İbret aynasında zaman
RAHMETLİ CEVDET PAŞA tarihten ne anladığını şöyle ifade eder: "Tarih bilmeyen diplomat, pusuladan anlamayan kaptana benzer. Her iki hâlde de karaya oturmak tehlikesi yüksektir." Her ne kadar günümüzde "geçmişe mazi" deniyorsa da, tarih gerçek bir ibret aynası ve tam bir "tecrübe tahtası"dır. Devlet adamları, yöneticiler ne kadar tarih bilirlerse, tarih kendi olumsuzluklarını o kadar az tekrarlar. Tarihin güncel yansımalarının karmaşık labirentlerine girmeden, -herkesin ve her kesimin kendini görmesi temennisiyle herkese, özellikle de insan hakları, düşünce özgürlüğü ve hukukun üstünlüğü gibi kavramları sadece kendileri, grupları-grupçukları için isteyen kesimlere tarih aynasını tutmak istiyorum. 000
Sayfa 120Kitabı okudu
Mazi ne halde olursa olsun şimdi hiçlik mezarına gitti. İlerisini düşünelim.
: geçmişe mazi derler, istikbale muamma.
Sayfa 62 - İnkaKitabı okudu
Merhum Fethi Gemuhluoğlu diyor ya: “Gelecek iyi olur, mazi bitmiştir. Gelecek bize ait bir endişe ve bekleyiş değildir. Hâle razıyım. ‘Dem bu demdir’ deriz.”
224 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Hani büyüklerimiz "Bizim zamanımızda" diye başlayıp devam eden hikayelerinin kitaplaşmış hali dersem kitaba bi tık haksızlık etmiş olurum elbette. Ama "Onların zamanında" deyipte başlayan hikayeleri anlatıcıların hatıraları ve mektuplarıyla anlatan hoca bizi bambaşka dünyalara
Aramakla Bulunmaz
Aramakla Bulunmazİsmail Kara · Dergah Yayınları · 201996 okunma
'... bir yamaca daha mâzi ektik... bu defa, güneş görmeyen tatafta, uçurumun kıyısında...'
68 syf.
7/10 puan verdi
Zweig'in kaleminden... Kendi vatanından uzaklaşıp Viyana'ya tıp okumaya giden 17 yaşındaki bir gencin öyküsü. Bu genç utangaç, çelimsiz ve dünya ile ilgili bir şey bilmeyen biri. Viyana'daki yaşadığı zorluklar, çektiği çileler... Arkadaş edinememe korkusu.. Bir yandan sevdiklerinin özlemi, bir yandan yeni sevdiği kişilerin tripleri... Çocuğu az da olsa kendime benzettim, okurken gözümde canlandı mazi...
Kızıl
KızılStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202227bin okunma
Fesübhanallah! Mülk ile melekût arasındaki hicab ne kadar incedir, aralarındaki mesafe ne kadar büyüktür. Dünya ile âhiret arasındaki yol ne kadar kısa ve ne kadar uzundur. İlim ile cehil arasındaki hicab ne kadar latîf ve ne kadar kalındır. İman ile küfür arasındaki berzah ne kadar şeffaf ve ne kadar kesiftir. İbadetle masiyet arasındaki mesafe ne kadar kısadır. Halbuki araları Cennet ile Nâr'ın araları kadardır. Hayat ne kadar kısa, emel ne kadar uzundur. Evet hal ile mazi arasında öyle ince bir perde vardır ki, ruhun mazi cihetine geçmesine mani değildir. Cesede nisbeten bitmez bir mesafedir. Kezalik mülk ile melekût, dünya ile âhiret arasında ehl-i kalb için şeffaf, ehl-i heva için kesif ince bir perde vardır. Kezalik gece ile gündüz arasında latîf bir perde var ki, gözün kapanmasıyla gece olup, açılmasıyla gündüz olduğu gibi; nefsin âlem-i maneviyata gözü kapanırsa ebedî bir gece içinde kalır, gözü maneviyata açılırsa neharı inkişaf eder. Kezalik Allah'ın hesabına kâinata bakan adam her ne müşahede ederse ilimdir. Eğer gafletle esbab hesabına bakarsa, ilim zannettiği şey de cehl olur.
Sayfa 198Kitabı okudu
250 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.