Spoiler içerir ama yine de metni istekle okursunuz..
Oldukça sarsıcı bir distopya bu kitap. Distopya okumayı çok seviyorum çünkü neredeyse çoğu distopya, gerçekleşebilmesi ihtimali yüksekmiş gibi geliyor. Bu kitabın da beni bu kadar sarsmasının temel sebebi, gerçekleşme olasılığının bence oldukça yüksek olması.
Kapitalizmin doruk noktasında, tüketimi maksimize ederek zenginlerin daha zengin, yoksulların daha yoksul olmasını sağlayan bir sistemle karşı karşıyayız bu metinde. Tüketim miktarlarına göre toplum üç kategoriye ayrılmış. Herkesin harcaması gereken ya da tüketmesi gereken minimum bir miktar var. Eğer bu tüketimi yakalayamazsa bir alt gruba düşüyor. Bir alt gruba düşmesi demek, gerek bulduğu işlerde dolayısıyla kazandığı parada, gerek yaşadığı yerde topyekün bir değişiklik demek.
Belli bir yaşa gelenler (60 yeterli) ya da engelliler vs adına ‘gurur evi’ dedikleri evlere alınıyorlar, dokuz ay sonra da ‘itlaf’ ediliyorlar. Tabii ki adı ‘itlaf etmek’ değil kitapta, ama gerçekleşen resmen itlaf. O kişileri ‘dünyadan ayrılmaya ikna ediyorlar’ güya/ ama zaten bir 9 ay sınırı var. Gönüllü olmak değil yani mesele..
Bu anlattıklarım bir anlamda biraz Spoiler ama yine de okumaya başladığım anda bunu zaten anlıyorsunuz, ve bunu anlamış olmanız kitabın okunmasında hiçbir olumsuz etki yaratmıyor, aynı karanlık duygularla okumaya devam ediyor insan maalesef. İyi bir metindi ben beğendim.