Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Mağrip bölgesi tarikatı olan Ticânîliğin Osmanlı devrinde Anadolu'da faaliyeti yoktur. Tekkelere, tasavvufa ve hatta İslâm'a düşman olan İsmet İnönü, adamı Kemal Pilavoğlu'na Türkiye'de bu tarikatın adıyla bir tekke kurdurur. 1950 seçimlerinde CHP'nin Ankara Milletvekili adayı olan Kemal Pilavoğlu bu sözde tarikatın sözde şeyhidir ve müritlerini Mustafa Kemal'in heykellerine saldırtır. Sıkıyönetim komutanlığı'nın 1972 tarihli raporunda bu hususta şu cümleler yazılıdır: "Liderleri Kemal Pilavoğlu, Abdurrahman Babür olan Ticânîlik, MAH tarafından kurulmuş istihbarat alınan bir tarikattır." Kurulma tarihi 1940'ların başı. Yani İnönü'nün "tek adamlık" rejiminin ilk yılları... Heykellere saldırtmanın gerisinde yatan sözde sebep, din. Ancak asıl amaç; rejimi sağlama almak ve rejim muhaliflerini kışkırtarak afişe etmek ve sonra da icabına bakmak.
Ortadoğu'da, Asya'da, Afrika'da emperyalizmin kölesi, tutsağı, ucuz işçisi ve pazarı olan birçok mazlum millet bulunuyordu. Bu zavallı milletler ya içten çökertilerek, ya aldatılarak, ya uyuşturularak, ya işgal edilerek emperyalizmin eline düşmüşlerdi. Sömürülüp durmaktaydılar. Emperyalizmin ne olduğunu yavaş yavaş anlıyor ve uyanıyorlardı. Ama hiçbiri bu çok kollu ejderhadan kurtulabilecek kadar azimli ve güçlü değildi. Bu yüzden Türklerin verdiği Kurtuluş Savaşı'nı imrenerek, heyecan ve dikkatle izliyor,... onlar da bu savaşın serdarı M. Kemal Paşa'ya büyük hayranlık ve saygı duyuyorlardı. Mustafa Kemal Paşa, yalnız Tunus'ta değil, kaç zamandır bütün mazlum ülkelerde, kurtuluş özlemini temsil ediyor, 'Asya ırklarının kurtarıcısı, İslamın kahramanı, Doğunun kahramanı, 'Milliyetçiliğin babası, İslam dünyasının en iyi evladı; 'Çağın en büyük adamı gibi adlarla anılıyordu.
Reklam
Enver Paşa’nın eşi Naciye Sultan’ın adı ise dernek faaliyetleri ile ilgilidir. 31 Mart tarih ve 4270 sayılı istihbarat raporunda Enver Paşa’nın eşi Naciye Sultan’ın kurmuş olduğu İslam Kadınları İşçi Derneği Mustafa Kemal ile İstanbul’daki ulusçular arasında yapılan yazışmalarda kuryelik yapıyordu. Kuryeler Kartal-Samandıra-Şeyhli-Dudullu-Geyve-Adapazarı yolunu izliyorlardı ve kurucuları arasında Naciye Sultan da vardı.
Yakın Tarih Dersleri İkinci bir adam Atatürk sonrası Türk Cumhuriyeti devletini yönetemedi. Mustafa Kemal Atatürk gibi bir ileri görüş dahisinin yerini doldurmak kolay değildi. İkinci dünya savaşı birinci dünya savaşının başarısızlığı emperyalizmin tarafından giderilmek istendi. Bugün devam eden birinci dünya harbidir. Batı emperyalizmi
Halidiye Kolu Kürt-İslam çizgisinde olduğundan sebep
Nakşibendiliğin Hâlidîye koluna uzak duran II. Abdülhamid Nakşibendî tarikatının başka bir kolu olan Ziyaiyye’nin kurucusu (Nakşibendî şeyhi) Şeyh Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevî (Gümüşhaneli, 1813-93) ile iyi ilişkiler kurmuştur. Gümüşhanevî II. Abdülhamid’in reformlarını ve kendisinin de dostları olan kafkas göçmenlerine karşı uyguladığı asimilasyon
Mustafa Kemal Paşa , İslam dünyasında da bir kahraman olarak kabul edilmiştir.Hatta Pakistan’ın milli şairi Muhammed İkbal de dahil olmak üzere,pek çok şair ve yazar tarafından onunla ilgili eserler ortaya konmuştur.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Kemalizm...
