"Bana gülümsediğinde midem altüst oluyor, neden bilmiyorum."
Yargıç ayağa kalktı ve midem altüst oldu. Jüri odayı terk etti.
Felç olmuş gibiydim. Karar verilene kadar olduğum yerden kıpırdamadım.
Ve seni suçlu bulup beni beraat ettirmelerini umdum.
Sayfa 259Kitabı okudu
“Yurdun ayrılmaz ikilisi Tahin ile Pekmez ekmek aralarını boşluk bırakmadan paylaşıyorlardı. Haccik anne de cebinde ki tüm dişleri çıkartıp onlarla beş taş oynuyordu. Menekşe anne dünyanın en uzun ve hiç bitmeyecek patates böreğini yapmıştı. Hüseyin hipermetrop gözünü çıkartıp gözüyle her kesin fotoğrafını çekiyordu. Tıpkı bir tımarhanede gibiydim, derken midem bulandı. Kendimi bu tuhaf düşte görmek is tesem de göremedim. Sadece dudaklarımın tuz kokan tadını alabiliyorum, o kadar. Allah’tan hiç bitmeyecek gibi duran bu kâbustan uyandım. Bu kâbuslar oldum bittim benim gü nümü altüst ederdi.
Genç Bir Doktorun Anıları
Devrim zamanı Rusya… Karakışı aratmayacak kadar soğuk, kasvetli bir eylül günü, tıp fakültesinden yeni mezun olmuş bir doktor, şehirde çoktan unutulmuş geleneklerin ve boş inançların hüküm sürdüğü uzak bir kasabaya gelir. Devrim, büyük şehirlerin merkezlerinde hayatı ve zihniyetleri altüst ederken; bu genç doktor ülkenin ücra bir bölgesinde kadercilikle ve batıl inançlarla zorlu bir mücadeleye girişir.
Konudan anladığınız üzere genç bir doktorun mesleğinin ilk yıllarında yaşadığı olayları okuyoruz. Kitap gayet güzel, akıcı bir dille yazılmış okurken kendinizi doktorun yerine koyabilirsiniz. Tıbbi terimler biraz aşırıya kaçmış, bu kitapta geçen vakaları görsel olarak araştırıp okumanız yararımıza olacaktır. Bilenlere de sorabilirsiniz. Aşırı detaylı olmasının sebebi Bulgakov’un gerçekten doktor olmasından kaynaklanabilir. Benim bazı ameliyatlarda çok midem bulandı özellikle ilk bölüm. midemin bulanması dışında oldukça keyifli bulduğum güzel bir eserdi. Beğenerek okudum. Tıbba ilgi duyanlara, doktorlara, doktor adaylarına ve diğer herkese tavsiye ederim. 
Genç Bir Doktorun Anıları
Kafam çok karışmış ve midem altüst olmuştu. Sanki dünyadaki tüm umutlar söndürülmüş gibi hissediyordum. Aynı Aralık ayı gibi. Hava Aralık aylarında çok sert geçer ve ailem hep şunu söylerdi: "Kar yağarsa hava yumuşar." Ve sonra gökyüzüne bakar ve karın buralardan çok uzaklarda olduğunu anlardım.
“Kasabaya senin için geldim.” Nefesim boğazımda düğümlendi ve midem altüst oldu. Bu ya bir Noel mucizesinin başlangıcıydı ya da başım büyük beladaydı.
Sayfa 231Kitabı okudu
“Peki. Onlar gelene dek kalacağım ama yardımcı olamazlarsa...”
“Gidersin,” diye homurdandı. “Anladım.”
Bakışlarım onunkilere takıldı. “Ren...”
“Yapma,” diye kesti sözümü ve midem altüst oldu. “Ağzından çıkacak şey her neyse duymak istemiyorum.”
Dex YayınlarıKitabı okudu
Hitler generallerine Kursk'taki zaferin "dünyayı bir fener gibi aydınlatacağını" söylüyor ve Moskova'ya yeni bir taarruz için ordularına ilham vereceğine inanıyordu. Fakat bu cesaret gösterisine rağmen kendisinin bile şüpheleri vardı. Zırhlı birlik harekatının uzman ismi General Heinz Guderian'a, "Ne vakit bu taarruzu düşünsem midem altüst oluyor" itirafında bulunmuştu. Bu ya hep ya hiç olacaktı. Savaşın gelecekteki seyri, bu muharebenin sonucuna bağlıydı.
Sayfa 205 - On Birinci Bölüm: Doğudaki Alman Bozgunu, Stalingrad MuharebesiKitabı okudu
Sürekli onu düşünüyorum.Onu gördüğümde midem altüst oluyor.Ama bu sevgi mi yoksa kelime karşılığı olmayan bir şey mi?
Sürekli onu düşünüyorum. Onu gördüğümde midem altüst oluyor. Ama bu sevgi mi yoksa kelime karşılığı olmayan bir şey mi?
Sayfa 71Kitabı okudu
Sürekli onu düşünüyorum. Onu gördüğümde midem altüst oluyor. Ama bu sevgi mi yoksa kelime karşılığı olmayan bir şey mi?
Sayfa 70Kitabı okudu
Kendimizi Tahran sokaklarınra bulduğumuzda midem bir kez daha altüst oldu. Bir kocadan ya da babadan çok bir gardiyana benzeyen o adamın evinden başka gidecek bir yerim olmadığını düşündükçe kusacak gibi oluyordum.
