Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Başkent Bursa: Osmanlı tahtında da hala Yıldırım Bayezid Han oturuyor... Sefer dönüşü bir solukluk uğradığı yerde “Ayak Divanı” (Padişahın doğrudan halkın şikayetlerini dinlemesi) kurdurup halkın dertlerini dinlerken, yaşlı bir kadın bağıra bağıra Padişahı azarlamaya başlıyor: “Padişahım! Yularını gevşek tuttuğun hademelerinden biri, destur
Sayfa 119Kitabı okudu
Maskara
Maskara arkadaşım Şu mehtaplı gecede Kalemini ver de Bir sözcük yazayım
Reklam
Havuzun kenarında arka ayaklarımın üzerinde durarak ve elimden geldiğince yukarıya uzaanarak ilk defa kendimi görmüş oldum. Doğal olarak daha önceden aile efradımı görmüştüm ve sanırım onlara bakarak kendi görünüşümü de tahmin etmeliydim. Fakat o kadar önemli noktalarda birbirimizden ayrışıyorduk ki görünüşümüzün de farklı olacağını tahmin etmiştim; safça bir tahmin olduğunu anladım. Sonuçta kendimi ilk görüşüm sıradan bir fareyi görmekle aynı değildi. Çok daha kişisel ve acı bir deneyimdi. Shunt veya Peewee'nin iğrenç suretlerine bakmak kolay olsa da kendimin benzer haline bakmak korkunçtu. Bu acının yoğunluğunun kibrimle eşit orantıda olduğunu fark ettim ama bu beni daha büyük bir hayal kırıklığına itti. Sadece çirkin değil bir de kibirliydim, kibirli olduğum için aynı zamanda gülünçtüm de. İşte tam önümde duruyordu yansımam, hafif bükülmüş olsa da inkâr edilemez bir gerçeklikte: kısa boylu, kalın belli, kıllı ve çenesiz. Tam bir maskara..
Sayfa 49
183 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Metnin içeriği hakkında bilgi verebilir... Son ada okumaya başladığım ilk andan itibaren beni içine çeken bir roman oldu. Kitabın konusu kısaca: Sadece kırk ailenin yerleştiği kimsenin bilmediği bir adada başlıyor. Bu adada insanlar huzur ve eşitlik içinde yaşıyor. Buradaki yaşam hayatın bütün streslerinden uzak, politik ve siyasi çekişmelerin
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,2bin okunma
Özdemir Asaf'ça "Reading Zindanı Baladı"
(…) III. Sert taşla döşelidir İdamlık Avluları, Yüksek duvarlarından süzülür sızıntılar, O, havaya böyle bir yerde çıkarılırdı, Yoğun bir gök altına, Dört yanını çevirmiş dolaşan Gardiyanlar
Oscar Wilde 1898 - Çeviri: Özdemir ASAF 1968Kitabı okuyacak
"Düşkünlüğün her türlüsü, erbabına türlü maskaralıklar ettirir, hususiyle aşk ve sevda insanı hepsinden ziyade maskara eder."
Sayfa 55 - Şule YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Dikkat dikkat! Az sonra yarış başlayacak. Yarışmacılarımızın yerlerini almalarını rica ediyoruz. "Anonsu duyan ve çoğu genç kız ve kadınlardan oluşan milyonlarca yarışmacı yerlerini alıp startın verilmesini beklemeye başladılar. Kozmetik firmalarının sponsorluğunda yapılan bir güzellik yarışıydı bu ve yarışmacılar çok heyecanlıydılar. Kozmetik firmaları adına J&J'nin temsilcileri tabancasını havaya kaldırıp tetiği çektiğinde milyonlarca yarışmacı makyaj çantalarının fermuarlarını çekiverdiler. Temizleme sütleri ve losyonları, su kaybını önleyen yağlı cilt kremleri, tenin pürüzlerini giderip renk veren fondöten, pudra ve allıklar, kirpiklerin rengini koyulaştıran, değiştiren ya da uzatan maskara, far ve kalemler, dudakları renkten renge sokan ve parlatan dudak boyaları, saça parlaklık ve biçim veren spreyler, briyantinler, pomatlar, alkollü losyonlar, yıpranmış saçları eski haline kavuşturmak amacıyla geliştirilmiş saç bakım ürünleri, saçları kıvırcıklaştırma ya da düzleştirme amacıyla kullanılan ilaçlar, istenmeyen kokuları gideren deodorantlar ve istenen kokuları veren parfümler, tırnakların dudaklar ve elbiselerle uyumunu sağlayan ojeler, cildi yumuşatan banyo köpükleri, ağız kokusunu gideren gargaralar doldurdu masaları. Islak bezler, pamuklar, cımbızlar, makaslar, törpüler ve fırçalar yığıldı aynaların önüne. Yarışı kim mi kazandı? Henüz bilemiyoruz. Yarış sürüyor ve ne zaman biteceğini sponsorlar dahil hiç kimse bilmiyor.
Sayfa 91
"Bugün ne maskara olmuşsa milletin kılığı; Lisan da öyle olur!"
Sayfa 98 - İnkılap KitapeviKitabı okudu
Mehmet Akif Ersoy
Medeniyet denilen maskara mahlûku görün: Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün! 12mart1921
Aziz Nesin'in kaleminden Orhan Veli'ye dair düşünceler...
Şaşırtıcı davranışlarıyla, okurlardaki merakı gıdıklamaya çalışan yazarlar da vardır. Kendilerinde gerçekten değer ve sanat gücü varsa, bilerek yaptıkları saçmalıklar, değerlerinin tanınmasına yardımcı olur; yok, değersizseler, ortalıkta maskara, alay konusu olurlar. Orhan Veli, bunun için sakal bırakmıştır. (O zaman Türkiye'de gençlerin sakal bırakmasına alışılmamıştı.) Siz buna, hiç olmazsa biçimde toplum kurallarına başkaldırmak da diyebilirsiniz. Bir gece Orhan Veli, konuk kaldığı Pendik'te ressam Haşmet Akal'ın evinde, nasıl edip de şiirlerine yaygınlık sağlayacağını sabaha dek düşünmüş, sonra uçakla İstanbul'un üstüne şiirlerini yağdırmaya karar vermiş. Uçak nasıl kiralanacak, para nasıl bulunacak? İki üç gün sonra hemen bütün gazete ve dergilerde, Orhan'ın "Rakı şişesinde balık olsam" dizesiyle alay ediliyordu. Bu alaylar yüzünden artık uçağa gerek kalmamıştır. Alaylar, tek uçak değil, uçak filolarından İstanbul'a yağdırılacak şiirlerin etkisini yapmıştır. Orhan Veli, gerçekten değerli şair olmasaydı, alay konusu olarak kalır, maskara olurdu. Sonraları Orhan'ın şiiriyle alan edenler, alay konusu olmuşlardır.
Nesin Yayınevi - "Nasıl Yazıyormuşum"Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.