Yüce Allah şöyle buyurmuştur
Bilinsin ki insan için kendi çalışmasından başka bir şey yoktur. ve çalışması da ileride görülecektir. sonra ona karşılığı tastamam olarak verilecektir"
Sayfa 91 - SemerkandKitabı okuyor
İnsanın acısı gazın hareketine benziyordu. Belli miktarlarda gaz, boş bir kutuya pompalandığında kutu ne kadar büyük olursa olsun onu tamamen ve eşit dağılım göstererek doldurur. Aynı şekilde ıstırap da ister küçük ister büyük olsun insan ruhunu ve bilincini tamamen doldurur. Bu yüzden de insan ıstırabının "boyutu" tamamen görelidir.
Kendilerine, ne kadar güzel olursa olsun erdemin, kötülüğe karşı savaşmak için fazla zayıf kaldığında, içinde yer alacağımız en kütü durum haline dönüşebileceğini ve her şeyin tamamen yozlaştığı bir çağda, en güvenli olanın diğerleri gibi davranmak olduğunu itiraf etmeyecekler midir?
Sanki biri bana yapboz verdi ve üzerinde büyük resmin olduğu kutu bende değil. Bu yüzden bittiğinde resmin neye benzeyeceğini bilemiyorum. Tüm parçalar bende mi ondan da emin değilim.
Sayfa 253 - Genç TimaşKitabı okudu
" Rüyalar hâlâ gizemli kara kutu! Bana sorarsan bütün sırlarımızı ortaya dökerler..."
İşte bu yeninin yenisi insan;
Dizilmiş kutu,
Bükülmüş teneke,
Alüminyum dükkan..
Bir ârife, " Namazda aklınıza dünya ile ilgili bir düşünce geliyor mu?" diye sorulunca, "Bana namazdan daha sevimli bir şey yok ki namaz da onu düşüneyim" demiştir.
Sayfa 373Kitabı okuyor
Sığırcık/Yıldız kuşu...Sahne kuşu:))
Sığırcık/ Yıldız kuşları 21-40 cm büyüklüğünde oluyorlar. Kuluçka dönemi Mart ve Temmuz aylarında oluyormuş ve 4-6 yumurta bırakıyorlarmış. Büyük sürüler halinde uçuyorlarmış ve en büyük gösteriyi de nedense Romadaki Aziz Petrus Bazilaskasında yapıyorlarmış. Amaç ne bilemedim ama açıp Aziz Petrus Bazilaskasına baktığımda büyüleyici bir binanın olduğunu gördüm. Tarihi binaları çok sevdigim içindir belkide, hoşuma gitti..Kuşlar da mı öyle düşünmüş acaba?😏 Bu kuşlar Dünyada en sık görülen kuşlardan ama 2016 yılından beri sayıları oldukça azalmış...
Sığırcıkların üstün bir taklit yeteneği varmış . Cep telefonu,araba alarmı,tren sesini bile taklit ediyorlarmış 😃 Hatta İngiltere'de bir futbol maçı sırasında bu kuşun hakemin düdüğünü sürekli taklit etmesi sebebiyle maçı iptal etmişler 😂 Çok iyi ya! Kıs kıs gülmüşmüdür acaba? 😁
Ağaç kovukları, binadaki çatlaklar,binada gördükleri boş kutu gibi yerler bunların yerleşim alanlarıymış..
Afyon garındaki küçük kızı anımsa, hani,
Trene binerken pabuçlarını çıkarmıştı;
Varto depremini düşün, yardım olarak Batı'dan
Gönderilmiş bir kutu süttozunu ve sutyeni.
Adam süttozuyla evinin duvarlarını badana etmişti,
Karısıysa saklamıştı ne olduğunu bilmediği sutyeni,
Kulaklık olarak kullanmayı düşünüyordu onu kışın;
Tanrım, gerçekten çocukluk günlerinizde mi?..
Eşiklere oturmuş bir dolu insan
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni...
iskender: uçsuz bucaksız uzay, ruh hastası. bir kutu uzay yolluyorum sana kargoyla. damardan al onu. eski şöhretini kaybetmiş, .ikindirik bir pop yıldızı gibiyim senden uzakta.
Sayfa 112
Hayat dediğin şey nedir ki?
Labirentlerden oluşan bir kutu...
Sayfa 190
"Sana aldım." Uraz'ın sesini duyduğumda düşüncelerimden sıyrıldım ve gerçeğe döndüm.
Bana uzattığı bir kutu vişne suyuna baktım ve kaşlarımı çattım. Yarışmanın sekizincisinin seçilmesinin hemen ardından bir şeyler içmek için binanın kafesine gelmiştik. Uraz bana ne içeceğimi sorunca ona "Fark etmez." demiştim ve o da bana vişne suyu getirmişti.
"Sen...'' dedim bir anda,
"Nasıl? Aklımı mı okudun?"
Uraz yüzüme bilmiş bir ifadeyle bakıp gülümsedi.
"Bugün sekiz kişi olduk.'' dedi,
"Sekizin senin için anlamını biliyorum. Bana o günü anlatmıştın... Sekizinci doğum gününü."
Duygularımı bir kenara koymuş, kendimi korumaya almıştım sanki. Üzüntümü görmezden gelerek korumaya çalışıyordum kendimi. Vişne suyu benim kalkanımdı o gece.
Beni üzülmekten alıkoyan, gerçeklerimi ört pas eden bir kutu vişne suyu...
Halbuki o vişne suyunu elime alabilsem çekip sakladıklarına bakabilsem neler çıkardı ardından kim bilir. Sekiz yaşındaydım. Sekiz yıldır hayattaydım ve tek dileğim bir kutu vişne suyuydu. Hatırlamak bile üzücü. Hatırlamak bile kırıcı...
Bir çerez kutusunda birçok farklı türde çerez vardır. Bazılarını seviyorsun bazılarını sevmiyorsun. İlk başta sevdiklerinizi yiyorsunuz ve sonunda sadece sevmediklerinizi yiyorsunuz. Pekala, zor zamanlar geçirdiğimde, her zaman şöyle düşünürüm: Bunu bir an önce bitirmeliyim ve daha iyi zamanlar gelecek. Çünkü hayat bir kutu kurabiye gibidir.
Haruki Murakami