Kemalizm, aslında büyük ve esaslı bir din reformudur. Tanrı, bir peygambere verdiği şeriatı, ikinci bir peygamberde değiştirmekle hatta Kur'an'ın bir ayetindeki emrini başka bir ayette kaldırmakla hükümlerin toplum evrimini izlemesi gerektiğini göstermiştir. Fıkıh'da buna nesih diyoruz. Hz. Muhammed, son peygamber olduğuna göre, O'ndan sonra nesih hakkı insan aklına kalmıştır. Onun için İslâm bilginleri, "zamanla hükümlerin değişeceği" içtihadında bulunmuşlardır. Mustafa Kemal'in yaptığı işte bu nesih hakkını kullanmaktı.
Sayfa 457 - PozitifKitabı okudu
1. Culfa ve Nahçıvan taraflarındaki Ermeniler İslamlara karşı son derece gaddar ve haince davranmakta ve İslamların silahlarını toplamak için şiddet göstermekte imişler. Fakat hiç başarılı olamıyorlarmış. Silahlı İslam gençleri makineli tüfekleri de olduğu halde dağlara çıkarak çete muharebeleri yapıyormuş. 2. Ermeniler yakında Rus Bolşevikleriyle Azerbaycan Türk Ordusunun gelerek kendilerini mahvedeceklerini düşünerek hiçbir yardımları dokunmayan İngilizlere lanet okuyorlarmış. 3. Bolşeviklerin Aleksandropol'un (Gümrü) altmış kilometre doğusunda demiryolu hattı üzerindeki büyük bir Ermeni kasabası olan Karakilise civarına kadar geldikleri işitilmiştir. Ve Sarıkamış, Kağızman, Kars bölgesinde İngiliz askeri kalmamış. Kars havalisindeki Ermeniler mahvolduklarının yanlarına kar kaldığını, bu havaliye ya Rusların yahut Türklerin sahip olacağını söylüyorlarmış. 4. Oltu Milisleri Sarıkamış yakınındaki Kızılkilise'ye taarruz ederek iki yüz elli erle üç makineli tüfekten ibaret Ermeni müfrezesini perişan ederek püskürtmüşlerdir.
Sayfa 381 - Erzurum Vilayeti’ne Telgraf (15 Haziran 1919)Kitabı okudu
Kadınlarımızın, İslam kadınlarının ve Türk kadınlarının ilimde ve fazilette, faaliyette çok ileri gitmiş olduklarını tarih bize söylemektedir.
