Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Her şeyi kaybetti azizim, her şeyi; sizin bozdurduklarınızı da kaybetti. Hanımı otele getirdik, sadece su istedi, istavroz çıkarıp yattı. Bitkin düşmüş herhalde, hemen uyudu. Tanrı melek gibi huzurlu bir uyku versin ona! Al sana yurtdışı işte! Hayır gelmeyeceğini söylemiştim. Bir an evvel Moskova'mıza dönmeli! Moskova'da olmayan ne var ki? Burada bile bulamayacağın parklarımız, çiçeklerimiz, havası, çiçeklenmiş elma ağaçları, engin topraklar.. Ama yoo, yurtdışına gitmeli! Ah, ah, Ah!/kumarbaz
İbrahim el-Ertuş dedi ki: Biz Mâruf-u Kerhi ile beraber, Bağdadda, Dicle'nin kenarında oturuyorduk. Ansızın yanı- mıza, bir kayıkta sarhoşlar geldiler. Def çalar, içki içer, oy- narlardı. Arkadaşları Mâruf a dediler ki: Bunları görmüyor musun? Açıktan açığa Allah'a isyan Sederler. O halde onların aleyhinde bedduada bulun. Bunun üzerine Mâruf iki elini kaldırıp dedi ki: - Yârab! Nasıl onları dünyada sevindirdiğin gibi âhirette de sevindir. Bunun üzerine arkadaşları Mâruf'a: - Biz ona duâ et demedik ki? Beddua et dedik! Mâruf cevab olarak buyurdu: Allah onları âhirette sevindirmelerini irade ettiğinde, onları tevbeye sevkeder.
Reklam
"Bir bakın Dünya'mıza; görün sevgi bağının Yerdeki ile gökteki her şeyi birleştirdiğini?" Pope
779 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
TAM BİR BUDALA!
Ne Nastasya Filippovna'ymış bee dedim kitabı bitirir bitirmez. İnsanlara çok fazla anlam yüklemenin ne kadar da acı olduğunu bir kez de bu kitapta gördüm. Sizinle oyun oynayan insanları, gerçekten sizi seven insanlara tercih etmek ne acı. Ah Aglaya, üzümlü kekim. :) Umarım mutlu olursun ömrün boyunca, seni hak eden bir adamla.. Gelelim
Budala
BudalaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201225bin okunma
...milliyetçiliğin, biri kolay diğeri çok zor, iki tarafı var. Kolay kısım bize benzeyeni yabancıya tercih etmek. İnsanlar bunu milyonlarca yıldır yapagelmiş. Yabancı düşmanlığı DNA'mıza işlemiş. Milliyetçiliğin zor kısmı kimi zaman yabancıları arkadaş ve akrabalarımıza tercih etmek. Örneğin iyi bir vatansever, kendi çocuklarını pahalı bir özel hastanede tedavi ettirememek pahasına, ülkenin öbür ucundaki tanımadığı bilmediği çocuklar doğru düzgün bir ulusal sağlık hizmeti alabilsin diye vergilerini dürüstçe öder. Bu davranış milyonlarca yıllık evrimsel sürece ters düşüyor. Vergi kaçırmak ve yakınlarımızı kayırmak bize doğal gelse de milliyetçilik bunları “yolsuzluk” addediyor.
Gelecek, dışarıda bir yerlerde, çoktan beri mevcut. Aksi halde geçmişe, yani bizim şimdiki zamanı­ mıza, dalgalar yollaması mümkün olmazdı. Senin geleceğin de şu an, şu saniyede mevcut. Ama yine de geleceğinin akışı önceden belirlenmemiş, zira geleceğin çeşitli mahiyetlerini seçme imkanına sa­hibiz.
Reklam
Beypazarı Soda mıza Sahip Çıkalım .
👇👇👇👇👇👇👇👇👇 Beypazarı Sodamıza Sahip Çıkalım 👍 👇👇👇👇👇👇👇👇👇👇 https://www.instagram.com/p/C532Ko5NhzE/?igsh=MWpoNmE3M3FrODBnNg== 👍 👆👆👆👆👆👆👆👆👆👆 Nesle Çikolata da Isveclerin Sakın Yemeyin 😡 Kanserojen Yapıyor 😭 👍
Hayatımın sonlarına yaklaşırken kederin de tıpkı pişmanlık gibi DNA'mıza işlediğini ve sonsuza dek bir parçamız olarak kaldığını biliyorum.
