" Sen ibrahim'sin artık! İsmail'ini kurban et, kendi ellerinle hem de. Boğazına bıçağı daya."
Kurban ediyorsun evet ama kurban ettikçe kaybeden değil kazanan oluyorsun.
Okumak istediğim ama okumadığım. Birgun kısmet olur gidersem ondan önce okuyayım diye düşündüğüm bir kitaptı. (O zaman tekrar okurum:)
Bir başlayayım dediğim ve herkesin muhakkak okumalı diye düşündüğüm bir kitap oldu. O heyecanı, duyguyu gitmeden de yaşatıyor.
Hac, bir mücadeledir. Tavafıyla, say'ıyla, vakfesiyle...
Bir kalabalığın içerisindesin ama yalnızsın, kendinlesin. O kalabalıkla hareket ediyorsun aslında o kalabalık senin işini kolaylaştırıyor. Cemaat de bu demek diyorsun. Sen zorlansan da yapılıyor çünkü birsin berabersin. İşte İslam diyorsun. Seni yalnız bırakmıyor.
Önemli olan şey hac bittikten sonra ne yaptığımız... Burada Hz. İbrahim rolündeyken, kendimizi muhasebe ettikten sonra kendi rolümüze İbrahimi bir ruhla mı dönüyoruz yoksa yaşantımıza kaldığımız yerden devam mı ediyoruz? İsmaillerimizi feda edebilecek miyiz? Konfor alanlarımızdan ne kadar çıkabilecegiz? Bunları başarırsak İbrahim olduk demektir.