…çünkü benim anne babam onunkiler gibi hayvani değil radikal felsefi, kafada başlayan, başka hiçbir yerde değil, sadece ve sadece kafada ve kafalarda başlayan bir şiddet uygulardı.
Pırıl pırıl, çok tatlı bir sabah, ama ben biraz keyifsizim; kimseciklerin olmadığı kırlara doğru uzaklaşmak istiyorum; çünkü, biliyorum: İnsanlar hep yaptıkları gibi bu aydınlık, ışıl ışıl günü de kirletecekler.
Her zaman sahip olduğumuzdan daha fazlasını isteriz, bize uygun olandan fazlasını ve bu yüzden de mutsuzuzdur. Mutluysak, eğer Roithamer ve başkaları gibiysek, bu mutlu olma halini hemen dağıtırız ve yine mutsuz oluveririz.
Geceler en korkunç olanlardı. Bazen kalkar pencerenin yanına gider ve neredeyse kendimi öldürecek sınıra gelirdim. Ama sonra sabahleyin yine berrak bir zihnim olurdu. Öğleye doğru gittikçe umutsuzlaşan ruh halime kapanarak yine bunalımlı olurdum.
Özgürlük ve kaos arasında ince bir çizgi vardır. Ben anarşi fikrini bir yere kadar destekliyorum. Benim esas peşinde olduğum şey bir düşünce anarşisidir, zihni tüm geleneklerden özgürleştirmektir.
Prometheus
Benim acılarıma hiç katlanamazdın demek!
Kader ölmeme de izin vermiyor,
Yalnız ölüm kurtarabilirdi beni,
Oysa çektiğim işkencelerin sonu yok
Zeus tahtından düşmedikçe.
İnsan niçin yaşadığını bilmezse günü gününe yaşamakla kalıyor; günün geçmesini, gecenin gelmesini beklemekten başka zevki olmuyor. Bugün nasıl yaşadım, sorusuna cevap vermeden uykuya dalıyor, ertesi gün gene aynı hayat.
Hayat aynı olsa da herkese başka türlü dinletiyor kendini. Mevsim aynı mevsim ama kimi kışta doğuyor, kışta büyüyor, kar altında ölüyor. Hikayesine bile bahar gelmiyor kimilerinin.