Oğuz Atay'a AİT DEĞİLDİR...
#Biliyor musun Olric
Neyi efendimiz?
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı.
Neden efendimiz?
Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim?
Sohbette sırlı bir iksir, gizemli bir etki vardır. Öyle ki ona dâhil olan birisi, başka yöntemlerle ancak yıllarca katederek alabileceği manevi mesafeyi dakikalar içerisinde alabilir.
Sohbet boyutuna girmek, uzun yolları kısaltmaya başlamak demektir.
Sohbette hesap edilmedik yansımalar olur ve ilahi bir boyanma gerçekleşir. Boya, Kur’ânî
ÇIĞLIKLARIN YAZDIRDIĞI MUTLULUĞA GÖTÜREN AKLIMIZDAN ÇIKARMAMAMIZ GEREKEN BİR HAYAT FELSEFESİ:
Çok mutlu olmanın sırrını keşfettim. Geçip giden, ardında ise tek bir kelime bırakan çığlıklarıma borçluyum keşfetmemi,
Mutluluğun sırrını öğretip gitti. Bıraktığı tek bir kelime yetti.
Ne mi o kelime?
‘Şükür’ Nasıl mı?
Ne kadar kötü durumdaysanız ne kadar zor dönemden geçiyorsanız, ne kadar artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyor
ya da mutluluğu sadece hedeflerinize vardığınızda mutlu olurum diye kendinize şart koşmuş olursanız olun ya şuan daha kötü durumda olsaydınız hatta bir telefonla yıkılsanız. O an şimdiki halinize şükretmez miydiniz? Acı büyütür küçük mutluluklarla da güldürmeyi öğretir. Acıyı tadana acı olmayan her yer tatlıdır acı şükretmeyi öğretir. Her şeyden şikâyetçi olup mutsuz olmayı değil! Zaten mutlu musunuz şükür diyerek mutluluğunuza mutluluk katın.
🍓
"Ben iç dünyama dönüyorum. Orada hayal kırıklığına yer yok."
demiş Oğuz Atay. Biliyoruz ki zaten insanlar hayal dünyasında hayal kırıklıklarına yer vermezler. Selim ve Turgut hayallerinde olmayan şeyleri yaşadılar. Ölmeden birkaç defa öldüler. Bu yüzden incelememe alıntılardan başladım çünkü bazı kitaplar insan hayatlarından birer
Kitabın 113. incelemesini yapan bir okur olarak baştan ifade etmek isterim ki, kitabın içeriğine, yazıldığı döneme, yazarın içinde bulunduğu şartlara, teknik özelliklerine ve benzeri konuların detaylarına girmeyi pek düşünmüyorum. O nedenle, kitabı henüz okumayan okurların sitedeki birbirinden değerli incelemelere göz atmalarında fayda var...
Ben
“Seni ışıltısız seviyorum”
Bu sözü kitapta gördüğüm andan itibaren düşünmeye başladım. Sevgi bu dünyada bize verilen belki de en güzel duygulardan birisi. Ben yokluğunu düşünemiyorum adımlarımı sevgiyle atarım, bu sadece insan sevgisi de değil her şeyi sevmek…
Attığın adımı, yürüdüğün yolu, soluduğun havayı…
Sana hiç bir çaba göstermeden
Bu kitap yorumunu Instagram'daki "alintilarlayasiyorum" profilimde de okuyabilirsiniz: instagram.com/p/CkSy3Jstfze
"Ne, hâlâ Şeker Portakalı'nı okumadın mı?! Sana inanmıyorum!" diyenler için müjde... Bu zamana kadar okumadığım için utandığım bu kitabı sonunda okudum!
Bu incelemenin altına yazılan her
Bir Hayalin Ardından
Kitabı bitirdiğimde ne okudum ben dedim. Böylesine muazzam bir anlatım diline çok az rastlanır diye düşünüyorum...
Başlarda etkisi altına alan ve bir kurgu gibi görünen olay akışı tamamiyle bir hayal ve bir ışıktan ibaretmiş.Ölümün ardında bıraktığı acı yüzü..
Bir hayalin ardında,yürek yangınıyla,bizlere Sümeyra ile yaşadıkları veyahut yaşamak istediklerini,kelimelerin ahenkli dansıyla aktarıyor.Sümeyra kolonkanseri, onu kaybettikten sonra onunla yaşadığı ve yaşamak istediği anları , ölüm ile yaşamın vurgularını okuyoruz. türkiyede ve yurtdışında gezdikleri ülkelerde onlara eşlik ediyoruz. Fransa,Paris, Eyfel kulesi, Belçika ,Almanya nerelere gitmiyoruz ki!.
Ama ama ama yazarımızın anlatım dili , ahengi beni tek kelimeyle büyüledi. Betimlemelerin çokça kulanıldığı, her cümlenin okurken sizde hayranlık uyandırdığını,kelime haznenize nasıl bir zenginlik katığına siz bile inanamayacaksınız...
Sümeyra, yaşam ve ölüm...
Adı Ölüm; o gölge bir başrol. Ölüm, doğruyla yanlışı ayırt edebilme kabiliyetini derinden sarsarak oyunculara rollerini bile unutturabiliyordu. Ölüm; diğer tüm oyunculardan daha sahici, daha ikna edici bir role sahip. Ama ölüm hayat olmadan bir hiçti...
Not: Sırf yazım dili için yazarımız ne yazarsa okurum. Net
Bazı kitaplar vardır, okurken kendimizden bir parça buluruz. Hatta bazen daha da ileri gider: "Bu kadarı da olmaz, bu kitap beni anlatıyor!" deriz.
Hayatın bazı dönemlerinde öyle bir ruh haline bürünüyorum ki... İsmini veremediğim bir ruh haliydi, artık bir ismi oldu: OBLOMOVLUK.
Nazım Hikmet'i sever misiniz?
Hadi canım, nereden
"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Hadi itiraf edin!
Hepiniz en az bir defa ölmeyi düşünmüşsünüzdür hayatta.
Kim bilir, belki buna kalkışan, kıyısından dönenler de vardır aranızda!
Geçenlerde bir haber gördüm, "Dünyanın en mutlu ülkesinde intiharlar neden artıyor?" Farklı zaman diliminde ise ülkemize dair bir haber gördüm: "İntihar oranlarında artış %50'lere