Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
118 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Batı dillerinde birçok şey ifade edilemez. Çünkü doğulu yaklaşımda gerçek, temelde, özünde çok farklı bir şeydir. Bazen aynı şeye, doğu ya da batı mantığıyla baktığında, yüzeyde sonuçlarının aynı göründüğünü düşünebilirsin. Ama olamazlar. Eğer biraz daha derine inersen, biraz daha derine kazarsan, çok büyük farklılıklar göreceksin. Sadece sıradan
Sezgi
SezgiOsho · Ganj Yayınları · 2016320 okunma
Doğu,Batı ve İslam
“...Doğu için ideal eskidedir,mükemmellik eskiye yaklaşıldığı ölçüdedir….(Konfüçyüs ahlakı)...(Taoizm prensibi).Hayatın sonu ve ideal noktası,ulaşılması gereken son nokta, nirvana,yani yok oluş,hiçleşme,yani sıfırdır(Budizmin temeli).Hiç değişmemek,statik durum:Doğu’nün yüzyıllarca çalışması bunun içindir. Batı ise,bunun aksine yenicidir,hakikat geçmişte değil gelecektedir.(A.Gide ve R.M.Rilke)Hakikat yoktur yapılır.(W.James)Doğu mutlakçı olduğu halde Batı rölativisttir…”
Reklam
"Sonsuz her şeyi bilen ve her şeye kadir tanrının işlerinden başım döndü. Doğada onun ayak izlerini takip ettim ve her yerde sonsuz bir hikmet güç ve akıl sır ermez bir mükemmellik gördüm." Systema Natura- Linaeus
Sayfa 215Kitabı okudu
Yabancı Gözüyle Türkiye
Arkadaşlar, ilginç ve yer yer komik bir yazı biraz uzun ama vakit olunca okunabilir Pierre Flener, bir süre Ankara'da çalışmış Lüksemburglu genç bir akademisyen. İnternet'te gezinirken Türkiye'ye ve Türk insanına dair tuttuğu "sosyolojik günlüğü" gördüğümüzde, Evrensel Pazar için uygun bir malzeme yakaladığımızı düşündük. Yaklaşık on gün
350 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ex Nihilo Nihil Est
"Felsefe: Kendisini akla dayanan nedenlerle, gerekçelerle meşrulaştirmaya çalışan bireysel, eleştirsel, refleksif, bütüncü ve tutarlı bir düşünme faaliyetidir." Kitap, felsefenin tanımı ve felsefenin yaratıcısınin Eski Yunan mı veya felsefenin Eski Yunan'da doğduğu tartışması ile başlıyor. Ardından Eski Yunan'in Sokrates öncesi felsefe
İlkçağ Felsefe Tarihi 1
İlkçağ Felsefe Tarihi 1Ahmet Arslan · İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları · 2013819 okunma
240 syf.
10/10 puan verdi
Akademik bir eser olmasına rağmen, dili sade ve yalın. Bazı ağır bir akademik dil ile kaleme alınan eserlere göre daha akıcı. Eserin muhteviyatı, Servet-i Fünun edebiyatının edebi tenkid görüşleri. Servet-i Fünun dergisinde yazılan makaleler rehberliğinde Servet-i Fünun tenkidinin sadece karşılıklı münakaşa ve benimsenmiş prensipleri müdafaadan
Servet-i Fünun'da Edebi Tenkit
Servet-i Fünun'da Edebi TenkitBilge Ercilasun · Akçağ Yayınları · 201818 okunma
Reklam
Mükemmellik ve Batı...
… Batılı milletlerin bugünkü siyasî teşkilâtları, sosyal ihtiyaç ve değişmeler karşısında alınmış iyi kötü birtakım günlük tedbirlerden ibarettir. Makûl ve tarafsız bir idare temin ve tesis etmekten çok, bu değişmeleri kolaylaştırmaya hizmet etmektedir. Dolayısıyla Batılıların sosyal ve siyasî teşkilâtlarının mükemmel olduğuna inanmak ve batılı milletleri ilerilik ve refahlarını onlardan bilerek taklide koyulmak, hata ve gaflet içinde mutluluk aramaktan başka bir şey değildir. Çünkü onlar bile, eserlerinde böyle bir mükemmellik bulmuyor ve devamlı olarak eksiklerini gidermeye çalışıyorlar...
