Gözümde yaşlarla bu satırları yazıyorum şuan. Gözyaşlarıma sebep olan olayların gerçekliği mi, insanların acımasızlığı mı, yoksa kitabı bitirince en sevdiğim insandan ayrılmış hissinde olmamdan mı bilmiyorum.
Öyle muhteşemdi ki, öyle bir atmosferin içindeyim ki şuan, sanki Max'dan gözyaşlarıyla ayrılan bendim, sanki elimde o kemanı ben
Öncelikle Zülfü Livaneli'nin Son Ada romanını çok beğenmemle başladı SERENAD'ı okumam ve gelmiş geçmiş bana göre okuduğum en etkileyici kitap..
Kitaba başlamamla , kitabı okumam arasında geçen zaman dilimi beklediğimden daha kısaydı çünkü kitap, fazlasıyla akışkan ve sizi içeriğine hapsediyor. Elinizden hiç bırakmak istemeyeceğiniz bir eserden bahsediyorum..
Kitabın konusu, eser itibariyle ikinci dünya savaşı sırasında ,yaşanan Struma faciası üzerine kurgulanmış dramatik bir aşk hikayesinin anlatımıdır.. o kadar dokunaklı bir kurgusu var ki okuduktan sonra uzun bir süre etkisinden çıkamıyorsunuz.. Bir yandan Zülfü Livaneli'nin kaleminden dökülen aşk hikayesi insanın içini sarıp sarmalarken bir yandan da tarihin derinliklerinde gizli kalmış sır perdelerine ışık tutuyor..
Serenad romanında, Şubat 2001 de İstanbul üniversitesi halkla ilişkiler görevlisi Maya Duran ,ABD'den gelen Alman asıllı hukuk profesörü Maximilian wagner'i karşılaşmasıyla başlar.
1939lu yıllarda İstanbul universitesinde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine ,Maya onu bir gün şile'ye götürür.Boylece katları yavaş yavaş açılan 60 yıllık dokunaklı bir ask hikayesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin bir takım sırları da öğrenir.
aşk tarih toplum konularıyla hem düşündürücü hem de etkileyici bir roman..şiddetle tavsiye ediyorum..
Kitaplarla kalın..
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,4bin okunma
SERANAD iyi ki okudum dediğim sınıf kitaplığımın baş ucundan tuttuğum, okurken pek çok satırın altını çizdiğim; sınıfındaki okuma etkinliği saatlerinde altını çizdiğim cümleri öğrencilerimle paylaştığım, öğrencilerimle duygu bütünlüğü yaşadığım özel bir romandır.
Zülfü Livaneli'nin dokunaklı bir aşk hikayesi anlatmasına rağmen aşk romanı
Budala romanının narrator-anlatıcı perspektifinde incelenmesi.
Dostoyevski tüm dünyada çok okunan bir yazar. Bizde de öyle. Siteye baktığınızda bu eser hakkında yetmişe yakın inceleme olduğunu görürsünüz. Bu anlamda, madem bu site sıkı okurların olduğu bir mekan, o halde, farklı türde incelemeler yapmasak ayıp olurdu.
Siteye ilk geldiğim zaman
"Bir kız çocuğunun büyümesi ne zaman biter acaba? İlk adet gördüğünde mi, 18 yaşını doldurunca mı, evlenince mi, saçına ilk ak düşünce mi? Bence hiç biri değil. Bir kız çocuğu büyümez, kaç yaşına gelirse gelsin asla büyümüş gibi hissetmez kendini."
Öyle ya, büyümüyorum ben, büyümeyeceğim. Birçok hatıra ekleyeceğim hayatıma, bazısı benim, bazısı değil. Kitabı Okuduğum şu 9 günde birçok kişi oldum. Bende maya oldum, ben de Nadia oldum, hatta ben Max oldum, Ouitz ailese mensubu oldum.
Kitap hakkında pek spoi vermek istemem ama şunu söylemek gerekirse. Serenad sayfa sayısı itibariyle öyle bir günde bitecek kitaplardan değildir. Ama rahat olun biraz gayretle sonunu getirebiliyorsunuz. O kadar çok kitap okumuşluğum var roman tarzı bir eserde bu kadar bilgi ve mesajın olduğuna rastlamış değilim...Kitap çok anlam yüklü şiddetle tavsiye ederim.
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir macerayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,4bin okunma
Biri Sizi Düşünüyor kitabı ile tanıştığım bir yazar Kabal, kalemi ve işlediği dünyalar hoşuma gidiyor ama ne yazık ki burada istediğimi bulamadım. cringe bulduğum sahneler var ama zaten yazarın ilk kitaplarından olduğu için beklentim aşırı yüksek değildi ve az çok ne okuyacağımı biliyordum. yine de kitabı çoğunlukla sıkılarak okumak beni üzen
Bir profesörün aradan 59 yıl geçtikten sonra İstanbul'a gelmesi ve Maya ile tanışması ile başlıyoruz. Nadia ile profesörün aşkı ve bu olayların Mayanın anneannesi ve babaannesi ile bağdaştırması ile heyecanlar artıyor. :) Mükemmel bir kitap.
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,4bin okunma
"Kan ağla, canım memleketim, kan ağla!
Güçlü zorbalık, sen oturt sapasağlam temellerini:
İyiliğin yüreği yok sana karşı durmaya!"
Macbeth uykuyu öldürdü!"
William Shakespeare; adını hemen herkesin duyduğu, çoğunluğun en az bir eserini okuduğu; dünya edebiyatına yön veren ve kendi başına bir sanat, bir
“Kübele’yim ben,
Ana Tanrıçası Anadolu’nun
Ben Anadolu.”
...
Ben Anadolu, Anadolu toprağının mitolojik, tarihsel, toplumsal ve insani boyutlarını, bu coğrafyanın ayrılmaz parçası olan “Kadınlar” aracılığıyla anlatıyor.
Oyun, binlerce yıllık süreç içinde 92 Anadolulu kadının, yürek ezen acılarıyla, ince dengeler üzerine kurulu karar aşamalarıyla,