giremez" levhası vardı. XX.asır mektebinin kapısına "felsefesi olmayan milletin mektebi olamaz" cümlesini yazmak gerekir.
Sayfa 15 - DergâhKitabı okuyor
120 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Roma hukukunun temelleri
Hukukun temellerini Roma ‘da atılan, edebiyatın en kıymetli eserleri bu şekilde ortaya çıktı. Antik tarih söz konusu olduğunda, Yunan ve Roma tarihi birlikte anlatılır her zaman. Oysa Roma kendine özgü ve kıyas kabul etmeyen farklı bir kültür geliştirmiş, Yunan düşüncesinden tamamen ayrı bir zihniyetle çok geniş bir dünya coğrafyasına hâkim olmuştur. Küçücük bir köyden kocaman bir imparatorluğun doğmasına önayak olan Roma halkının da kendine özgü bir yaşam tarzı ve felsefesi vardı kuşkusuz. İşte bu yaşam anlayışı Roma’yı dünyaya hükmeden bir ülke haline getirmiştir. Günümüzde bile hâlâ Roma hukuku okutulmakta, Roma edebiyatı bütün canlılığını korumaktadır. Roma felsefesi, düşünce biçimi ve kültürünün, daha kaliteli bir yaşamın yollarını inşa etmek üzerine kurulu eski ve köklü bilgiler içeren, üstelik günümüz insanına hiç de yabancı olmayan bir bilgeliğin de temeli olduğunu ortaya koyan bu kitap, binlerce yıllık bu bilgeliği yeniden insanlığın rehberliğine açıyor.
Roma Bilgeliği
Roma BilgeliğiErhan Altunay · Destek Yayınları · 2022416 okunma
"Ancak insanın yaşam felsefesi soyut bir şey değildir." dedim enerjik bir şekilde. "Tam aksine soyut olmayan tek şey olduğu görüşündeyim. O delilerin felsefesi de Devlet'e karşı tehlike arz ediyor. Reor adında biri hakkında anlattıkları efsaneden de anlaşılabiliyor bu; dediklerine göre delilikte onlardan daha ileri bir
Protagoras, yetişkinlik yaşamını, kentlerde “edimsel yetenek ve daha geniş zihinsel kültür isteyenlere” para, karşılığı dersler vererek yaptığı sürekli bir öğretim turuyla geçirdi (Zeller, s. 1299).
Reklam
Kendini tanıma
“Bu nedenle, bilinçdışı bütünlüğümüzün tüm fiziksel ve ruhsal olayların arkasındaki gerçek olduğuna inanıyorum. Bu öge tam bir gerçekleşmeyi sağlamaya çalışmaktadır ve bu gerçek, insanın tümüyle bilinçli olabilmesidir. Bilinçliliği elde etmek genel anlamda kültür demektir ve bu sürecin özü ve kalbi kendini tanıyabilmektir. Doğu felsefesi benliği, tartış-masız, kutsal varsayar; eski Hiristiyanlığa göre de kendini tanıma, Tanrı’yı tanımaya giden yoldur.”
Sayfa 375Kitabı okudu
Felsefi kültür, mektebin temel taşıdır. Eflatun akademisinin kapısında “geometri bilmeyen buradan giremez” levhası vardı. XX.asır mektebinin kapısına “felsefesi olmayan milletin mektebi olamaz” cümlesini yazmak gerekir.
SAİD NURSİ'NİN MEHDİLİK İDDİASI
Nur Risaleleri'nde Hristiyan ve Müslümanların ittifakına (!) Said Nursî tarafından Mehdî (a.s.) de iştirak ettirilmiş ve bu ittifakın programı olan Risale-i Nur'u Mehdî'nin neşir ve tatbik edeceği de iddia edilmiştir: "...sonra gelecek o mübarek zat (Mehdi), Risale-i Nur'u bir programı olarak neşr ve tatbik
Sayfa 442Kitabı okudu
Düğünler aslında evrim mekanizması olabilir he
Müthiş bir şey fark ettim. Abartılı düğünler, damadın zaten ev kurarken bir sürü borca girmeyecekmiş gibi bir de gelinin kuzeninin kuaför parasına kadar ödemesi, gelinlik damatlık fiyatları, "Niye apar topar evleniyorlar yoksa kız hamile mi" lafı çıkmasın diye ertelenen düğünler... Bize saçma ve gereksiz gelen her şey aslında müthiş bir seçilim mekanizması. Düşünsenize normal insanlar sevdiği biriyle birlikte bir hayat kurmaya odaklanıyor ve böyle şeylere girmiyorlar, bu yüzden rahatça aile kurabiliyorlar ve çocuk yapıp onları kendi değerlerine göre yetiştirebiliyorlar. Ama hayat felsefesi el alemi memnun etmek olan, sevgi güven gibi değerler dururken para ve gösterişi tercih edenler yazının başında saydığım saçmalıklar yüzünden evlenirken bir sürü sıkıntı yaşıyor. Evlilik normal insanlara güzel gelirken bunlara korkutucu geliyor. Haliyle üremeleri ve değerlerini aşıladıkları çocukları toplumun parçası haline getirmeleri de zorlaşıyor. Bu durum eğitim ve kültür seviyesi düşük ailelerin daha fazla çocuk yapmasını dengeliyor ve toplumun seviyesini koruyor olabilir. Alın size biyolojisiz evrim, çok hoşuma gitti bu teori 😅
Reklam
64 syf.
