Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mazi sadece bir hatıralar toplamı değildir, aksine hep bugünle beslenen ve son nefesimize kadar bizi terk etmeyecek olan hayatımızın ta kendisidir.
Everest Yayınları - Epub
Reklam
Eskilerden bir şeyler anlatıp gülüşüyorlar. Bu gülüşmelerde mazi yatıyor, kurumuş güller gibi yeniden canlanıyor, renkleniyor, kokulara bürünüyor. Ve geceler uzun bir yaşamı andırıyor. Hüzünler altın rengine, yanılgılar gerçeğe dönüşüyor. Her renk bir bayrak, her kelime bir selam.
Sayfa 147Kitabı okudu
Batı, Tanpınar için, Halide Edip Adıvar ya da Peyami Safa için olduğu gibi manevi değerler açısından Doğu'dan geri kalmış, özellikle maddi alanda ilerlemiş bir toplum değildir. Batı uygarlığı ortaçağdan geçmiş, Rönesans'ını yaşamış, Sanayi Devrimi'ni yapmış, süreklilik gösteren ve bu sayede kendine özgü yaşam biçimlerini, kendi maddi ve manevi değerlerini yaratmış olan bir bütündür.(Yaşadığım Gibi, s.335.) Özendiğimiz Batı yaşam biçimleri onların kendileri için "hakiki"dir ama bizim için özentidir. Tanpınar, Batı gibi bizim de, sürekliliği olan bir uygarlık oluşturmamızı ister. Bunu yaparken "eski" ister istemez değişecek, aşılacaktır. Ancak yeniyi yaratırken hem eski'den yararlanacağız hem de içine girmiş olduğumuz Batı uygarlığından. "Hele mazi ile bağlarımızı kesmek. Garb'a kendimizi kapatmak. Asla! " (Huzur. s.87). Öyleyse Tanpınar'ın istediği, eski'ye dönmek değil, yeni'yi temellendirmede eski'den yararlanmak.
Sayfa 289 - İletişim Yayınları, 10. Baskı, 2001, İstanbulKitabı okudu
Mazi kalbimde bir yaradır...
Maziden bizi ince bir duvar ayırır da o yana geçmenin yolunu unutmuşuzdur. Bir hatırlasam o günlere döneceğimi hissederim. Ömür hep bu his ile geçer...
"Bugünün rüzgârında yıkanan mazi gülü" diyordu üstat. Geçmişi bizim için manalı kılan şey, ona bugünden bakıyor olmamızla alâkalıydı.
Reklam
Yarabbi! Hayatımda nedir bu lezzet? Hayata rabteden bu garip kuvvet Hayat ki bîbekâ, pür derd ü keder Yine emel o, nedir bu hikmet? Bir an bırakmaz insanı rahat Bin türlü âlâm, der-i maîşet Çocukluğunda ağlar beşikte Feryatla geçer vakt-i ismet Civanlığında bin türlü âmâl Şeyhûhetinde bin türlü mihnet Vakt-i ecelde mazi, bir an Bir an için mi bunca sefalet? Hâtıfî bir ses verdi cevabı Dedi: Hayatta bu zevk ü kıymet Âkiller için seyr-i bedâyi Cahiller için yemekler şehvet
Sayfa 89 - *Yarabbi! Hayattaki bu lezzet nedir? Nedir bu hayata bağlayan garip kuvvet? Hayat kalıcı değil, dert, keder dolu Yine emel o; nedir bunun sebebi? Bir insanı rahat bırakmaz Bin türlü elem, geçim derdi Çocukluğunda beşikte ağlar O günahsızlık çağı feryatla Kitabı okudu
Bu şu'ûn, âlem, Bîsebât u bîkıdem Nerde Havva, Âdem Varsa aklın ey dedem Dem bu demdir, dem bu dem! Dem bu demdir, dem bu dem! Yâd-ı mâzî bahşeder
Sayfa 24 - Geçmişi hatırlamak bahşeder Hayıf, elemler ve keder Kaderle meşgul olma Kimse kalmaz hep gider Dem bu demdir, dem bu dem! Dem bu demdir, dem bu dem! Senin gibi bir dilenciye Yazık değil mi gaile Meşgul olma şimdiyle GelecekKitabı okudu
Evet nefis! Mazi canibine bak gör ki; Herkes senin gibi dünyasında var iken, o dünya şimdi bütün ehl-i kuburun başlarına yıkılmış geniş bir mezaristandır. Müstakbel dahi geniş bir mezaristandır. O da mazi gibi mezar olacaktır. Öyle ise sen, şu anda iki kabrin dıgtası (yani sıkışık duvarları) arasında sıkışmış bir vaziyettesin. Evet nasılki dünkü gün, pederimin kabri ise, yarın da benim mezarımdır. Demekki ben, kabrin duvarları arasındayım. Mesnevî-i Nurîye(Bd.)
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.