·
Puan vermedi
Anadolu Devriminin Dede Sultan'ı Börklüce Mustafa
İlk romanı „Aşkın Hünkarı Hacı Bektaş Veli / Şehdiz“ ile dikkatleri üzerine çeken Avukat Kemel Derin`in Destek Yayınları`ndan çıkan „Anadolu Devriminin Dede Sultan´ı Börklüce Mustafa“ romanını okudum bir solukta. Sonra bir kenara bıraktım. Konuyu az çok vakıf olduğum için romandan bir süre uzaklaşmanın doğru olacağına karar verdim. Roman da olsa
Kalplerin Işığı: Börklüce Mustafa
Kalplerin Işığı: Börklüce MustafaKemal Derin · Destek Yayınları · 201420 okunma
Reklam
Fazilet heyeti olan ulema övünç kaynağımız baştacımızdır fakat hainlikle adi ve şahsi menfaat elde etmek maksadıyla yalandan din kisvesine bürünerek ve şerefli İslam dinini küçümseyip alay konusu haline getirmekten çekinmeyerek fesat yaymaya kalkışan bir takım gizli örgüt üyeleri menfaatler elbette kanun ve şeriat hükümlerine göre muamele görmekten kurtulamayacaklardır. M.Kemal
1954 yılı Haziranı'nda İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi Dekanlığı'na seçildiği zaman kırk üç yaşındaydı. Gündüzler resmi toplantılarda, geceler resmi davetlerde geçiyordu. Sevimli kişiliği her toplantıda aranıyordu. Tatlı sohbeti, her toplantının vazgeçilmez üyesi yapmıştı Mustafa İnan'ı. Özellikle üstün hafızası hayranlık uyandırıyordu. Yahya Kemal, düzenlediği her toplantıdan önce, "Aman Mustafa'ya da haber verilsin," diyordu. Kimse Yahya Kemal'in şiirlerini Mustafa Hoca gibi ezberleyemiyordu, kimse Yahya Kemal'in şiirlerini Mustafa Hoca gibi duyarak okuyamıyordu. Kimse Fuzuli'den, Baki'den, Nedim'den ve daha birçoklarından Mustafa Hoca gibi yerinde örnekler veremiyordu. Tasavvuftan da söz ediyordu Mustafa Hoca, İslâm'dan da söz ediyordu. Behçet Kemal, kendi yaptığı 'şeci' Kur'an çevirisini okurken, onun bir tercüme yanlışını Mustafa İnan düzeltmemiş miydi? Mustafa Hoca Arapça da mı biliyordu? O her şeyi biliyordu canım
Sayfa 145
Atatürk diyor ki;
Düşmanlarımız bizi dinin etkisi altında kalmış olmakla suçluyorlar ve duraklamamızı, düşüşümüzü buna bağlıyorlar. Bu yanlıştır. İslâm Türk tarihi incelenirse görülür ki, bugün kendimizi din diye bin türlü kayıtlarla kayıtlı zannettiğimiz şeyler, dinimizde yoktur. Bizim dinimiz, akla en uygun ve en tabii bir dindir. Ehli İslam’ın yakalanmış olduğu zulüm ve sefaletin elbette birçok nedenleri vardır. İslam dünyası, dinin hakikatleri çerçevesinde Allah’ın buyruğunu yerine getirmiş olsalardı, bu sonuçlarla karşılaşmazlardı. Allah’ın emri çok çalışmaktır. İtiraf ederim ki düşmanlarımız çok çalışıyor. Biz de onlardan daha çok çalışmak zorundayız. Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygarlık buluşlarından en üst derecede yararlanmak zorunludur. Hepimiz itirafa mecburuz ki, bu konudaki hatalarımız çok büyüktür. Bizim dinimiz, milletimize hakir, miskin ve zelil olmayı önermez. Aksine Allah da, Peygamber de insanların ve milletlerin izzet ve şerefini korumalarını emrediyor.
İngilizler bütün dünyanın en usta siyasi nifak odağı olduklarını ispatlamış oldular. Şöyle ki; Mustafa Kemal'e ve Türkiye devletine, bir sulh girişimine karşı zorluk çıkarmamak için hilâfetin ilgası ve İslâm ile bağların kesilmesini şart koşmaktaydılar. Öte taraftan Sultan Vahdeddin'i kaçırma komplosunu kurarak onu donanmalarının himayesinde Türkiye'den çıkardılar, aynı zamanda dünyaya karşı Müslümanların halifesinin kendilerine, yeni Türk hükümetinin baskı ve zulmünden kurtulmak için iltica ettiği propagandasını yapmaktaydılar. Böylece güçleri nispetince dünya Müslüman kamuoyunun sempatisini kazanmaya çalışmaktaydılar...
.... Atatürk'ün Din Hakkında Sansürlenen Görüşleri Atatürk'e ilişkin olarak 2 önemli çarpıtma yapılıyor. Biri Batılılaşma konusunda... Diğeri din konusunda... İlki, Atatürk'ün hedef olarak Avrupa'yı göstermediği iddiasına dayanıyor. İkincisi, -dinci kesimin ve medyanın sürekli yaptığı gibi- ısrarla Atatürk'ü dua ederken,
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.