Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yediğimiz her şeyin evrime dayanan bir geçmişi var. Süpermarketlerdeki rafların her biri evrimin ürünleriyle dolu, ancak süt ürünlerinin üzerinde yer alan etiket bunu bize Jura Devri'nden kalma son kullanma tarihleriyle hatırlatmaz ya da meyve sebze reyonundaki etiketler mısırın Kolomb öncesi dönemde Amerikalılar tarafından 6000 yıl boyunca yapay seçilime uğratıldığı gerçeğini açığa vurmaz. Her alışveriş listesi, her yemek tarifi, her menü ve yemek pişirmek için kullandığımız her malzeme evrimci anlayışın babası Charles Darwin'le akşam yemeğine üstü kapalı bir davettir.
Sayfa 13
Fakirlik Sınırındaki İtler İçin Menü Bu millete taş versen yer!
Sayfa 122 - İletişimKitabı okudu
Reklam
Oruç Mektebinin Esasları
İmam Gazzali İhya'da der ki: "İftar vakti sofra hazırlandığında menü, kişi eğer oruç tutmasaydı nelerden oluşacaksa, yine onlardan olmalıdır." Yani bir tas çorba, bir tabak yemek ve biraz da ekmek... Eğer sofra, yılın diğer zamanlarında yenmeyen gıdalarla donatılır; Ramazan haricinde akşam yemeğinde üç parça yiyecek yerken iftarda bu altı, yedi oluyorsa o zaman orucun hikmeti kaybolur.
Sayfa 23 - Hüküm KitapKitabı okuyor
Bu köy çardağına dönmüş teslimiyette ölenin açıklaması hazırmış, "Çok içerdi rahmetli amma o da kader, o derdi de rabbim verdi, içti de sefalanmadı ya kendi canını içti, bunlar ona orada kefaret olur, tembele ayrı menü, divaneye ayrı menü, sokak kadınına ayrı, bebekken ölene ayrı, genç göçene ayrı menü " İşte insan ölülerini kendi terazisi ile tartıyormuş. Müptelaya "kimse ye zararı yoktu, şahsî günahtır, Allah affeder" deniyor, küfürbaza, tembele "fevrî idi, her şey dilindeydi, kalbi temizdi, dediğini ettiğini arkasını dönesiceye unuturdu" deniyor, soyun sopun bozukluğundan, o anadan babadan o yoklukta zaten ne olunabileceğinden yaşarken kimseye göstermediği hüsn-ü niyet ve lenger endâz-ı mehâbeti saçıyor, deliye, divâneye, "ah kader", zina edene, "eh o da yetim hakkı yemedi ya, şen adamdı, güldürdükleri kefarettir" deniyor, eli uzuna "ah etrafa çok faydalıydı, yaptı etti amma hep dağıttı, etraf gani feni oldu, kendinin adı çıktı, hayır hasenat için yaptı eli pek açıktı, aldığı dualar ona yeter..." diyor diyor herkesi bir sebep köprülerden aşırıyor, istemediğini Siccin'e yuvarlıyormuş.
Sayfa 120
Çalan telefonla uyandım. Stein nerede olduğumu merak etmiş. Saat on ikide Norway Designs mağazasında buluşacaktık ve annesi için doğum günü hediyesi seçmesine yardım edecektim, hemen geleceğimi söyledim. Kalktım, unuttuğum için vicdan azabı çektiğimden acele ediyordum, vicdan azabım geçecekti, birazdan bunu unutacaktım, 2000 yılının ve öncesindeki
İmam Gazzali (rahmetullahi aleyh) İhyada der ki: “İftar vakti sofra hazırlandığında menü, kişi eğer oruç tutmasaydı nelerden oluşacaksa, yine onlardan olmalıdır” Yani bir tas çorba, bir tabak yemek ve biraz da ekmek... Eğer sofra, yılın diğer zamanlarında yenmeyen gıdalarla donatılır; Ramazan haricinde akşam yemeğinde üç parça yiyecek yerken iftarda bu altı, yedi oluyorsa o zaman orucun hikmeti kaybolur.
Reklam
İmam Gazzali (rahmetullahi aleyh) İhya'da der ki: "iftar vakti sofra hazırlandığında menü, kişi eğer oruç tutmasaydı nelerden oluşacaksa, yine onlardan olma­lıdır:" Yani bir tas çorba, bir tabak yemek ve biraz da ekmek. .. Eğer sofra, yılın diğer zamanlarında yenme­yen gıdalarla donatılır; Ramazan haricinde akşam ye­meğinde üç parça yiyecek yerken iftarda bu altı, yedi oluyorsa o zaman orucun hikmeti kaybolur.
