Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Literally me
Aptallarla dolu bir dünyada yaşarken sinirlenmemem olanaksız.
Literally me
"Yirmi beş yaşındasın. Artık ölüm üstüne benden daha çok şey biliyorsun."
Sayfa 6 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Literally me
"ben akli dengesi yerinde bir insan olduğumu sanıyorum; insanlar da sağ olsunlar beni aklı başında birisi olarak tanıyorlar. ama tam anlamıyla aklım başımda mı değil mi doğrusu emin değilim. belki de deliyimdir. ya da delilik düzeyinde olmasa da bir tür nevroza yakalanmış olabilirim. her neyse, bendeniz bu dünya hayatını son derece sıkıcı buluyorum. yaşamak denen şeyden dayanamayacak kadar sıkılıyorum."
Sayfa 117 - ithaki yayınları
ahahahabha literally me
Basit sorunlarımdan bir tanesi, hastalığımın beni ilgilendirmemesi.
Sayfa 149
Literally me
Dört bir yanım kitaplarla çevriliyken kitapları küçümsüyordum.
Sayfa 170Kitabı okudu
Reklam
Literally me
İyice yaşlanmışım gibi yorgunum, ama ruhumda tuhaf bir çocuksuluk var. Odasında her şey belli bir düzende olmadan, çıkardığı giysiler başucunda düzgün katlanmadan uyuyamayan o küçük kızım hâlâ... Kendimi ölüme böyle hazırlamak istiyordum.
Sayfa 134Kitabı okudu
I also felt like a moron feeling sorry for myself, because I was not the one whose life was literally about to end.
Sayfa 205Kitabı okudu
“I think it was just like that, from so early on,” she told him. “For boys, sex is a part of life, a rite of passage. Boys look at porn when they’re twelve, thirteen! Boys get to have sex just as it is, just sex. Girls are taught fairy tales, they’re taught happily ever after, they’re taught sex as a consequence of marriage. Imagine seeing the world that way, as if sex isn’t a right but a rung on a ladder. We have to withhold it, can you imagine that? Because it’s so brainless and simple that if men get it too easily, they’ll just leave. Because really, how the fuck is my vagina different from any other woman’s? No, the thing that makes me different is somewhere else, literally anywhere else, but I can’t enjoy sex without some archaic sociological risk. And if you think about that it’s even worse, because look at the vagina, Aldo. It can have infinite orgasms. It doesn’t require any recovery time. It can come and come and come and what, maybe it gets dry? Lube it up again, easy. If any sexual organ is omnipotent it’s the fucking cunt but no, penises are the ones who get to decide whether a woman has value. Who let that happen? Really, Aldo, who? Maybe this is why men rule the world, because they were clever enough to convince women that virginity is precious, that sex itself should be secret, that being penetrated was sacrosanct. It’s idiotic, it’s even dumber than it is cruel and that’s the worst part. The idea that I should want sex less than you, why does that exist?”
320 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Harry Potter
Bu kitap hakkında çok fazla söylenecek şey bulunuyor.Neredeyse bütün herkes biliyor Harry Potter'ı.Ben yine de bir özet geçeceğim; "Harry,ailesi gibi büyücü olarak dünyaya gelir.Fakat annesi ve babasını kaybettikten sonra onu teyzesi Mrs. Wersley alır.Teyzesi,ona iyi davranmaz ve gerçeği saklar.Fakat bir gün,Hogwarts Cadılık ve
Harry Potter and the Sorcerer's Stone
Harry Potter and the Sorcerer's StoneJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Scholastic Press · 053bin okunma
Reklam
Literally me..
She tried to forget all the sadness, and she looked down at her book.
288 syf.
5/10 puan verdi
Here's why it took me too long to read all the book..
This time, I'm here to analyze
Happy Hour
Happy Hour
by
Marlowe Granados
Marlowe Granados
. Well, maybe I should not put it like that, using the word ''analyze'', because that is not exactly what I mean to do; but you should know that I am going to tell what I think about this book. You may have noticed that I am writing in English. I have two reasons for
Happy Hour
Happy HourMarlowe Granados · Verso Fiction · 20211 okunma
literally me:
Sonya, bilirsənmi alçaq tavan, darısqal otaq adamın qəlbini, ağlını necə sıxır!...Günlərlə oradan bayıra çıxmırdım. İşləmək də istəmirdim, hətta bir şey yemək də istəmirdim, elə həmişə çarpayıda uzanırdım... Gecə işıq olmurdu, qaranlıqda uzanıb qalırdım, gedib pul qazanıb şam almaq istəmirdim. Oxumaq lazımdı, amma mən kitablarımı satmışdım, indi stolun üstündə, kağızların, dəftərlərin üzündə barmaq qalınlığında toz vardır. Mən uzanıb fikirləşməyi daha çox xoşlayırdım.
Sayfa 487Kitabı okudu
Literally me
Hiç ummazdım, ağır bir duvarın altında kalmış gibiydim.
Literally me
''… Harika kitaplar hayal etti, insanı güldüren, ağlatan, ürperten, dans ettiren kitaplar! İnsanı dünyanın uzak köşelerine götüren kitaplar… Beyninizi okşayan, kalbinize dokunan ve ruhunuzu neşelendiren kitaplar…''
Can Çocuk Yayınları
101 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.