·
Puan vermedi
Bu inceleme, Ateizm felsefesi için başlangıç niteliğinde ve genel olarak Ateizme yöneltilen soruları açıklayan temel bir kitaptaki bölümlerin özetlerinden oluşacak. ( Başlamadan önce yazma becerisine sahip olmadığımı ve bu zamana kadar bu durumu değiştirmek için pek bir çabaya da girmediğimi belirtmek isterim. Yâni beklentinizin oldukça altında
Hızlandırılmış Ateizm Dersleri
Hızlandırılmış Ateizm DersleriAntonio Lopez Campillo · Versus Yayınları · 200863 okunma
206 syf.
·
Puan vermedi
·
26 saatte okudu
Dile kültür açısından bakacak olursak ortaya çıkan genel görünüş şudur: Dil, kültürü hem kurar hem geliştirir: genellikle toplumsallaşmayı da toplumsallaşmayla birlikte tarihsel sürekliliği de sağlamakla insan varlığını eksiksizce olanaklı kılar dil. Ortak bir dil konuşanlara özgü bir topluluğun üyesi olan insan, belli bir kültürün de üyesi durumundadır." (S: 19) Başlarken
Kültür Kuramı
Kültür Kuramı
Kültür alanlarının dil, eğitim, ahlak, tarih felsefesi... gibi en önemlilerine ilişkin bu yazılardan: "Dil, Kültür ve Eğitim", "Türk Dilinin Felfesi", "Marcel'de Ben-Sen Bağı" ve "Ahlakın Bilimce Temellendirilmesi Sorunu", yıllar önce yurtdışına yayımlanmıştı. Hala koruduğu önemi, geliştirdiği yanıt denemeleri kadar, sorduğu soruların da özgünlüğünde yatan bu kitabı,
Nermi Uygur
Nermi Uygur
'un kaleminden "Dil gelişiminin gerekli kıldığı dokunuşlar": çok ufak bir-iki sözcük ve yazım "yenileme"si dışında, "el değmeden" sunuyor, okura.. Keyıfle okuyun
Kültür Kuramı
Kültür Kuramı
Kültür Kuramı
Kültür KuramıNermi Uygur · Yapı Kredi Yayınları · 201825 okunma
88 syf.
·
Puan vermedi
·
13 saatte okudu
“İnsan aydınlandığında eve döner.” Patanjali'nin kısa, keskin ve özlü sutralarının her biri, bilgeliği için sökülmesi gereken iplikteki küçük bir düğüm gibidir. Kitap, çevirmenin felsefi metinleri çevirirken, özellikle de onları tamamen farklı bir kültür için gelen bir izleyici kitlesine açık ve doğru hale getirmeye çalıştığınızda karşılaşılan birçok zorluğu anlatan uzun bir girişiyle başlıyor. Sutra'nın felsefi ve ahlaki yönü ile Budist İlkeleri ve Zen felsefesi arasında oldukça fazla örtüşme bulmak beni şaşırtmadı: sistemler, aynı olmasalar da, açıkça çok benzer çizgilerde ilerliyor. Modern dünyada hepimizin bildiği gibi, yoga günümüzde çok popüler. Yogaya- fiziksel egzersiz olarak ve egzersiz rejiminin altında yatan felsefe açısından- saygı duyuyorum. Yoga hakkında pek bir şey bilmediğim için, disiplin için temel olan egzersizler dizisinin insan bedenindeki ruhsal güç merkezleriyle bağlantılı olduğu yönünde genel bir kanıya sahibim. Zihnin güçlerini özenle uygulayarak bedenin iştahlarını kontrol edebilme fikri, Yoga'nın en çekici yönlerinden biri olsa gerek. Aslında Yoga hakkında hâlâ öğrenecek çok şeyim olmasına rağmen Patanjali'nin kitabını okumanın iyi bir başlangıç ​​olduğunu fark ettim.
Patanjali - Ne Olduğunu Anlamak İstiyorsan Ne Olmadığına Bak
Patanjali - Ne Olduğunu Anlamak İstiyorsan Ne Olmadığına BakSerra Sagra · Destek Yayınları · 2022650 okunma
Osmanlı toplumu teknolojiye açık bir toplumdu. Türkiye’nin o günden bugüne Batı dünyasında iltifat etmediği kalıp, kültürel hayattır. Binaenaleyh, Türkiye o safhayı geçmiştir. O kültür dediğimiz de, Kant’ın kültür felsefesi, Beethoven musikisi falan değil; şu kadarını söyleyelim, o safha da geçilecek; orada da artık zamana uyulmuştur.
Üniversitelerin oluşumu:
On birinci yüzyıla dek entelektüel yaşam "manastı­ra ait" okullada sınırlıdır. Buralardaki sessizlik kültürü edebiyat pratiğinin taşıyıcısı olmuştur. On ikinci yüzyılın özgür kent devrimi bir başka tür eğitim sisteminin zaferi­ni yüceltmiştir. Bu, "papaz" ya da "piskopos" okullarıdır ve bunların yapısı şehir ve katedral merkezleridir. Artık manastırın itaat kuralının bağlamadığı "ruhban"ların yeni sınıfiarına açık olan bu "katedral okulları" dil sanatlarıyla ilgilenme riskini göze alırlar. Önce dilbilgisi (Orleans, Chartres), ardından "diyalektik." Şehirleşen kültür zaman içinde yaygınlaşırken "mektepli" (scolasticus) figürü, ar­dından da "öğretmen, usta" figürü, dinleyici kitlesi toplar ve onların dikkatini çeker. Sonuçta, bütün Hıristiyanlığın sürgün toprağı (terra alinea) olan Paris, bütün bu kişileri kesin olarak toplarken, Oxford da yavaş yavaş ortaya çı­kar. Bu gruplaşmadan (consortium) üniversite doğar.
1.272 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.