İftar vakti sofra hazırlandığında menü, kişi eğer oruç tutmasaydı nelerden oluşacaksa yine onlardan olmalıdır. İmam Gazzali
Yeni dünyanın cesur insanı
Yeni fikirlerin, yeni yolların, yeni bakış açılarının, yeni sanat akım­ larının dogması büyük oranda zihnimizin ve duygularımızın kaotik işleyişiyle ortaya çıkıyor; bunu biliyoruz. Bunlar lineer, algoritmik süreçler değiller. Yeni dünyanın dayattığı her türlü kalıp davranı­ şa karşı elimizde her zaman adeta sınırsız bir menü olarak kaotik kararlar verme ve sistemi değiştirebilme yetkisi olacak. İşte sen Yeni Dünyanın Cesur İnsanı, sadece ve sadece bunun farkındalığıyla, oturduğun yerden dünyaları değiştirme potansiyelini avuçlarının içerisinde tutan garip bir varlıksın...
Çok ince..
İmkân buldukça fakirlerin de aralarında bulunduğu ramazan sofralarında hurma, karpuz, çorba (yahut pilav) ve bir çeşit yemekten oluşan üç kabı geçmeyecek menü ile ikramda bulunabiliriz. Kim bilir, günümüzde âileyle birlikte sofrada yemeyi unutmuş, öğünleri orada burada geçiştiren bir toplumun âilesiyle iftar sofrasında buluşması dahi büyük bir ikramdır. Zira bir kişiye karısına, çocuklarına, anne ve basına yedirdikleri de ikram ve sadakadır. Bir kadının da kocasına, çocuklarına ve anne-babasına kurduğu sofra sadakadır. Mâmâfih asgari ücretle çalışan kişilerin yaptığı lokanta yemeklerinde hem nitelik, hem de rıza yoktur. Göz ve hak vardır. Oralardan beslenmek şifa vermez. Dev şirketlerin tesislerinde zor şartlar altında oldukça düşük fiyatlara gıda üretenlerin gıdalarında da hak ve göz vardır. En iyisi göz izi olmayan, gözyaşı kokusu sinmemiş el emeğidir. Bir kula kendi emeğinden daha hayırlısı yoktur.
Sayfa 108
Reklam
Oscar Wilde'den bir alıntı aldım ve menünün en üstüne koydum:
"I borrowed a quote from Oscar Wilde and put it at the top of the menu: “To get into the best society nowadays one has either to feed people, amuse people, or shock people—that is all.” "Günümüzde en iyi sosyeteye girmek için ya insanları beslemek, insanları eğlendirmek ya da şok etmek gerekiyor; hepsi bu."
Sayfa 174Kitabı okudu
Lokantaya gelen her müşterinin önüne,aynı yemeği koymayız sanırım.
Lokantaya gelen her müşterinin önüne,aynı yemeği koymayız sanırım. Evet, lokantaya gelen her müşteri insandir, ama zevkleri ve tercihleri çok farklıdır. Kimi yemek çeşitlerine, kimi lokantanın temizliğine, kimi konforuna, kimi ise ilgiye odaklanır. Başarılı ve müşteri çeken lokantakar bütün bu hassasiyetlere önem veren lokantalardır. Masaya gelip oturan müşterinin önüne kendi hoşumuza giden yemeği değil, onun hoşuna giden yiyecekleri koyarız. Bunun için de karşısına geçer: "Buyurun efendim, nasıl yardımcı olabilirim, ne istemiştiniz?" diye sorarız. Bazen buna gerek bırakmayan müşteri, menü listesine bakarak da hemen tercihini yapabilir. Eşinizin zihinsel, duygusal, fiziksel menüsünde ne var bir bakın derim. Menüdeki yazılar çok karışık, okumakta zorlanıyorum diyorsanız, "Buyurun efendim, ne istemiştiniz?" diye sormaktan çekinmeyin...
Tanidigim oglanlarin en iyi özellikleri bir kisi de toplanmisti
Çok yakında hayatıma özel birilerinin gireceğini ümit ediyorum hep. Kalbimi aşkın aleviyle meftun edecek birileri. Tanıdığım bütün oğlanları bir araya getirip kafamda mükemmel erkeği yarattım(!). Menü hazırlamak gibi o da: Manola'nun gamzeleri, Raul'un masal prenslerininki gibi masmavi gözleri, Berto'nun kıvırcık saçları ve gülümsernesi, Erasmo'nun güzel elleri, Frederico'nun geniş omuzları.....
Hayat, dünyana girecek insanları kendisi seçer ve senin önüne çıkarır onları. Yaşamına dahil olan herkesin önemli bir vazifesi olacaktır. Bu yüzden yoluna kimleri dahil ettiğine dikkat et. Secim ve tercih hakkı senindir. Şöyle düşün: Tıpkı dev bir restoranda önüne gelen şahane menü gibi... Sana kibarca sunulur ve sana sunulan, bu parlak dahi görünen her şey,güzel ve doğru secim değildir. Icerigide bakmadığın hicbir şeye güvenme.
284 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.