Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Bir savaş patladığında insanlar ‘Uzun sürmez bu, çok aptalca! ’ derler. Ve kuşkusuz bir savaş çok aptalcadır, ancak bu onun uzun sürmesini engellemez. Budalalık hep direnir, insan hep kendisini düşünmese bunun farkına varabilirdi. Bu açıdan burada oturanlar da herkes gibiydi, kendilerini düşünüyorlardı; bir başka deyişle hümanisttiler; felaketlere inanmıyorlardı. Felaket insana yakışmaz, onun için felaket gerçekdışıdır, geçip gidecek kötü bir rüyadır, denir. Ancak her zaman da geçip gitmez, kötü rüyalar arasında insanlar geçip gider ve önlemlerini almadığından başka hümanistler gider. Yurttaşlarımız da başkalarından daha az ya da çok suçlu değildi; alçak gönüllü olmayı unutuyorlardı, hepsi bu ve kendileri için hâlâ her şeyin olanaklı olduğuna inanıyorlardı; bu durum da felaketlerin olanaksızlığını varsayıyordu. İşlerini yapmayı sürdürüyorlardı, yolculuklar ayarlıyorlardı ve düşünceleri vardı. Geleceği, yolculukları ve tartışmaları ortadan kaldıran vebayı nasıl düşüneceklerdi ki? Kendilerini özgür sanıyorlardı, oysa felaketler oldukça kimse asla özgür olmayacak.”
Elveda dostum benim, elveda Can dostum seninle dolu göğsüm Çok önceden belirlenen bu ayrılık Buluşmayı vaad ediyor ilerde bir gün. Elveda dostum el sıkışmadan, konuşmadan, Üzülme ve kaşlarını eğme mutsuz. Ölmek yeni bir şey değil dünyada, Ama yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz.
Reklam
Sabahtır Alkışlar gecenin Sıcak damları sükûn yapılarıyla Aydınlatır bir ucundan Kahvaltı sofrasında çay tasını Düzgün uysal Işıklı bir de ağız Gizlice götürür hücreyi bütüne Ve akla her gelen telgraf telinde Öpüşür iki güvercin İncelmiş ve yumuşamış gagalarıyla Bu geçen mızrak Kalın kararlı Atanın değer biçilmez atıyla Kuşkusuz yolunda gerek Mızrak geçer ışığı Geçer geceyi dolduran karanlığı da
Nedir insan dediğin, Ömründen bütün biçtiği uyku ve yeme içme ise, En fazla bir hayvan, değil daha ötesi. Bizi böylesine özene bezene yaratan, Bu yeti ve tanrılara yaraşır muhakeme gücünü Vermemiştir hiç kuşkusuz Durduğu yerde küflensin diye.
“Yaşamıma nasıl başladıysam, kuşkusuz öyle bitireceğim: kitaplar arasında.”
''Hayali aşk hiç kuşkusuz gerçek aşktan daha zengindir. Ama nadiren çoşkulu anlara sahiptir. Kendisini çok iyi tanır. Hiç durmadan kendisini gözlemler. Düşünceleri raylarından çıkartmak yerine, düşüncelerle yapılar meydana getirir sadece.''
Sayfa 379 - İlya Yayınları
Reklam
...Bazıları, geleceğe olan inançlarını kaybetmedikleri için sabrederler. Bazıları, işi bitirmeye cesaret edemediklerinden. Korkaklık hiç kuşkusuz hoş görülesi bir şey, ama gene de yaşamın bir düzenine dahil. Tıpkı boyun eğmek gibi, o da hayatta kalmanın bir aracı....
Sayfa 151Kitabı okudu
Bizim insana karşı tiksinmemize yol açan ne bugün? -insan bize acı veriyor çünkü, buna şüphe yok. Korku değil; insanda korkulacak hiçbir şeyin kalmamış olması daha çok; ön planda "insan" denen solucanların kaynıyor olması; iflah olmaz vasatlıktaki, yürek daraltıcı " "evcil insan"ın, kendisini şimdiden varılacak hedef ve doruk noktası olarak, tarihin anlamı olarak, daha "üstün insan" olarak duyumsamayı öğrenmiş olması -pis kokuları bugün Avrupa'yı sarmak üzere olan kusurlular, hastalıklılar, bitkinler, içi geçmişler yığınından ayrıldığını hissettiği ölçüde, bu yüzden de en azından görece kusursuz olduğu, hiç değilse hâla bir yaşam becerisine sahip olduğu, hiç değilse, yaşamı evetlediği ölçüde kuşkusuz bir hakkının olması böyle duyumsamaya...
Düşünce sahibi kimseler, "mutlular" değimini çok az kullanırlar. Hiç kuşkusuz, bir başka evrenin bekleme odası olan bu dünyada mutlu kişi yoktur.
Sayfa 285Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.