Heidegger’e göre modern çağda varlıklar hakikatlerine temsilleri sayesinde kavuşurlar. “İlk kez Descartes metafiziğinde, var olmak temsil etmenin nesnelliği ve hakikat temsil etmenin kesinliği olarak tanımlanır.” Temsil etmek, ‘önümüze koymak’, ‘karşımıza almak’, ‘yerli yerine yerleştirmek’ anlamındadır. Dünya bu yolla temsiline dönüşür ve bir tasvir, bir resim gibi gözümüzün önüne gelir. Temsilin nesneleri olan tarih ve tabiat, dünyaya ait bu resmin içinde yerini bulur. ‘Resim’ ile anlatılan, dünyanın nesnelleştiği bütünlüktür, sistemdir. Dünya ancak nesneye dönüşmesi sayesinde bilginin erişimine girer ve bir varlık kazanır, gerçekleşir. “Sonuçta ‘dünya resmi’ dünyanın bir resmi demek değil, fakat dünyanın resim olarak kavranması ve tasvir edilmesidir.”