Mecliste yumruklaşılıyor, fakültede sandalyeler kafalarda parçalanıyor, sokakta gençler birbirini kovalıyor. Milletini gerçekten seven bir insanın, böyle bir manzara ile karşılaştıktan sonra yüreğinin yanmaması, yaşadığına kahretmemesi mümkün değildir. Bir tarafın haklı, diğer tarafın tamamen haksız olması bile fazla bir değer taşımaz. Bir memleketin insanları, hele gençleri birbirlerini sevmek, birbirlerine güvenmek, birbirlerini korumak zorundadırlar. Dövüşmek yalnız bir yerde doğrudur, güzeldir. Hatta kutsaldır: Savaşta, düşmana karşı... İnancıma göre yıllardır dövüşen gençlerin birbirlerini düşman gibi görmeleri için kâfi sebep yoktur. Birkaç defa yazdığım ciheti bir kere daha belirtmek isterim. Komünistlerin, dünyanın her tarafında olduğu gibi vatan haini sayılmaları gerektiğini, memleketlerini Sovyetlere peşkeş çekmek için çalıştıklarını iyi bilenlerdenim. Ama komünist yazarları okuyan, okuduklarının doğruluğuna inanan, komünistleri şurada burada konuşturup alkışlayan, diğer arkadaşlarını gericilik ve faşistlikle suçlayan bütün gençlerin vatan haini olmadığını da gayet iyi bilirim. O talihsiz gençlerin kaderlerindeki aksilik yeterli bir eğitimden geçmemeleri, komünizmin gerçek mânâsını, hele Türkiye bakımından nasıl bir tehlike olduğunu öğrenememeleridir.
Bence bir iş yapıldı mı tam ve sağlam yapılmalı. İnsan üstüne bir sorumluluk aldı mı, onu en dürüst şekilde yürütmeli. Yani bence görev çok kutsaldır! Esas milliyetçilik, yurtseverlik, üzerine aldığın görevi dürüst biçimde yapmaktır..."
Milliyetçilik zaten bölgeseldir, bölge kutsaldır. Bu halı ayağının altından çekilip alındığında ne olur? Ortak toprak yok, onun yerine ortak zaman geliyor.
_Devlet, milletin kendisidir. Milleti, idare edenler devlet değildir. Çünkü irade milletindir. Millet, asildir. Millet işlerini yönetenler, onun temsilcileri olabilir. Bu sistemin uygulanmasında göz onunde bulundurulacak en onemli nokta, milletin siyasi, sosyal, eğitim ve gelişme derecesidir.
_Devlet, her parcası diğerinin gorevini hazırlayan veya
"Bence bir iş yapıldı mı tam ve sağlam yapılmalı. İnsan üstüne bir sorumluluk aldı mı, onu... en dürüst şekilde yürütmeli. Yani bence görev çok kutsaldır! Esas milliyetçilik, yurtseverlik, üzerine aldığın görevi dürüst biçimde yapmaktır..."
İnsan üstüne bir sorumluluk aldı mı, onu... en dürüst şekilde yürütmeli. Yani bence görev çok kutsaldır! Esas milliyetçilik, yurtseverlik, üzerine aldığın görevi dürüst biçimde yapmaktır.
Gerek "Harf' ve gerekse "Lisan" inkılâblarının gâyesi İslâm Kültürü'nden kopmaktı... Bunu, kemalist inkılâbların iki numaralı âmili İnönü, Ulus Gazetesi 'nde yayınlanan hâtırâtında açıkça ifâde ederek:
"Harf inkılâbı bir okuma yazma kolaylığına bağlanamaz. Okuma yazma kolaylığı Enver Paşa’yı tahrik eden
"Faşizme hastalık demem sizi şaşırtmasın. Osmanlı'daki imparatorluk kültürünün altını oyan, çok kültürlülüğe karşı dinamitini fitilleyen, sömürgeci İngiliz ve Fransızların akıllı bir oyunuydu benim karşı çıktığım milliyetçilik. Yoksa vatan sevgisi temelli milliyetçilik kutsaldır, Türklerin Türklüklerini savunmalarından daha doğal ne olabilir? Ama Osmanlıların başına gelen şey emperyalist Avrupalıların çok zeki bir oyunuydu. Asırlarca kardeşce yaşamış insanları birbirlerine düşürdüler. Hindistan ve Pakistan gibi ülkelerin de sonunu aynı şekilde hazırladılar ve oraları hiç dinmeyen bir kan gölüne çevirdiler."
... bir iş yapıldı mı tam ve sağlam yapılmalı. İnsan üstüne bir sorumluluk aldı mı, onu.. en dürüst şekilde yürütmeli. Yani bence görev çok kutsaldır! Esas milliyetçilik, yurt severlik, üzerine aldığın görevi dürüst biçimde yapmaktir.
"Her halkın, insanlığın genel misyonunun gerçekleşmesinde yerini alacak kendi özel misyonu vardır. Her halkın milliyetini oluşturan, bu misyondur. Milliyet, kutsaldır."
- Genç Avrupa Kardeşlik Yasası, 1834.
Sayfa 191 - Dost Kitabevi Yayınları, epubKitabı okudu