Yedi Güzel Adam'dan biri olan Rasim Özdenören'in "Gül Yetiştiren Adam" kitabı yazarın roman olma özelliği tek taşıyan eseridir.
Yazarın dilini ne zamandır merak ediyordum, birçok kitabı da okunacaklar listemde.(Özellikle "Müslümanca Yaşamak" kitabını merak ediyorum.) Elimde olan bu kitabıyla başlamak istedim.
Bu kitap 2 hikayaden oluşuyor. Biri Gül Yetiştiren Adam, diğeri ise Sitare, Çarli, Tansel.. gibi yeni nesil insanını temsil eden gençlerin olduğu hikaye.
Açıkçası ben gül yetiştiren adam hikayesini daha çok sevdim. Bu nedenle kitapta daha çok yer verilmesini isterdim. Bir adam düşünün 50 yıldır evden çıkmamış ve gül yetiştiriyor. Ve bir sabah namazı caminin yolunu tutuyor, her şeyin 50 yıl öncesinden ne kadar farklılaşmış olduğuyla yüzleşiyor. Belki okuyucuyu da kendisiyle yüzleştiriyor. Zaman çabuk geçer, değişim ise hızlıdır ve insanoğlu her zaman buna ayak uydurmaya çalışır. Belki başlarda bocalar ama alışır.
İnsanların adımları hızlanır, yüzleri hep asık kalır, etrafındaki koca koca binalar arasında sıkışıp kalır, niçin yaşadığını bile unutur. "Acaba" demeye bile zaman kalmaz. Belki "öz"ümüzü kaçırıyoruz.
Bi yüzleşmek gerek.
Ve sormak gerek çoğu zaman.
"Fe eyne tezhebun" (Tekvir Suresi, 26.ayet)
Bu gidiş nereye?
Verilen mesajlar önemli, tavsiye ederim. Okuyacaklara şimdiden keyifli okumalar.