Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Mazi daima mevcuttur. Kendimiz olarak yaşayabilmek için, onunla her an hesaplaşmaya ve anlaşmaya mecburuz."
Her insan, ne kadar müspet yaradılışta olursa olsun ölümünden sonra tekrar dirilmeyi düşünür, özler.Bu hayat dediğimiz mihnetler silsilesinin çok ileri zamana, müpheme atılmış bir mükafatı gibidir. En müsait ve daima kazanacak kağıtlarla oynanan bir oyun gibi, yeniden, âdeta baştan aşağı beğenmemek, inkâr etmek, değiştiğinden dolayı sevinmek için kalmışa benzeyen küçük bir mazi şuurundan başka her seyi, her tarafı değişmek, güzelleşmek şartıyla tekrar yaşamaga başlamak insanlığın elbette vagecemeyeceği bir hülyadır.
Reklam
En büyük meselemiz budur; mazi ile nerede ve nasıl bağlanacağız, hepimiz bir şuur ve benlik buhranının çocuklarıyız, hepimiz Hamlet'ten daha keskin bir "olmak veya olmamak" davası içinde yaşıyoruz. Onu benimsedikçe hayatımıza ve eserimize daha yakından sahip olacağız. Belki de sadece aramak ve bütün kapıları çalmak kâfidir.
Sayfa 103
Çok değişti dünya, sevgili. Nazım abi gittiğinden beri. Ne Tahir yaşıyor artık, Ne de Zühre, Kuzey kutbu çoktandır eriyor Barikatların da eski tadı yok, Sevda yüzünden de ölünmüyor bu yüzyılda Ölüme sebep aranmıyor Hatta sokağa çıkmak bile yetiyor, Ya sarhoş bir şoför oluyor müsebbibi Ya da nerden geldiği bilinmeyen serseri bir mermi. Yani
Hâl yoktur, mazi ve onun emrinde bir istikbal vardır. Biz farkında olmadan istikbalimizi inşa ederiz.
144 syf.
·
Puan vermedi
Bütün kitaplarında olduğu gibi ince bir kederle işlediği varoluşsal kriz insanı derinden etkiliyor. Bana yazarın ilk kitabı Kekeme Çocuklar Korosu'nu hatırlattı biraz. İçsel yolculuğun ve mazi yükünün ağır olduğu, insanın hayatını ve içinde yaşadığı mecburi kalabalığı sorgulamaya iten bir eser. Tavsiye edilir.
Geç Kalan
Geç KalanTarık Tufan · Doğan Kitap · 20211,914 okunma
Reklam
Mazi bana uzanan bir zincirin son halkaları gibi gelmektedir. Ben babama, o da Kosova'nın kahramanına ve Yıldırım Han'a bağlanır. Bunların ruhu ise Yunus'larla Alparslan'lardan geçerek Hz. Muhammed'e (s.a.v) kadar uzanan zincirin, bize daha yakın bulunan halkalarını teşkil ederler. Bizim bu atalarımızın varlığı, geçmişten ibaret bir bütün teşkil ederek bizim ruhumuz, bizim dimağımız olmuştur. Millet,bu büyük dimağın, böyle büyük bir ruhun adıdır. Onun, dıştan bakılınca, maziden gelerek istikbale doğru koşan bir nehir, içinden bakılınca bizim için Hz. Muhammed'den(s.a.v), hatta Hz. İbrahim'den gelerek Hz. Ömer'lerin ve Kılıç Aslan'ların, Yunus'larla Yıldırım'ların beldesini geçip bize ulaşan, bu beldelerin emanetini bize sunan bir hayat, bir dimağ olduğu görülür. Ve biz, millet hayatında her yeni ihtiyaca cevap ararken bütün bu eskinin heykeline çevrilmeye muhtacız: Yeni ihtiyaçlara eski bilgiler cevap olurlar.
Sayfa 221 - Dergah yayınlarıKitabı okudu
Mazi daima mevcuttur .kendimiz olarak yaşayabilmek için onunla her an hesaplaşmaya ve anlaşmaya mecburuz
Sayfa 10
Mazi, ati ve hâl…
Zaten hatırlamak her zaman biraz tekrar yaşamak değil midir? Mazimiz, hatırlayabildiğimiz nispette, tekrar tekrar yaşayabildiğimiz hayatımızdır.
Reklam
Hâl yoktur, mazi ve onun emrinde bir istikbal vardır. Biz farkında olmadan istikbalimizi inşa ederiz.
Uzun müddet tam uçacakken bir anda taş kesilen bir kuş gibi olduğum yerde kaldım. Mazi ile gelecek, doğu ile batı, ölüm ile kalım ve kalp ile akıl arasında...
Sayfa 55
Demek, ne dün vardı ne yarın! Mazi bir hayal, âti bir hülya idi ve insan ömrü hep bu kısacık anlardan ve belki sadece tek bir andan ibaretti.
Sayfa 161Kitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.