Dış dünyayla ilişkinin kesilmesi ve narsisistik içe çekilme
Freud, melankolik hastanın, aslında örtük olarak suçladığı başkası olmasına rağmen -"sen yetersizsin!"-, görünürde "ben yetersizim!" sözcükleriyle kendini suçlamasında, nasıl olup da "sen"in yerine "ben"in konulduğunu açıklayarak başlar. Sözel olarak bu şekilde ifade bulan ruhsal dönüşümlere karşılık gelen ruhsal süreçler nelerdir? Freud bunu, nesne kaybı durumunda, normal yas ve patolojik yas arasında, libido yatırımındaki yön değişikliğine bağlı önemli bir farklılık olduğunu göstererek açıklar: Normal yasta kişi, "kayıp" nesneden vazgeçmeyi ve libidosunu ondan geri çekmeyi başarabilir ve böylece serbest kalan libido yeni bir nesneye yatırılabilir. Buna karşın melankolik kişi, kayıp nesneden libidosunu geri çekmez; benliği ondan ayrılmamak ve onunla bir olmak için düşlemsel olarak bu nesneyi "yutar" ve böylelikle narsisistik özdeşleşme yolunu benimsemiş olur: "Böylece nesnenin gölgesi benliğin üzerine düştü ve o zaman benlik, özel bir merci tarafından, sanki terk edilmiş nesneymiş gibi, bir nesne olarak yargılanabilir hale geldi. Bu şekilde, nesne kaybı bir benlik kaybına, ve benlik ile sevilen kişi arasındaki çatışma da benliğin eleştirisi ile özdeşleşme yoluyla değişikliğe uğramış benlik arasında bir bölünmeye dönüştürüldü".
Sayfa 165 - Bağlam Yayınları
Psikanaliz × Analitik psikoloji
Freud × Jung
✓ görüşlerini birbirinden ayıran ilk önemli fark cinselliğin rolü ile ilgilidir. Jung , Freud'un libido tanımını cinselliği de içeren ancak bununla sınırlı olmayan daha genel bir psişik enerji olarak yeniden tanımlayarak genişletmiştir.
✓ikinci önemli fark kişiliği etkileyen güçlerin yönü ile ilgilidir. Freud insanları geçmiş olayların mahkumları ya da kurbanları olarak görürken, Jung geçmişimizle birlikte geleceğimiz tarafından da şekillendiğimizi savunmuştur. ( Ona göre biz yalnızca çocukken başımıza gelenlerden değil gelecekte yapmak istediklerimizden de etkileniriz)
✓ üçüncü önemli fark ise bilinçdışı ile ilgilidir. Freud bilinç dışını temelde bastırılmış materyaller olarak görürken, Jung bilinç dışına bilincin kaynağı ve yaşamdaki yeni olasılıkların matrisi olarak görmüştür.( Jung bilinç dışına Freud'dan daha fazla vurgu yapmış)
*** Jung a göre insanlar aslında çok yönlü varlıklardır ve eğer bir bütün olarak var olmak istiyorlarsa kendileri ile ilgili tüm yönlerini ( bozulmuş-saf, bencil- özgeci, fiziksel -ruhsal) kabul etmek zorundadır.
İnsan doğasının özü karşıt yönlerin çatışmasıdır.
Bilinç bilinçsizliğe karşıdır hissetmek düşünmeye karşıdır. Şiddet eğilimi olmayan birisi şiddeti düşünebilir cinsel tubuları olan birisi cinselliğin hayalini kurabilir. İnsanlar ancak bu karşıt güçleri kabul edip ifade edilişlerini düzenleyebilirse tam olarak işlevde bulunabilirler ( Allen,2003)
Hasta insan libido yatırımını kendi benine (ego) geri çeker, iyileştiğinde ise yeniden dışarıya yayar. 
Sayfa 33 - Metis, 7.Basım Mayıs 2020, çev: Saffwt Murat Tura, Banu BüyükkalKitabı okudu
Halk dilinde, cinsel gereksinim için açlığın karşılığı bir kelime yoktur. Bilim dili ise "libido" terimini kullanır.
Sayfa 31 - Say YayınlarıKitabı okudu
Hipokondri hastası da ilgisini ve libidosunu dış dünyadan geri çeker ve bunları, onu meşgul eden ve acı çekmesine neden olan organ üzerinde toplar. Fakat bedenin belli bir bölümünün narsisistik libidinal yatırıma konu olması yalnızca hipokondride karşımıza çıkmaz; bedenin herhangi bir bölümünün erojen bölge özelliği kazanabilmesinden ve cinsel organların ikamesi gibi davranabilrnesinden ötürü nevrozlarda da görülür: "Organların erojenliğindeki bu değişimlerden her biri, benliğe yapılan libido yatırımındaki benzer bir değişime karşılık gelir" (s. 90). O halde erojen bir bölgeye yapılan her libidinal yatırım, benliğe yapılan libidinal bir yatırıma karşılık gelir ve birincil narsisizmle ilişkilidir.
Sayfa 145 - Bağlam Yayınları
