Merhabalar, uzun bir zamandır üzerinde çalıştığım gizem ve psikoloji temalı illustrasyonlu novellamın ikinci bölümünü yayınladım. Kuru Bahçeler'e tamamen ücretsiz bir şekilde Google Play Kitaplar'dan veya Wattpad üzerinden ulaşabilir, yolculuğuma ortak olabilirsiniz.
Wattpad: wattpad.com/story/334866605...
Google Play: play.google.com/store/books/aut...
Gördüğünüz resimler Bölüm 1 ve 2 için oluşturduğum illustrasyonlar.
Kuru Bahçeler hikâyenin çatısı itibariyle gizem ve bilim kurgu unsurlarının bolca kullanılacağı bir novella olmasının yanında metinlerarasılıktan faydalanan, mitolojik ve klasik eserlerdeki karakterlere atıflarda bulunan ve olay diziminde alegorik bir anlatım ortaya koyan bir kurgu olma özelliği taşıyor.
Hikayenin tanıtım bülteninden:
Upuzun bir kuraklığın peşinden bir kurtarıcı gibi yükselen yağmurlu bir gece vakti Elma Sokak'a yapayalnız bir emekli taşınır. Yaşlı adam bahçesinde kimselerin ne olduğunu pek anlamadığı, esrarengiz bitkilerle uzun saatler geçirince yavaş yavaş sokak sakinlerinin dikkatini çeker, özellikle de karşı komşusu Ekmel'in.
Gel zaman git zaman, sokakta artan yağmurlarla birlikte esrarengiz doğa olayları cereyan etmeye başlayınca suçlu ve kahraman arayanlar artar. Bunu fark eden ve düşlerini tasdik etmek için an kollayan Ekmel suçluyu ilan edip bir kahraman olmak ister, bu nedenle tekinsiz kiracıyı takibe alır.
Ekmel adamı tanıdıkça hem kendini gizemli ve olanca girift bir olayın tam ortasında bulacak hem de kimliğini ve kendi hakikâtini yeniden sorgulayacaktır.
Sevgilerle,
Ali Kerem
Ayfer Tunç’un yeni romanı, tek başına bir kadının tüm dayatmalara başkaldırısı diye biliniyor medyada. Kuru Kız, toplumsal baskılardan özgürlüğe kaçış üzerine, bir roman. Hatta bir başarı öyküsü de denilenebilir.
Kitabın adı içeriğini bilmeyenlere ilk olarak kız kurusunu çağrıştırıyor. Ama yazar karakterin meselesini sadece kız kurusu olmadığını
"Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?"
Franz Kafka'nın dediği gibi bu kitap beni sarstı, beni fazlasıyla rahatsız etti.
Duyguların, kelimelerle damara enjekte edildiği kitaplardan bu.
Beton yolun iki yanı, birbirine dolaşmış kuru otlardan bir şilteyle kaplı
YouTube kitap kanalımda Küçük Prens kitabını yorumladım :
ytbe.one/zvf5z3JOSrQ
Küçüklerin büyük dünyası, büyüklerin küçük dünyası. Aslında küçük ve büyük gibi sıfatlar kullanınca bile bir sayı kısıtlaması içine girmek durumunda kalıyoruz. Bu kitabı kendi hayatıma göre küçük hissettiğim bir zamanımda okuduğum için kendimi şanslı
Arkadaşlar, sitede en çok paylaşılan sahte alıntıları https://1000kitap.com/SahteAlintilar ile bu iletide topladık. Sitedeki bilgi kirliliğini temizlemek için bu alıntılara rastlarsanız lütfen şikayet ediniz. Ve lütfen okumadığınız, kitaplarda kendi gözlerinizle görmediğiniz alıntıları eklemeyiniz. Bu sözlerin mal edildiği kişilere ve sözlerin
baba ben artık bu evde yaşamak istemiyorum yıllardır ruhumuzu öldürdün bu evde hayatında bir roman okumadın bir sinemaya gidip heyecanlanmadın beni ve annemi bu çirkin eşyanın içine hapsettin yemekten ve uyumaktan başka bir şey düşünmedin bende bütün duygular senin bu inatçı duygusuzluğuna karşı gelişti kuru mantığınla içimizi kuruttun sana benzeyen taraflarımdan ellerimden ayaklarımdan utanıyorum ihtiyarlayınca sana benzemekten korkuyorum kötülük edemeyecek kadar kısır kafanda yalnız bizim için yaptıklarının defterini tuttun bana aldığın ilk elbiseden verdiğin son harçlığa kadar hastalığımda uykusuz kaldığın gecelerin hesabına kadar kaydettin bu ağır havalı evin içini güzel bir müzik sesiyle bir kitapla süslememe izin vermedin nasılsa eve giren bütün güzelliklerin birer birer yok oluşunu kayıtsız bir sabırla seyrettin kanaryam öldüğü zaman bir yenisini almadın çiçekler solunca boş saksıları balkona taşıdın hiç duydun mu hediye diye bir sözün olduğunu insanların birbirine aldıkları ve genellikle çocukları sevindiren hediye bir gün elinde bir balonla eve döndün mü yaptığım resimler için ağzından çaktığın çivilere dikkat et duvarları berbat ediyorsun sözünden başka bir söz çıktı mı bu evde senden başka varlıkların yaşadığını hiç düşündün mü ben bir kitap okurken ne okuyorsun diye bir soru sordun mu beni elimden tutup bir gün parka götürdün mü..
*Yaşamak acı çekmektir; yaşamı sürdürmek, çekilen bu acıda bir anlam bulmaktadır. Eğer yaşamda bir amaç varsa, acıda ve ölümde de bir amaç olmalıdır. Ama hiç kimse bir başkasına bu amacın ne olduğunu söyleyemez. Herkes bunu kendi başına bulmak ve bulduğu yanıtın öngördüğü sorumluluğu üstlenmek zorundadır"
İlk cümlem,
İnsanın Anlam Arayışı*
Kuru ve sabit gözlerin arkasında nasıl bir ateşin yandığını; yavaşça kalkıp inen göğsün içinde nelerin kaynadığı bilinmediği için, insan mütemadi bir ürkeklik ve tereddüt içinde üzülür...
İllustrasyonlu Novellam Kuru Bahçeler'in 3. Bölümü hem Google Play de hem de Wattpad'de yayınlandı.
3. Bölümden Alıntı:
“Bir günde insan ne kadar çok bilgiye maruz kalır bir bilsen… Ama sonra eler… Büyük Kurgu’ya göre tanzim eder. Yalnızca hikayesini tamamlayacak parçaları görmeye başlar gözleri…” Bahçe kapısına doğru yaklaşıp ellerini çitlerin üzerine koydu. “Yaa öyledir hep… Önce inanır sonra eleriz. Önce cevabı bulur sonra sebebi ararız. Eleklerimiz farklıdır elbet ama hepsinin işlevi aynı. Oyalarız ve oyalanırız… Düşünmenin yorucu, zorlayıcı, güç tüketen bir mertebeye ulaştığı hadiselerden böyle kaçarız…”