Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zaman akıp giderken hayatın anlamını belirleyen şey ona neyi ne kadar nakşettiğimizdir. Her acı, her sevinç, her haz ya da her keder hayata nakış gibi işlenmiyor; eğreti duruyor bazısı, veya üstümüzden geçip giden kuş misali değmiyor, dokunmuyor bize. Dokunanlarsa yakıyor, yıkıyor, yapıyor, bozuyor, kılcal damarlarımızdan kalbe sızıyor, sonra tüm vücudumuza yayılıyor. Karman çorman bir nakışa dönüşüyor tenimizin altında, üstünde. Tenimizin altındakidir bir yüzümüz, üstündekiyse aynaya yansıyan kibrimiz.
Zaman akıp giderken hayatın anlamını belirleyen şey ona neyi ne kadar nakşettiğimizdir. Her acı, her sevinç, her haz ya da her keder hayata bakış gibi işlemiyor; eğreti duruyor bazısı, veya üstümüzden geçip giden kuş misali değmiyor, dokunmuyor bize. Dokunanlarsa yakıyor, yıkıyor, yapıyor, bozuyor, kılcal damarlarimizdan kalbe sızıyor, sonra tüm vücudumuza yayılıyor.
Sayfa 143Kitabı okudu
Reklam
Olvido
Hoyrattır bu akşamüstüleri daima. Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden, Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan Lavanta çiçeği kokan kederleri; Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar Unutuşun o tunç kapısını zorlar Ve ruh, atılan oklarla delik
Esmer I
Her ısırdığım meyvayla bitiyor Neşe mevsimi... Gönlüm! yaz gidiyor Güneşle, denizle ve yaprak yaprak. Ah! yazın gittiğini duymaktayım; Virane olacak güneş sarayım, Ya aşklarım, ümitlerim n'olacak? De bana esmer, de bana, n'eyleyim? Gönlümü kuş misali mi eyleyim Giden yazın peşine takılarak?.
Elde ettiği tüm bilgi birikimi, teçhizatı yeryüzündeki insanların iyiliği için bilabedel hayır için kullanabilmek ve çift kanatlı kuş misali dünyanın dört bir yanında kanat çırpabilmektir.
Sayfa 57
Sorular düşmanımdır. Çünkü benim sorularım patlayıcıdır. Yanıtlar korkmuş kuş sürüsü misali havalanıp uçuşarak, kaçamadığım anılarımın göğünü karartır.
Reklam
Kudüs
Mü'minlere küs Müsün ey Kudüs Bu hüsran bizim Bu zavallı süs Kanımız aksa Ne gam ne tasa Bilmeyiz nasıl
Zaman akıp giderken hayatın anlamını belirleyen şey ona neyi ne kadar nakşettiğimizdir. Her acı, her sevinç, her haz ya da her keder hayata nakış gibi işlenmiyor; eğreti duruyor bazısı, veya üstümüzden geçip giden kuş misali değmiyor, dokunmuyor bize. Dokunanlarsa yakıyor, yıkıyor, yapıyor, bozuyor, kılcal damarlarımızdan kalbe sızıyor, sonra tüm vücudumuza yayılıyor. Karman çorman bir nakışa dönüşüyor tenimizin altında, üstünde. Tenimizin altındakidir bir yüzümüz, üstündekiyse aynaya yansıyan kibrimiz.
Sayfa 143Kitabı okudu
İnsan dediğin kuş misali! Çıt orda , pıt burda!
Öyle sevdim ki, ne tene değdirdim bu sevdayı, ne akla. Sadece yüreğimden dualarla göklere saldım, bir kuş misali.
Reklam
İnsanlık yolculuğunda bir Homo sapiens sapiens yani "insan ferdi" olarak doğmak işin sadece başlangıç kısmıdır. İnsan kalabilmek, dahası gerçekten gelişkin bir insan olabilmek, sürekli gayret ve çaba ister. Bir kuşun uçması gibidir insan olmak: Kendisine verilen yetenekleri kullanmayı boş verdiği her durumda, kanatlarını kapatan bir kuş misali, hızlı irtifa kaybeder insanoğlu.
Sayfa 31 - Tuti Kitap Yayınları - 5.BaskıKitabı okuyor
Meryem ilk beyiti okudu. " Eğer olsaydı bir kuş misali kanatlarım..." Adı kısa bir süre bekledi ardından kızlara teker teker söz vermeye başladı. Züleyha, " Hep güneşe uçardım." Sara, "Ve sabah çiçeğinin peşinden koşardım." Ayşe, " Uzatırdım elimi gariplere." Sit, " Mırıldanırdım onlara her türden ezgilerle." Cada, " Ve adardım kendimi doğruluğu beklemeye." Bu anda Adi hoş bir ifadeyle Halime'ye başıyla devam etmesini işaret etti. Halime de kızarıp bozararak ilk denemesini yaptı. " Böylece seninle be uçarak..." ( Biraz gülmeden sonra orası biraz boş olduğu için yazmayacam hoşuma giden kısma geçiyorum.:)) Sonra, boğazını temizledi ve biraz düşünüp aklına geleni söyledi. " Böylece seninle ben uçarak cennete yükseliriz."
Ve biliyorum, bu zamana kadar hayatına kim girdiyse, sen ona yardım ettin, sen onu topladın, kol kanat gerdin. O hiçbir şeyden anlamadı, ona bir yuva oldun. O da bir kuş misali ne zaman büyüdü, palazlandı, yuvadan uçtu gitti.
Para, kuş misali: Bir konar, sonra da pırrr! diye uçuverir.
İş Bankası Kültür Yayınları, 2019Kitabı okudu
Vahşi açlıklar ve kahramanca iyimserlik üzerine
Peri masalları hiçbir zaman sadece çocuklar için değildi. Masallar genç yaşlı, kadın erkek, ulus ayırt etmez; ısrarla ve azimle herkese ku­ cak açar. Marina Warner, peri masallarının kültürel bir Esperanto'ya en yakın şey oldu­ ğunu savunur: ister Alman ister Acem ister Amerikalı olalım, hepimiz aynı peri masalla­ rını anlatırız çünkü hikayeler hudutları kuş misali özgürce aşar.
Sayfa 23 - Domingo
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.