Sayfa 170Kitabı okudu
Antik Çağa giriş
Müzelerimizde gördüğümüz bembeyaz mermerden Aphrodite veya Apollon heykelleri idealleştirilmiş bir güzellik sergiler. Polykleitos'un MÔ V.yüzyılda yarattığı ve sonradan Kanon adı verilen bir heykelde ideal oran için gerekli kuralların hepsi ahenk içinde özetleniyordu; daha sonra Vitruvius, bedenin en doğru orantılarını tespit edecektir. Bu güzellik düşüncesi ışığında bu oranlan yansıtmayan bütün varlıkların çirkin görülmesi doğaldı. Ama antikçağda yaşa­yanlar güzelliği idealleştirirken, neoklasisizm antikçağda yaşayanları idealleş­tirir ve (genelde Doğulu geleneklerin etkisi altında) bütün düsturları reddeden hantal, grotesk ve orantısız varlıkların da tasvirlerini Batı geleneğine aktar­dıklarını unutur. Yunan mükemmellik geleneği, kalos (genel anlamda "güzel" olarak tercüme edilir) ile agathosun (genelde "iyi" olarak tercüme edilir, ama çeşitli olumlu de­ğerleri kapsar) bileşiminden oluşan kalokagathia kavramıyla temsil edilirdi. Kalos ve agathosun özü itibariyle Anglo-Sakson dünyada gentleman adı veri­len, yani haysiyet, cesaret, zarafet ve yeteneğin yanı sıra spor, savaş ve ahlak alanlarında gurur verici meziyetlere sahip aristokratik kişileri tanımladığı be­ lirtilmiştir. Yunan uygarlığı bu ideal ışığında fiziksel çirkinlikle ahlaki çirkinlik arasındaki ilişki konusunda kapsamlı bir edebiyat geliştirmiştir.
ULUSAL BAĞIMSIZLIK HAREKETİNİN DOĞUŞU Saray, İngiltere’nin de onayıyla Mustafa Kemal’i Anadolu’daki 9. Ordu’ya, mütareke sonrasında silah bırakmamış Osmanlı güçlerini silahtan arındırmak amacıyla müfettiş olarak atadı. İstanbul’dan deniz yoluyla ayrılarak modern Türk tarihindeki derinden sarsıcı bir olay olan İzmir’in Yunanlılar tarafından
Hintçe “Tek” olarak tanımlanan Sanskritçe sözcük dharma'nın neredeyse tam çevirisiydi. Hintlilerin dharma'sıyla Greklerin “erdem”leri aynı olabilir miydi? “Bizim ‘erdem' diye çevirdiğimiz şey Grekçe'de ‘mükemmellik'tir.” Diyalektikten önce. Nitelik mutlaktı. Batı dünyasının o ilk öğretmenleri Niteliği öğretiyorlardı ve bunun için seçtikleri araç retorikti.
Ayrıntı, 2013, Çev: Süha SertabiboğluKitabı okudu
Reklam
248 syf.
·
Puan vermedi
Dikkat! Spoiler İçerir ve olay örgüsü içermeyen bir kitap olarak alıntı da içerir!!! ‘Popüler Kültür’ kavramının açıklanarak olumlu ve iyimser bir popüler kültür düşüncesinin paylaşıldığı kitap John Fiske’nin önemli eserlerinden. Kot pantolonun popüler kültürü temsili ile başlayıp siyasetteki popüler kültür temsilleri ile son bulan yedi bölümden
Popüler Kültürü Anlamak
Popüler Kültürü AnlamakJohn Fiske · Parşömen Yayınları · 201230 okunma
Nitelik! Erdem! Dharma! Sofistlerin öğrettiği işte bu! Ahlaki görecelik değil. Eski “erdem” değil. Arete. Mükemmellik. Dharma! Akıl Kilisesi’nden önce. Tözden önce. Biçimden önce. Zihin ve maddeden önce. Diyalektikten önce. Nitelik mutlaktı. Batı dünyasının o ilk öğretmenleri Niteliği öğretiyorlardı ve bunun için seçtikleri araç retorikti. Yaptığı şey başından beri doğruydu
Sayfa 340Kitabı okudu
Hegel, Bölderlin ve Schelling, Devrim karşısında coşku duymaya başladıkları sıralarda Antik Yunan'a karşı bir hayranlığı da paylaşmaya başladılar (dönemin Alman entelek­ tüellerinde çok sık görülen bir şeydi bu) ve kafalarında bu iki fikir iç içe geçti. Devrim'i yeni bir tür Reform olarak anlayarak bu tutumla­rını sürdürdüler ve bu yenilenmeyi
39 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.