Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bir yandan da ne şekilde can vereceğimi düşünüyordum. Acaba saray halkı gibi kementle mi boğacaklardı, yoksa daha sıradan olanlar gibi bahçedeki cellat taşının üstünde başımı kesip kılıçlarını cellat çeşmesinde mi yıkayacaklardı? Bunu kestirmem zordu. Çünkü kesin kural sadece hanedan için geçerliydi: Hiçbir hanedan mensubunun kanı dökülmez, ancak boğularak öldürülürdü. Bu neden böyleydi acaba? Kanları başka renkte miydi, yoksa öyle olduğunu sanmamızı mı istiyorlardı? Kanlarının biz acizler gibi kırmızı olduğunun görülmesinden mi korkuyorlardı?
Bir yandan da ne şekilde can vereceğimi düşünüyordum. Acaba saray halkı gibi kementle mi boğacaklardı, yoksa daha sıradan olanlar gibi bahçedeki cellat taşının üstünde başımı kesip kılıçlarını cellat çeşmesinde mi yıkayacaklardı? Bunu kestirmem zordu. Çünkü kesin kural sadece hanedan için geçerliydi: Hiçbir hanedan mensubunun kanı dökülmez, ancak boğularak öldürülürdü. Bu neden böyleydi acaba? Kanları başka renkte miydi, yoksa öyle olduğunu sanmamızı mı istiyorlardı? Kanlarının biz zenciler gibi kırmızı olduğunun görülmesinden mi korkuyorlardı?
Sayfa 74
Reklam
Çeçenler, Mürit savaşlarında son derece önemli bir rol oynaya­caktı. Bu güzel, cesur ve hür halk, Şamil'in ordusunun göz be­beğiydi. Bereketli vadilerinde bol miktarda büyükbaş hayvan, meyve, tahıl ve ağaç yetiştirirlerdi. Köklerine dair pek bir iz taşı­mıyorlardı. Bölgeyi fetheden Araplar, Çeçenlerin efsane ve tarih­lerinin yerine
İnsanlar hep başkalarını suçlardı,bense sadece kendimi.Kural böyleydi. Hayatım boyunca yaşadığım bütün kötülüklerin sorumlusu bendim ama başkalarının hayatında olan bütün kötülüklerin de sorumlusu bendim,biliyordum.
Kural böyleydi, burada adil bir dövüş olamazdı; bir kere yere düşmeyegör, sonun gelmişti artık.
"Derin bir karanlığın içindeydim. Ama ilk defa sesimi duyacaklar gibi hissediyordum. Belki de bütün bunlar yine hayallerimden ibaretti. İnsanlar hep başkalarını suçlardı, bense sadece kendimi. Kural böyleydi."
Sayfa 272 - SanrıKitabı okuyor
Reklam
 Kural böyleydi, burada adil bir dövüş olmazdı; bir kere yere düşmeyegör, sonun gelmişti artık.
Kural böyleydi, burada adil bir dövüş olmazdı; bir kere yere düşmeyegör, sonun gelmişti artık.
İşte kurallar böyleydi. Yarattığı korku işe yarıyordu ama o korkuyu delen biri olduğunda işte o zaman işler değişiyordu. Çünkü kuralı delen kişi kural delmenin çok da zor olmadığını anlıyordu.
Sayfa 224Kitabı okudu
Reklam
Bir dizi olay daima bir şekilde şimdinin değişmesini engelliyordu. Diyelim ki gelecekten bir silahlı soyguncu geldi ve bir müşteriye ölümcül şekilde ateş etti, müşteri eğer gelecekte yaşıyorsa, kalbinden vurulmuş olsa dahi ölemezdi. Kural böyleydi. Kazu ya da bir başkası hemen polis ve ambulans çağırırdı. Ambulans kafeye gelmek için yola çıkardı. Bu ambulans trafiğe yakalanmazdı. Acil servisten kafeye gelen ambulans hastayı kafeden alıp en kısa yolu kullanarak hızla hastaneye yetiştirirdi. Hastayı gören hastane personeli, "Muhtemelen onu kurtaramayız," diyebilirdi. Böyle bile olsa ansızın dünyaca ünlü bir cerrah hastaneyi ziyarete gelir ve hastayı ameliyat ederdi. Kurbanın kan grubu on binde bir bulunan nadir bir grup bile olsa hastane kan bankasında oluverirdi. Ameliyat ekibi mükemmel iş çıkarırdı, operasyon başarıyla sonuçlanırdı. Daha sonra ameliyatı yapan cerrah, "Ambulans bir dakika geç gelseydi ya da kurşun bir milim sola isabet etmiş olsaydı hasta kurtulamazdı," diyebilirdi. Tüm personel hastanın yaşamasının mucize olduğunu söyleyebilirdi. Ancak bu bir mucize olmazdı. Bunun nedeni geçmişte vurulan adamın hayatta kalması gerektiğini söyleyen kural olurdu.
Sayfa 115
"Kesin kural sadece hanedan için geçerliydi: Hiçbir hanedan mensubunun kanı dökülmez, ancak boğularak öldürülürdü. Bu neden böyleydi acaba? Kanları başka renkte miydi, yoksa öyle olduğunu sanmamızı mı istiyorlardı? Kanlarının biz zenciler gibi kırmızı olduğunun görülmesinden mi korkuyorlardı?"
“Hayat böyleydi işte,herkese adildi.Toprağın bağrında doğmuş,onunla iç içe yaşamıştı,yaşamın kanununa yabancı değildi.Kural tüm canlılar için geçerliydi.Doğa fani vücuda nazik davranmaz,birey denen somut varlığı umursamazdı. Doğa bireye tek görev vermiştir. Görevini yerine getirsende getirmesende ölürsün. Bu kadar basitti tüm insanlar bir gün ölecekti hangisi olduğunu umursamaz vazifesine uyan bir çokları vardır zaten , önemli olan kişiler değil görevin ta kendisidir . İnsanlar ölür ,görev baki kalır.
' Hayatın amacı böyleydi. Yiyenler ve yenilenler vardı. Kural şöyleydi: YE YOKSA YEM OLURSUN. '
İnsanlar hep başkalarını suçlardı, bense sadece kendimi. Kural böyleydi.
Sayfa 272Kitabı okudu
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.