Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bana kalırsa bu hiç de garip değildir. Belki tabiî umurdandır. Hâl yoktur, mazi ve onun emrinde bir istikbal vardır. Biz farkında olmadan istikbalimizi inşa ederiz.
Yarabbi! Hayatımda nedir bu lezzet? Hayata rabteden bu garip kuvvet Hayat ki bîbekâ, pür derd ü keder Yine emel o, nedir bu hikmet? Bir an bırakmaz insanı rahat Bin türlü âlâm, der-i maîşet Çocukluğunda ağlar beşikte Feryatla geçer vakt-i ismet Civanlığında bin türlü âmâl Şeyhûhetinde bin türlü mihnet Vakt-i ecelde mazi, bir an Bir an için mi bunca sefalet? Hâtıfî bir ses verdi cevabı Dedi: Hayatta bu zevk ü kıymet Âkiller için seyr-i bedâyi Cahiller için yemekler şehvet
Sayfa 89 - *Yarabbi! Hayattaki bu lezzet nedir? Nedir bu hayata bağlayan garip kuvvet? Hayat kalıcı değil, dert, keder dolu Yine emel o; nedir bunun sebebi? Bir insanı rahat bırakmaz Bin türlü elem, geçim derdi Çocukluğunda beşikte ağlar O günahsızlık çağı feryatla Kitabı okudu
Reklam
Bu şu'ûn, âlem, Bîsebât u bîkıdem Nerde Havva, Âdem Varsa aklın ey dedem Dem bu demdir, dem bu dem! Dem bu demdir, dem bu dem! Yâd-ı mâzî bahşeder
Sayfa 24 - Geçmişi hatırlamak bahşeder Hayıf, elemler ve keder Kaderle meşgul olma Kimse kalmaz hep gider Dem bu demdir, dem bu dem! Dem bu demdir, dem bu dem! Senin gibi bir dilenciye Yazık değil mi gaile Meşgul olma şimdiyle GelecekKitabı okudu
Evet nefis! Mazi canibine bak gör ki; Herkes senin gibi dünyasında var iken, o dünya şimdi bütün ehl-i kuburun başlarına yıkılmış geniş bir mezaristandır. Müstakbel dahi geniş bir mezaristandır. O da mazi gibi mezar olacaktır. Öyle ise sen, şu anda iki kabrin dıgtası (yani sıkışık duvarları) arasında sıkışmış bir vaziyettesin. Evet nasılki dünkü gün, pederimin kabri ise, yarın da benim mezarımdır. Demekki ben, kabrin duvarları arasındayım. Mesnevî-i Nurîye(Bd.)
Reklam
Mazide karanlık vardır. Alevler içindedir mazi. Yaşamayı istediğinin yanında, istemediği nice zaman dilimleri saklıdır
"Hayvan gibi olamazsın. Çünkü hayvanın mâzi ve müstakbeli yok. Ne geçmişten elemler ve teessüfler alır ve ne de gelecekten endişeler ve korkular gelir. Lezzetini tam alır. Rahatla yaşar, yatar, Hàlık'ına şükreder. Hatta kesilmek için yatırılan bir hayvan, bir şey hissetmez. Yalnız bıçak kestiği vakit hissetmek ister; fakat o his dahi gider, o elemden de kurtulur."
İşte o çocuk gibi sevdiğin ve ciddî alâkadar olduğun milyonlar sence mahbub insanlar, o mâzi mezaristanında –senin nazarında– çürüyüp mahvolmak üzere iken, birden hakikat-ı îman, Hakîm-i Lokman gibi o büyük îdamhane tevehhüm edilen mezaristana kalb penceresinden bir ışık verdi. Onunla baştan başa bütün ölüler dirildiler.
Lakin defter kapanmıyor.. Mazi hiçbir vakit bizi büsbütün terketmiyor. En umulmadık yerde birden karşımıza çıkıveriyor.
Reklam
Mazi anahtarı yitirilmiş mücevher kasası gibiydi onun için.
Sayfa 116
“Mazi bir girdaptır. Fark ettirmeden içine çeker .”
Mazi ile hal arasında rabıta yapan bizim müfekkiremizdir; hattâ bunsuz bir zaman fikrine de mâlik değiliz;
Sayfa 261
Artık konuşmuyorlardı; fakat birbirlerine bakarlarken, sanki sabit gözbebeklerinden, karşılıklı, sesli bir şey çıkıyormuş gibi, kafalarının içinde bir uğultu duyuyorlardı. Birbirlerinin elini tutuyorlar ve mazi, gelecek, hatırlamalar ve hülyalar, her şey bu vecd halinin tatlılığı içinde birbirine karışıyordu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.