Artık konuşmuyorlardı; fakat birbirlerine bakarlarken, sanki sabit gözbebeklerinden, karşılıklı, sesli bir şey çıkıyormuş gibi, kafalarının içinde bir uğultu duyuyorlardı. Birbirlerinin elini tutuyorlar ve mazi, gelecek, hatırlamalar ve hülyalar, her şey bu vecd halinin tatlılığı içinde birbirine karışıyordu.