VATAN YOLUNDA-YAKUP KADRİ
1918 yılı Mondros Ateşkes Antlaşması imzalanmış. Mustafa Kemal Paşa, Anafartalar kahramanıdır. İstanbul’da umduğu çözümün olmadığını fark etmiş ve Samsun’a geçmiştir.
Avrupa’da bu durum EŞKİYALIK olarak görülüyor. Meşhur İstanbul basını Samsun’a geçiş olayına Avrupalılar gibi bakıyor. Düşmana karşı mücadele edileceği
Mustafa Kemal Atatürk'ün Söylediği 75 Söz | Atatürk Sözleri ve Anlamları
Cumhuriyetimizin kurucusu, başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşam şekli ve üstlendiği görevleri gereği çok yönlü bir liderdi. Verdiği demeçler, söylediği sözler, aktardıkları ve daha nicesi hayatın her alanında önemli tavsiye, fikirler ve sözleri içeriyor. Spor,
Kütüphane; bütün çağların, bütün ülkelerin ölümsüzleri ile dolu. Bu ulular bezmine (toplantı, meclis) kabul edilmenin tek şartı, liyakat. Mabede bayağılar giremez. Diriler naziktir, ölüler titiz. Gerçekten severseniz konuşurlar sizinle.
Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncil'lerinin İsa'dan 3 asır sonra bin kişilik bir ruhani meclis tarafından Türkiye'nin İznik'te; yine Kur'an'ın da Muhammed'den sonra Halife Osman zamanında yazıldı.
❛❛ MESCİD🌷
Sözlükte "secde edilen yer" anlamına gelen mescid, Müslümanların mabetlerine verilen bir isim olup, cami kelimesi ile eş anlamdadır. Kur'ân'da mescid kelimesi, çoğul şekli olan mesâcid ile birlikte 28 defa geçmiştir.
Türkiye'de küçük mabetlere mescid, büyüklerine cami denilmektedir. Yeryüzünde ilk yapılan
Mustafa Kemal Paşa, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılacağı 23 Nisan 1920 cuma günü, yurdumuzun her köşesinde milli ve dinî törenler yapılması maksadıyla uzun bir
program hazırlamış ve bu büyük tarih olayının bütün milletimize yüksek bir heyecanla duyurulması hususunda bir tamim yayınlamıştır. Yayınlanan bu tamimde, meclisin açılışının, özellikle kutsal gün olan cuma günü yapılacağı, manevi bir güç sağlaması
bakımından Hacı Bayram Veli Camii’nde kılınacak cuma namazını müteakip Kur’an-ı Kerim okunup dualar yapılacağı ve bilahare meclise gidilerek dua okunup kurban kesileceği, meclise gidilmeden önce hatim okunacağı ancak hatimin son bölümünün meclisin önünde okunacağı, yurt sathında da
Kur’an-ı Kerim ve hatim okunacağı ve Salavat-ı Şerife getirileceği, ayrıca cuma namazından önce uygun suretle mevlid-i şerif okunacağı belirtilmiştir. Bu tamim gereğince de 23 Nisan 1920 cuma günü, Ankara’nın Ulus semtinde, Hacı Bayram Veli Camii’nde kılınan cuma namazından sonra Peygamberimizin Sancak-ı
Şerif-i ve Sakal-ı Şerif-i taşınarak tekbirlerle, salat-u selamlarla, şimdi Ulus Meydanı altında müze olan meclis binasına gelinmiş, kesilen kurbanlardan, yapılan dualardan sonra saat 13.45’ten en yaşlı üye olan Sinop Milletvekili Şerif Beyin başkanlığında 120 milletvekiliyle Türkiye Büyük Millet Meclisi açılıp tarihî görevine başlamıştır.
Mustafa Kemal bu arada, padişaha özel bir mesaj göndererek, ona, atası Sultan Osman'in gördüğü bir rüyayı hatırlatmışt. Halk dilinde anlatlan bu rüyaya göre, hanedanının kurucusu Sultan Osman, iiç kitaya gölge veren ve yüz milyon Müslüman'ı barındiran kutsal ağacın dallarının kesilmiş ve sadece gövdesinin kalmış olduğunu görmüştü. Kemal, padişaha, ""Bu kutsal ağacın
kökleri kalbimizde gömülüdür,' diyordu. Meclis'in ilk ve. son sözü, padişah ve
hatteye bağlılığını belirtmek olmuştu. Bu çeşit duygular, Anadolu'nun daha
ger kalmış kesimleri için değerli bir propaganda oluyordu. Onun için, yerinde bir düşünüşle, basılıp dağıtıldı.
"Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden mahrum bir millet, henüz bir millet adını alma yeteneğini kazanamamıştır."
Mustafa Kemal Atatürk
"Köy Enstitülerinin kusurlarını bana verin, başarıları sizin olsun."
Hasan Ali Yücel
Birisi Cumhuriyetimizin kurucusu,
1)Tanrının yardımıyla Nisanın yirmi üçüncü günü Cuma namazından sonra Ankara'da Büyük Millet Meclisi açılacaktır.
2)Yurdun bağımsızlığı, Yüce halifelik ve Padişahlığın kurtarılması gibi en önemli ölüm dirimle ilgili görevleri yapacak olan bu Büyük Millet Meclisi'nin açılış gününü Cumaya getirmekle o günün kutsallığından yararlanılacak ve
İstiklal Marşı Kabulü ve Süreci
Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküş sürecinde başlayan Milli Mücadele için kurulan Büyük Millet Meclisi, Kurtuluş Savaşı esnasında bir milli marş ihtiyacı duyar. Savaş ortamında olunması ve buna mukabil halkın topyekun örgütlenmesi için gereken motivasyona dönük olarak milli marş yazımı süreci başlatılmıştır.
Kralla , din adamıyla, asaletle yönetilen bir akıl hastasını temsili, kuralsız bir zamparanınsa gerçek hükümdar olduğu, meclis üyeliğinin babadan oğula geçmesi gibi sağduyuya yapılan böylesi bir hakarete göz yumulduğu bir toprakta aklın duyulma şansı nedir? Psikoposluk heyetinin başında böyle bir şarlatanın olduğu, böylesine kibirli bir suistimalin pohpohlandığı, zulmeden kiliseye katlanıldığı ,kutsal sayıldığı ve meşrulaştırıldığı ,sadece yerinde sayan bir ordu muhafaza edilmeye devam edilirken, tembel papazlar ordusu ve onların yoksul ailelerinin işin kaymağını yediği bir ülkede aklı selimden söz edilebilir mi?