Şimdiyse lhsan'ın yanına gidememenin bunlardan hiçbiri­ ne benzemediğini anlıyordu. "Olamaz" diye gözlerini yumdu. "Beni ıhsan'dan niçin ayırsınlar?" Arabanın sarsıntısıyla, sanki uykudan uyandi. "Evet, çavuş yanılıyor!" Zorla güıümsecli. "Ben de çocuk gibi." Solukları gittikçe rahatlıyor, yüreğine çöken umutsuzluk bir ucundan sıyrılıyordu. "çoğu zaman, kuşkuları­ mıza dOğru yaşıyoruz. Korkularımın çoğu, kuruntularımızdan geliyor. Yaşamanın temposunu hızlandırmaya çabalamasak saç­ ma korkularımızın çoğundan kurtuluruz!"
İçinizde "Nedir bu saadet?" diye soranlar bulunur diye söylüyorum: Bu saadet her şeyden önce hayat­ ta olmak ise, ondan hemen sonra da sıhhatte ·ol­ maktır. Elimizin, ayağım'ızın tutmasıdır. Merdivenleri patır patır çıkabilmemiz, sağa, sola istediğimiz gibi seğirtebilmemiz, nefes alıp verdiğimizin farkına var­ mayışımız, kalbimizin, midemizin, böbreğimizin, safra kesemizin vücudumuzun neresinde olduğunu düşünmek lüzumunu bile hissetmeyişimizdir. Ağzı­ mıza iki lokma yemeği alıp zevkle çiğneyebiliyor, dünya nimetlerinin tadını alabiliyor muyuz? Ona bakmalı! Saadet bu yemeğin, dünyanın en usta aş­ çıları tarafından pişirilip gümüş tabaklar içinde önü­ nüze konmasında değil; hizmetçilerin, uşakların et­ rafınızda dört dönmesinde de değil, nasıl hazırlan­ mış olursa olsun, onu keyifle yiyebilmenizdedir.
Sayfa 141Kitabı okudu
Reklam
"ilk yapmamız gereken şey, kendimizi asla yargılamamak, Bu güne kadar yapmış olduğum her şey, anlamam için gerekliydi. Değişimi ve evrilmeyi kabul etmek, aynı zamanda geçmişimizi anlayışla kabullenmektir. Eski savaşlarımız bizim için çok önemli birer antrenmandı. Bu beni bugün olduğum kişiye dönüştürdü: bugün artık gücünün ve zayıflıklarının farkında, yepyeni amaçları olan biriyim. Kendimi kurban ilan etmemin veya geçmişten piş man olmamın hiçbir faydası yok. Geçmişte o zamanki amaçları mıza uygun olarak yaşadık, hepsi bu."
Sayfa 178Kitabı okudu
Hayatımın sonlarına yaklaşırken kederin de tıpkı pişmanlık gibi DNA'mıza işlediğini ve sonsuza dek bir parçamız olarak kaldığını biliyorum
Edep ve Adalet
Bir gün medresedeki büyük talebeler, kendilerinden küçük talebelerin gereği gibi hizmet etmediklerinden, tam saygı göstermediklerinden şikâyetçi oldular. Seyda'mızın en önemli yardımcıları olan bu büyük talebeler meseleyi Seyda'mıza açtılar. Maksatları, Molla Abdulhalim'in, küçüklere kızmasını ve büyüklere hizmette kusur
Sayfa 60 - Mevsimler KitapKitabı okuyor
Gelecek, dışarıda bir yerlerde, çoktan beri mevcut. Aksi halde geçmişe, yani bizim şimdiki zamanı­ mıza, dalgalar yollaması mümkün olmazdı. Senin geleceğin de şu an, şu saniyede mevcut. Ama yine de geleceğinin akışı önceden belirlenmemiş, zira geleceğin çeşitli mahiyetlerini seçme imkanına sa­ hibiz. Daha da açıkçası, en yeni bilimsel araştır­ malara göre gelecek zaten var olduğu için, kendimize aralarından uygun olan birini seçme şansına sahibiz
Geri140
614 öğeden 601 ile 614 arasındakiler gösteriliyor.