"Varolmaya devam etmemiz için hiçbir neden yok ... Hayatın hiçbir amacı olmadığını söylemek istiyordunuz, kuşkusuz. Kötümserlik denilen şey budur, değil mi?"
İnsanın kişiliği, kendisi farkında olmadan, yavaş yavaş belirleniyor (16, 18, 20, 22 yaşında vb) ve kuşkusuz, insan kendi kişiliğine göre şu ya da bu şekilde hareket ediyor. Öyleyse, seçme özgürlüğü nerede?
“En isabetli seçimin kuşkusuz kendini dayatan yolu izlemek ve hayati enerjisinin derinliğinden yükselen sesi dinlemek olduğunu söylemişti.
Aksi halde gölgen seni takip etmez. Senden ayrılır. Sonuçta insan bir kere yaşar.”
" Kuşkusuz on dört yaşındaki her çocuk gibi henüz şekillenmemiş, eğilip bükülebilir bir varlıktım, ama Alissa'ya olan aşkım çok geçmeden amacıma daha da bilinçle yönelmeme yol açtı. "
İnsanın rakibinin sevildiğinden kuşkulanması bile acı vericidir, hele o kişinin hayran olduğunuz kadında uyandırdığı sevginin ayrıntılarıyla açığa vurulması kuşkusuz acının doruğudur.
"Kuşkusuz hepimizin bize uygun bir sanatı, sadece fışkıracak bir çatlak arayan ama henüz ifade etmeyi denemediğimiz bir çeşit yaratıcılığı var. Tıpkı kuşlar gibi, hepimiz dünyanın güzelliğine katkıda bulunabiliriz."
Düşünürsem, benim de hayatımın belli başlı dönemlerini, yediğim darbeler birbirinden ayırıyor. Bir tanesi, hiç kuşkusuz, lisedeyken suratıma basket topu yemem. Çok önemli gibi görünmeyebilir ama bu dünyada çevrede hüküm süren aptallıkla ilgilenmeden kendi yolunda gitmek gibi bir şeyin mümkün olmadığının idrakine ilk vardığım andır muhtemelen. Siz kendinizi dış dünyaya ne kadar kapasanız da, kimden geldiği belli olmayacak şekilde bir saldırıya uğrayabilirsiniz, üstelik bu saldırı cezasız kalabilir. Bu olasılıkla yaşamayı öğrenmek zorundasınız.
Yalnızca hayatın her gün geçip gittiğini, daha az bir parçasının kaldığını düşünmememiz gerekir; insan çok uzun yaşarsa, aklının gerçekleşen olayları kavramaya, tanrıların ve insanların tecrübesi üzerine düşünmeye yetip yetmeyeceği de belirsizdir. Çünkü bunamaya başlasa da kuşkusuz nefes alıp vermesi, şişmanlaması, düşünmesi, arzuları ve bunun gibi diğer meziyetleri eksilmeyecektir: Fakat bizzat kendisini kullanma, elinden doğru dürüst bir şeyler gelmesi, verilen görevlere uygunluk, görünen şeyleri açıkça tanımlayabil me ve hayatının sonuna gelip gelmediğini tespit etme¹ gibi eğitim gerektiren şeylerde karar alabilme ihtiyacı zamanla zayıflar. Demek ki yalnızca ölüme her an yaklaştığımız için değil, anlama ve kavrama yeteneğimiz daha önce azaldığı için de acele etmeli.
¹Stoa düşüncesinin önemli hususlarından birisi de kişinin kendi hayatına son vermesidir. Stoa düşüncesine göre bazı durumlarda kendi hayatına son vermek haklı bir şeydir.
Her birimizin tek tek etkin bir Müslüman olması kuşkusuz arzulanan bir şeydir. Ama bu etkinliği nasıl sağlayacağız?
Hz. Peygamber'in, Bedir Savaşında yaptığı şu duayı hatırlatmak istiyorum; bu savaş bilindiği gibi Müslümanların ilk meydan savaşı olmasının yanında, savaşa katılanlar da o günkü Müslüman dünyanın ilk ve son kafilesini teşkil ediyordu, işte Resul aleyhisselamm duasında bu hususiyet dile getirildi; dua şuydu:
"Ya Rab, sen müminlere yardım et. Onlar tama men mahvolacak olursa artık sana ibadet edecek kim kalır!"
Bu duayı işiten her mümin yeryüzünde son ve tek kalan Müslümanın göstereceği ceht ve gayret içine girdi.