"Belleğin dili yok. Bellek birbirine açılan sonsuz resimlerden oluşuyor. Ama hiçbir şeyi unutmuyor. Hiçbir siyahı, maviyi, beyazı ve bakışı, hiçbir duruşun kabalığını ya da anlahlmaz inceliğini. Ayrıntıları ve kırılabilecek her türlü nesneyi özenle biriktiriyor ve onların elde nasıl tutulacağını iyi biliyor. Bellek kimi zaman unutmuş gibi yapıyorsa bu, acıyı yeryüzünden kaldırma isteğindendir."*